Memleketler arası Gazze’yi Kurtarma Kampanyası Paneli Düzenlendi

Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonunca “Uluslararası Gazze’yi Kurtarma Kampanyası” paneli düzenlendi.

Bahçelievler’de bir otelde düzenlenen panele, çeşitli ülkelerden STK temsilcileri katıldı. Panelde, Gazze’de yaşanan soykırımın derhal durması ve bölgeye insani yardım götürülmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Avukat Gülden Sönmez, konuşmasında, İsrail’in milletlerarası hukuka nazaran de 48 gündür Gazze’de soykırım hatasını işlediğini, dünyanın gözü önünde işlenen bu soykırımın kanıtlarıyla ortada olduğunu söyledi.

Gazze ablukasının 2007 yılından beri devam ettiğini belirten Sönmez, “Bu abluka, ‘ölümcül abluka’ olarak tanım ettiğimiz, bir toplumun topluca cezalandırılması formunda icra ediliyor. 7 Ekim’den bu yana Gazze ablukasının aslında topyekun Gazze’de yaşayan Filistin halkının yok edilmesi halinde icra edildiğini, yani ablukanın kendisinin de bir soykırım cürmü olduğunu hepimizin kabul etmesi ve dillendirmesi gerekiyor.” dedi.

Ablukanın kırılması için Cenevre Mukaveleleri ve Roma Statüsü başta olmak üzere memleketler arası hukukun devletlere sorumluluk yüklediğini vurgulayan Sönmez, bu kontratlara nazaran bu türlü bir ablukayla karşı karşıya kalınması durumunda o bölgeye insani yardım götürülmesi için Birleşmiş Milletler (BM) üyesi tüm devletlerin mesuliyet taşıdığını, ayrıyeten komşu devletlerin bu geçişi kolaylaştırmak ve yardım etmek zorunda olduğunu anlattı.

Sönmez, Gazze’ye yardım konusunda “İster resmi yardım kuruluşları, ister sivil insani yardım kuruluşları, isterse devletlerin imkanları olsun hepimize memleketler arası hukuk, ‘Gazze’ye gidin ve insani yardım götürün’ diyor. İster tıbbi yardım, ister besin yardımı, ister pak su muhtaçlığı… Gemilerle denizden ya da karadan, hangi imkana sahipsek, memleketler arası hukuk hepimizin gerisinde. Dünya sokakları, insanlık ailesinin vicdanı da hepimizin gerisinde. Yalnızca gerekli olan şey ‘Bismillah’ demek ve yelkenleri açmaktı. Hukuk gerimizde, dünyanın hukukçuları da gerimizde. Yolumuz açık olsun. Umarım hepimiz en kuvvetli haliyle Filistin halkının ve Filistinli çocukların elinden tutmayı daima birlikte başaracağız.” diye konuştu.

“Özgürlük filosu için kampanyamızı başlatmış bulunuyoruz”

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Lideri Beheşti İsmail Songür, üyesi oldukları Memleketler arası Özgürlük Filosu Koalisyonu ile “Gazze’yi Kurtar Kampanyası” kapsamında yeni bir filo fikrini açıklamak için bir ortaya geldiklerini söyledi.

Dünyanın farklı noktalarından bu filo fikrine katılmak ve dayanak olmak isteyen birçok sivil toplum hareketi olduğunu belirten Songür, şöyle konuştu:

“Özgürlük filosunun ana ve temel fikri şudur. 2010’dan sonra bilhassa Gazze’de uygulanan ambargo ve ablukanın kalkması ve bölgeye insani yardımı ulaştırmak için çalışacaktır. Bu minvalde bugün halihazırda dünyanın birçok yerinden ortamıza katılan arkadaşlarla yeni bir özgürlük filosu için kampanyamızı başlatmış bulunuyoruz. Bu kampanya kapsamında toplanan bağışlarla, dayanaklarla yeni filonun nasıl yola çıkacağı daha net bir formda muhakkak olacak. Şu an için bölgeye gönderilmesi planlanan binlerce ton gereçten bahsediyoruz. Bunun için büyük metrajlı ve hareket kabiliyeti olan gemilere muhtaçlığımız olduğunu söylüyoruz. Onun için şu an kampanyanın ana ve temel sebeplerinden biri bu filoyla alakalı gerekli bağışın, gerekli dayanağın, bilhassa finansal dayanağın dünyanın birçok ülkesinden toparlanmasıdır.”

“Detaylar önümüzdeki günlerde muhakkak olacak”

Türkiye’deki birçok kurumla görüşmelerine devam ettiklerini belirten Songür, 2010 yılında Mavi Marmara gemisine öncülük eden İHH İnsani Yardım Vakfının da bu filoya dahil olmasını beklediklerini, lakin şu an İHH idare konseyinin almış olduğu net bir karar bulunmadığını kaydetti.

Songür, şöyle devam etti:

“Bizler Mavi Marmara Derneği olarak, çıktığımız bu kutlu seferde Gazze’ye bu insani yardımları ulaştırmak için her vakit hazır ve nazır olacağız inşallah. Kimlerin katılacağı, hangi cins gereçlerin gideceği ya da ne vakit hareket edileceğine dair ayrıntılar nasipse önümüzdeki günlerde çok daha net belirli olacak.”

Gazze’de yıkılan mesken sayısının Kahramanmaraş merkezli zelzelelerde yıkılan meskenlerin 3,5 katına ulaştığına dikkat çeken Songür, “Çok büyük bir yıkım ve soykırımdan bahsediyoruz. Onun için yalnızca küçük bir filoyla değil, bölgeye kalıcı olarak insani yardım ulaştırılması, Gazze’deki deniz ablukasının kaldırılması ve tıpkı formda Gazze’nin dünyaya açılan tek kapısı olan Refah Kapısı’nın kalıcı bir formda açılmasını, oraya hem insani yardımın hem ticari materyallerin, Mısır ve Filistin makamları ortasında uzlaşılan biçimde bölgeye gönderilmesini temenni ve tavsiye ediyoruz.” diye konuştu.