TDT Diyanet İşleri ve Dini Yönetim Liderleri 4. Toplantısı Özbekistan’da yapıldı

Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, “Gazze’de bebek, çocuk, bayan, yaşlı ve hasta demeden bütün Müslümanları katleden İsrail’e takviye olanlar, başta kendi halkları olmak üzere bütün insanlığın vicdanında ebediyen zillete mahkum olacaklardır.” dedi.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Üye Ülkeleri Diyanet İşleri ve Dini Yönetim Liderleri 4.Toplantısı, Özbekistan’ın başşehri Taşkent’te yapıldı.

Özbekistan Müslümanları Yönetimi Lideri Nuriddin Halıknazar’ın konut sahipliğinde düzenlenen toplantıya TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, Azerbaycan Kafkas Müslümanları Yönetimi Lideri Allahşükür Paşazade, Kazakistan Müslümanları Yönetimi Lideri Naurızbay Taganulı, Kırgızistan Müslümanları Yönetimi Ulema Kurulu Lideri Abdimanap Masaliyev, Türkmenistan Müftüsü Yalkap Hocaguliyev ile Türk devletlerinin önde gelen dini başkanları katıldı.

Toplantı, Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı.

Diyanet İşleri Lideri Erbaş, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TDT Aksakallar Heyeti Lideri Binali Yıldırım’ın selamlarını getirdiğini belirterek ortak bir tarihe, müşterek bir kültüre, birebir lisana ve tıpkı dine mensup kardeşler olduklarını lisana getirdi.

Erbaş, bugün bir ortaya gelmelerinin sebebinin yalnızca lisan, tarih, kültür ve inanç olmadığını; tıpkı vakitte adil, inançlı ve müreffeh bir geleceği daima birlikte inşa etmek istediklerini tabir etti.

“Refahımızı geliştirmek, huzurumuzu artırmak ve kardeşliğimizi pekiştirmek için güç birliği yapma dileğimizdir.” diyen Erbaş, “Bu ortak paydamız ve geleceğimizi birlikte inşa etme idealimiz, birçok alanda işbirliği içinde olmamızı mecburî kılmaktadır. Bilhassa bölgemizin ve tüm dünyanın son yıllarda karşı karşıya kaldığı önemli sıkıntılar, kardeş Türk devletlerinin birbirleriyle olan bağını, iş birliğini ve eşgüdümünü daha da ileriye taşıma zorunluluğunu açıkça gözler önüne sermektedir.” diye konuştu.

Erbaş, bugün TDT aktifliğinin her geçen gün artan stratejik bir birliğe dönüştüğüne işaret ederek şunları söyledi:

“Dünyamız savaşlar, yoksulluk, radikalizm ve terör hareketleri üzere devasa sıkıntıların kuşatması altında tarihinin en sıkıntı devirlerinden birisini yaşıyor. İnsanlık, İslam’ın üniversal bedellerine, kucaklayıcı unsurlarına, kardeşlik davetlerine, dayanışma ve paylaşma ahlakına her zamankinden daha fazla muhtaçtır. İslam’ın kelam konusu bedellerini insanlıkla buluşturma misyonu ise Müslüman ilim adamlarının uhdesindedir. İslam, her türlü aşırılığın ve terör faaliyetlerinin karşısında duran bir dindir.”

Erbaş, İslam’ın ve Müslümanların terörle ilişkilendirilmesinin, gerçekte global emperyalizmin kendi sapkın emelleri için ürettiği İslam düşmanlığının bir yansıması olduğuna dikkati çekerek “Malumunuz olduğu üzere asırlardır sömürge nizamlarını devam ettirmek isteyen emperyalist güçler, kendilerine sürekli düşmanlar var etmişlerdir. Bu asrın düşmanı ve ötekisi olarak da İslam’ı seçmişlerdir. Bu bağlamda Batılı güçlerin, İslam coğrafyası üzerindeki son birkaç asırlık hegemonyalarını devam ettirebilmek ve buradan elde ettikleri çıkarlarını koruyabilmek için Müslümanların farklılıkları üzerinden yapay ayrılıklar oluşturmaya çalıştıkları hepimizin malumudur.” tabirini kullandı.

