Toplumsal medya paylaşımları sebebiyle kovulan personel, işe iade davasını kazandı

Sosyal medya paylaşımları sebebiyle kovulan personel, işe iade davasını kazanıp geri döndü. Çalışanın yaptıklarını unutamayan işveren ise mesainin birinci günü fiyatsız müsaadeye çıkardı. Yıllar süren davaya son noktayı koyan Yargıtay’dan patronlara, “İşe iadeyi kazanıp mesaiye dönen çalışanlara lütfen samimi olun, işe başlatır üzere yapmayın, sahiden iş verin” uyarısı geldi.

Bir otelin pazarlama sorumlusu olan B.S., toplumsal medya paylaşımları sebebiyle tazminatsız kovuldu. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur personel, işe iade davasını kazanınca eski iş yerinin kapısını çaldı. Eski çalışanının yaptıklarını içine sindiremeyen işletmeci, mesainin birinci gününde Covid 19’u mazeret ederek B.S.’yi fiyatsız müsaadeye çıkardı. Bir müddet sonra da sadakatsizlik sebebiyle işten çıkardı. Firmada çalışan onlarca kişi olmasına karşın kendisinin dava dönüşü mesaisinin birinci gününde fiyatsız müsaadeye çıkarılmasına öfkelenen B.S., tekrar 2. İş Mahkemesi’nin kapısını çaldı. Salgın münasebet gösterilerek fiyatsız müsaadeye çıkarıldığını, iş mukavelesinin davalı tarafından feshedildiğini, davalı tarafın davacıya samimi davranmadığını, davacının günde 3 saat fazla çalışma yaptığını, yıllık müsaade kullanmadığını, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, berbat niyet tazminat kurallarının oluştuğunu belirterek boşta geçen müddet fiyatı, işe başlatmama tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık müsaade, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil fiyatı ile berbat niyet tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı işveren ise, işe iade kararı sonrasında davacının işe başlatıldığını, işe iadesinden kısa bir müddet sonra şirkete karşı sorumlu olduğu itina ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle ikinci defa çıkarıldığını lisana getirdi. Davacının davalı şirket ile rekabet halinde bulunan öteki bir otelin Instagram hesabından paylaşımını yaptığını, davacının satış pazarlama yöneticisi olarak patron temsilcisi pozisyonunda olduğunu ve fazla çalışma fiyatı alacağının olamayacağını, davacının ulusal bayram ve genel tatil fiyatı ücreti ve yıllık müsaade fiyatı alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istedi.

Mahkeme, işe başlatılması sebebiyle işe başlatma tazminatına hak kazanmadığı, davacının iş mukavelesinin davalı patron tarafından haklı olarak feshedildiği bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı anlaşılarak boşta geçen müddet fiyatı, işe başlatmama tazminatı ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verdi. Davacı B.S., kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazları geri çevirdi. Kararı davacı, temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. İşe iade davaları sonrası işverenlerin samimi olması gerektiğinin hatırlatıldığı kararda şu sözlere yer verildi:

“Dosya kapsamındaki kanıtlara nazaran davalı patronun davacıyı işe davet etmesine karşın davacıya fiilen iş vermediği, öbür çalışanları fiyatsız müsaadeye çıkarmadığı halde davacıyı fiyatsız müsaadeye çıkartarak fiyat ödemesi yapmadığı açıktır. Davacıya Covid 19 sebebiyle fiyatsız müsaade kullandırıldığı argüman edilmiş ise de 4857 sayılı Kanun’un süreksiz 10 uncu hususunda patrona tanınan fiyatsız müsaadeye çıkarma yetkisinin gayesine uygun kullanılmadığı evrak kapsamındaki kanıtlar ile sabittir. Davacının işe iade başvurusu kabul edilmesine karşın birebir tarihte Kanunun maksadına muhalif halde fiyatsız müsaadeye çıkartılması, işe davetin önemli olmadığı manasına gelir. Bu türlü bir durumda gerçek manada bir işe başlatma kabul edilemez. Mahkemece evrak kapsamındaki kanıtların değerlendirmesinde kusur yapılarak davalı patronun emekçiyi metoduna uygun olarak işe başlattığının kabulü isabetsizdir. Öbür taraftan patron davacının Instagram hesabında rakip firmanın reklamını yaptığını sav ederek iş kontratını feshetmiş ise de somut olayda davacının yoluna uygun halde işe başlatılmadığı açıktır. Bu halde iş kontratı işe başlatmama suretiyle feshedilmiş sayılacağından, patronun sonraki tarihteki haklı fesih savının somut olayda münazara mümkün değildir. Açıklanan sebeplerle somut olayda davacı emekçinin müddetinde müracaat yaptığı halde patronun davacıyı işe başlatma ve işyerinde çalıştırma konusunda önemli olmadığı kabul edilmeli ve işe başlatmama haline bağlanan hukuksal sonuçların doğduğu kabul edilmelidir. Buna nazaran davacının ihbar tazminatının geçersiz fesih tarihinde peşin ödendiği anlaşıldığından ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi isabetli ise de davacının hak kazandığı boşta geçen mühlet fiyatı ile işe başlatmama tazminatı ve fark kıdem tazminatı alacağının karar altına alınmaması kusurludur. Belirtilen alacaklar hesaplanarak davalı işverence davacıya yapılan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle karar kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı türel kıymetlendirme ile karar verilmesi kararın bozulmasını gerektirmiştir.” – BURSA