İstanbul 2 No’lu Baro Lideri Yasin Şamlı, İsrail’in Gazze’ye yönelik hücumları için Memleketler arası Ceza Mahkemesine başvurdu

İstanbul 2 No’lu Baro Lideri Yasin Şamlı ve beraberindeki 15 hukukçu, İsrail’in Gazze’ye yönelik akınlarında “savaş suçu” işlediğine dair topladıkları kanıtlarla Milletlerarası Ceza Mahkemesine (UCM) başvurmak üzere Lahey’e hareket etti.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda uçuş öncesi açıklama yapan avukat Yasin Şamlı, 7 Ekim’den bugüne kadar, 46 günde Gazze’de İsrail’in hücumlarında ölenlerin sayısının 13 bin 300’ü aştığını söyledi.

Katledilenlerin 5 bin 600’ünün çocuk, 3 bin 550’sinin de bayan olduğuna dikkati çeken Şamlı, “Muhtemelen katledilenlerin tamamına yakını sivil, pak insanlardır. Tek başına bu durum dahi işlenen kabahatin soykırım olduğunu göstermektedir.” dedi.

Saldırıların ve kullanılan silahların mahiyetinden, saldırganların maksadının bütün Gazzelileri yok etmek olduğunun anlaşıldığını vurgulayan Şamlı, “Saldırılar öylesine acımasız ki hastaneler, okullar, mescitler, kiliseler, mülteci kampları, pazar yerleri, konutlar, ambulanslar, konutlarından çıkartılarak göçe zorlanan yoldaki beşerler bombalanmakta, kitle imha silahlarıyla beşerler toplu olarak katledilmektedir.” halinde konuştu.

Şamlı, şu ana kadar 104 Birleşmiş Milletler görevlisinin de katledildiğini aktararak, “Hukukçu olmak en başta bu soykırıma karşı çıkmayı, adaletin tesisi için uğraş etmeyi gerektirmektedir.” sözlerini kullandı.

3 bin hukukçu imza attı

Avukat Şamlı, İstanbul 2 No’lu Barosu olarak başlattıkları hukuk ve adalet gayretine Türkiye’nin birçok vilayetinden ve İngiltere, Fransa, Hollanda, Yunanistan, Mısır, Pakistan, Suriye, Irak, Lübnan, Bangladeş, Filipinler ve Makedonya’dan 3 bin hukukçunun imzalarıyla takviye olduklarını belirtti.

Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkisine giren hatalar ortasında soykırım, insanlığa karşı cürümler, savaş cürümleri ve taarruz cürümlerinin yer aldığını aktaran Şamlı, İsrail’in bu hataların tamamını Gazze’de işlediğini ve işlemeye de devam ettiğini lisana getirdi.

Anadolu Ajansının görüntü ve fotoğrafları da kanıt klasöründe

UCM için hazırladıkları 3 klasörlük kanıt evrakında, görüntü manzaraları, fotoğraflar, şahit beyanları ve fail beyanlarının yer aldığını aktaran Şamlı, “Dilekçemizin ekini oluşturan kanıt listesindeki görüntü ve fotoğraf kanıtlarının toplanmasında Anadolu Ajansı başta olmak üzere bize dayanak olan bütün ajans ve basın kuruluşlarımıza çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Şamlı, kanıt evrakında bulunan şahitlerin, Gazze’de atağa, bombalamalara maruz kalmış, yaralanmış, cinayetlere de şahsen şahit olmuş mağdurlar olduğunu belirterek, şahit beyanlarının noter huzurunda tespit edilip tasdik ettirildiğinin kaydetti.

“Bu soykırım karşısında susan herkes insanlık vicdanında, tarih önünde mahkum olacaktır”

Bütün insanlığın tarih ve insanlık önünde bir imtihandan geçtiğini söz eden Şamlı, “Soykırımlara sessiz kalındığı yahut soykırımlar unutulduğu için maalesef tekrarlanmaktadır. Bu soykırım karşısında susan herkes insanlık vicdanında, tarih önünde mahkum olacaktır. Gereğini yapmayan memleketler arası hukuk kurumları ise meşruiyetlerini kaybedecektir.” halinde konuştu.

Şamlı, tarihi sorumlulukları gereği müracaatları UCM’ye ulaştıracaklarını lisana getirerek, soykırımcıların ve insanlığa karşı kabahat işleyenlerin yargılanması ve cezalandırılması için tüm sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı.

Şamlı ve beraberindekiler açıklamanın akabinde Hollanda’nın Amsterdam Schiphol Havalimanı’na hareket eden uçağa bindi.