Son çeyrek asırda İslam coğrafyasına yönelik operasyonlar, işgaller ve katliamlar için Batı’nın kendi ihdas ettiği terör örgütlerini bir meşruiyet yeri olarak kullandıklarını belirten Erbaş, Suriye ve Irak’ta baş gösteren daha sonra pek çok İslam beldesine yayılan DEAŞ’ın, bunun en açık örneği olduğunun altını çizdi.

Erbaş, İslam’ın hiçbir vakit terörün kaynağı olmadığı üzere Müslümanların da hiçbir vakit terörün müsebbibi olmadığını vurgulayarak “Esasen İslam’ı terörle ilişkilendirenler, dünyanın en büyük terör kabahatlerinin bizatihi faili olan Batılı ülkelerdir. Çünkü onlar, sahip oldukları teknoloji ve silah üstünlüğüyle bugün başta Gazze, Kudüs, Filistin olmak üzere Afganistan, Suriye, Irak, Libya, Somali ve Yemen’de insani ve ahlaki her türlü bedeli ayaklar altına alarak eşi görülmemiş katliamlar yapmaktadırlar.” değerlendirmesini yaptı.

İslam’ı ve Müslümanları terörle ilişkilendirenlerin evvel aynaya bakmalarını öneren Erbaş, şunları söyledi:

“İşledikleri cinayetlere karşı, meydanlara ve sokaklara dökülen kendi halklarını duymalarını, Filistinli mazlumlar için gözyaşı döken ve durdurun bu katliamı diye haykıran kendi vatandaşlarının çığlıklarına kulak vermelerini tavsiye ediyoruz o ülkelere, emperyalist ülkelere. İnanıyorum ki bugün sadece Müslüman oldukları için Filistinlilerin feryatlarına duyarsız kalanlar hatta Gazze’de bebek, çocuk, bayan, yaşlı ve hasta demeden bütün Müslümanları katleden İsrail’e dayanak olanlar, başta kendi halkları olmak üzere bütün insanlığın vicdanında ebediyen zillete mahkum olacaklardır.” dedi.

Ömüraliyev: “Çatışmalar karşısında ortak hal sergilenmeli”

TDT Genel Sekreteri Ömüraliyev de TDT ülkeleri ortasındaki ilgilerin her alanda gelişmeye devam ettiğini söyledi.

Ömüraliyev, TDT üyesi ülkelerin yer aldığı bölgelerin şiddetli devirlerden geçtiğini belirterek çatışmalar karşısında ortak hal sergilenmesi gerektiğini söz etti.

TDT Diyanet İşleri ve Dini Yönetim Liderleri toplantısının üye ülkeler dini yönetimleri ortasındaki ilgilerin daha da gelişmesine değerli katkılar sunacağını söz eden Ömüraliyev, toplantının başarılı geçmesini diledi.

Halıknazar ise TDT üyesi ülkeler ortasındaki bağlantıların giderek gelişmekte olduğunu belirterek Teşkilat’ın, Türk halkları ortasındaki münasebetlerin daha da geliştirilmesinde değerli rol oynadığını kaydetti.

Üye ülkeler ortasındaki bağların yüksek bir düzeye ulaştığını kaydeden Halıknazar, geçen sene içerisinde üye ülkelerin dini kurumları ortasındaki işbirliğinin geliştirilmesi ve tarafları ilgilendiren dini problemlerde ortak kararlar alınması üzere mevzularda farklı aktifliklerin yapıldığını anımsattı.

TDT Diyanet İşleri ve Dini Yönetim Liderleri 3. Toplantısı geçen sene Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenmişti.???????