Milletlerarası Stratejik Bağlantı Tepesi’nde “Hibrit Tehditlerde Yeni Cepheler” paneli yapıldı

Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığının İstanbul’da düzenlediği Milletlerarası Stratejik Bağlantı Doruğu’nda (Stratcom Summit’23), “Hibrit Tehditlerde Yeni Cepheler” paneli yapıldı.

Forward Thinking’in Program Yöneticisi Jordan Morgan moderatörlüğündeki panelde, Viyana Üniversitesi Mukayeseli Siyaset Bilimi Doçenti David F. J. Campbell, Osaka Üniversitesi Osaka Milletlerarası Kamu Siyaseti Okulundan Prof. Dr. Toshiya Hoshino, Arnavutluk Nitelikli Gazetecilik Merkezi İcra Yöneticisi Roden Hoxha ve Chatham House’da Kıdemli Araştırmacı Karim Elgendy, konuşmacı olarak yer aldı.

Morgan, dezenformasyonun emellerinden bir adedinin “yanlış bilgiyi kasıtlı halde yaymak” olduğunu belirterek, bunun toplumlar, demokrasiler ve siyasi liderlik için de tehlikeli olduğunu söyledi.

Dezenformasyonun toplumları istikrarsızlaştırabileceğine dikkati çeken Morgan, bunun yeni bir şey olmadığını aktardı.

Viyana Üniversitesi Mukayeseli Siyaset Bilimi Doçenti Campbell, demokrasinin gelişmeye devam ettiğini, lakin zorluklarla da karşılaşıldığını ve sınandığını belirterek, bilgi ve bilginin oluşturulmasının inovasyon ve eğitim bağlamında kıymetlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Demokraside bilgiyle ilerlemeler olduğunda bilgi demokrasisinde de ilerlemeler olacağının altını çizen Campbell, toplumların bilgiye ve inovasyona dahil olmalarını sağlamak için siyasi özgürlüğe de muhtaçlık duyulduğunu kaydetti.

Campbell, “Toplumlar ya da siyasi sistemler eğitime yatırım yapmak isterler. Zira toplumun sahip olduğu en büyük miras budur.” tabirlerini kullandı.

“Artık vakit yeni bir ortak güvenlik çeşidini düşünme zamanı”

Osaka Memleketler arası Kamu Siyaseti Okulundan Prof. Dr. Hoshino da dünyanın hibrit tehlikelerle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Şu an çok değerli bir dönüm noktasındayız. İnsanlık tarihi manasında kıymetli bir kavşaktayız aslında.” dedi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin olduğunu ve yanlışsız vakitte hakikat şeyin seçilmesi gerektiğini kaydeden Hoshino, “Eğer seçimleri gerçek halde yapamazsak insanların göreceği çok da hoş bir dünya olmayacak.” sözlerine yer verdi.

Hoshino, Hiroşima ve Nagazaki ve Fukuşima tecrübelerini yaşadıklarını hatırlatarak, “Şu an çok fazla şiddet yaşanmakta ülkeler ortasında ve öbür paydaşlar ortasında. Lakin artık vakit, yeni bir ortak güvenlik çeşidini düşünme vakti. Güçlerimizi birleştirerek geleceğimiz ile insanlığın ve gezegenin faydasına hareket edebileceğimiz bir yapı olmalı bu.” değerlendirmesini yaptı.

İklim değişikliği üzere sıkıntıları, insanların yarattığını vurgulayan Hoshino, o nedenle bunların sorumluluğunu almaları gerektiğini belirtti.

Hoshino BM Güvenlik Kurulu’nun de sorumluluklarını yerine getiremediğini belirterek, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan değerli ıslahat gündemi sundu. Bu çeşit teşebbüslerin daha geniş kapsamlı olarak tartışılması gerektiğini düşünüyorum ki böylece bu mevcut sıkıntıları, Gazze’de yaşananları ya da diğer yerlerde yaşanan problemleri çözebilelim.” diye konuştu.

BM’nin 1945’te kurulduğunu ve o günden bu yana rastgele bir değişiklik yapılmadığını kaydeden Hoshino, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kelam konusu teşebbüsünün kıymetine dikkati çekti.

Arnavutluk’ta dezenformasyon

Arnavutluk Nitelikli Gazetecilik Merkezi İcra Yöneticisi Hoxha ise hibrit tehditler ve bilgi konusunda Arnavutluk ve etrafının “bilginin yayılmasıyla ilgili farklı zorluklar ve koşullarla” karşı karşıya kaldığını belirtti.

Arnavutluk’taki medya alanındaki düzenlemelerin eksikliğine değinen Hoxha, bu nedenle bu ülkede “dezenformasyonun çok süratli formda yayıldığını” söyledi.

Hoxha, Kosova ve Sırbistan ortasında da dezenformasyonun büyük ölçüde devam ettiğini, bunlarla başa çıkma konusunda çok zorlandıklarını lisana getirdi.

Arnavutluk’taki çok sağcı kümelerin Telegram üzere anlık iletileşme uygulamalarından bilgilerini yaymaya çalıştıklarını kaydeden Hoxha, çok sağcı kümelerin ortalarında bu biçimde işbirliği yaptıklarını söyledi.

Hoxha, bunlarla uğraş edebilmek için medya okuryazarlığının kıymetine dikkati çekti.

İklim değişikliyle ilgili yanlış haberler

Chatham House’da Kıdemli Araştırmacı Elgendy ise yanlış bilginin yayılmasının iklim hareketlerinin önüne nasıl geçtiğine değindi.

İklim hareketinin karşısında olan bireylerin iklimle ilgili tasaları yanlış ve palavra haberler üzere ortaya koyduğunu kaydeden Elgendy, her geçen gün yayımlanan bilimsel çalışmalarla “iklim değişikliğinin inkar edilecek bir noktasının kalmadığını” vurguladı.

Elgendy, iklim konusunda yanlış bilgi yaymanın bir çeşidi olan “geciktirmenin”, diğer bir krizin varlığında iklim aksiyonlarını geciktirmeye çalışmak olduğunu anlattı.

“İklim sıkıntısı ‘bu mevzuya girmeyelim’ denilecek bir problem değil.” diyen Elgendy, iklim okuryazarlığının ehemmiyetine dikkati çekti.