ASO Lideri: Endüstride Teknoloji ve İnovasyona Ehemmiyet Vermeliyiz

Ankara Sanayi Odası (ASO) Lideri Seyit Ardıç, endüstride teknoloji seviyesini ve verimliliği artırmanın değer taşıdığını belirterek, “Bunu sağlamak için ekonomik faaliyette teknoloji kullanımına, AR-GE ile inovasyona kıymet vermemiz, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor.” dedi.

ASO’nun kasım ayı olağan meclis toplantısı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın iştirakiyle gerçekleştirildi.

Ardıç, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 iktisadından biri haline gelmesi amacında lokomotifin üretim ve ihracat olduğunu, son aylarda en büyük ihracat pazarlarında devam eden sakinliğin ise dış satımdaki artış potansiyelini sonlandırdığını söyledi.

Eylülde dış ticarette cari fazla verildiğini anımsatan Ardıç, “Dış açıkların gerilemesi istek ettiğimiz olumlu bir gelişme ancak bu bilgilerde sanayi üretimindeki sakinliğin hissesini göz önüne almak gerekiyor.” diye konuştu.

“Hedefimiz milletlerarası seviyede teknoloji üretmek”

Ardıç, yüksek teknoloji eserlerinin ihracat içindeki hissesinin yılın 9 ayında ortalama yüzde 3,6, eylülde yüzde 4,1 olduğuna dikkati çekti.

Yüksek teknolojili eserlerde ihracatın yarısından fazlasını savunma ve havacılık endüstrisinin oluşturduğuna işaret eden Ardıç, şu değerlendirmede bulundu:

“Son yıllarda savunma ve havacılık kesiminde yaptığımız atılım hepimizin göğsünü kabartıyor. Endüstride teknoloji seviyesini ve verimliliği artırmaya muhtaçlığımız var. Bunu sağlamak için ekonomik faaliyette teknoloji kullanımına, AR-GE ile inovasyona ehemmiyet vermemiz, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunların yanında markalaşmayla ilgili çalışmalarımızı ağırlaştırmamız büyük ehemmiyet taşıyor.”

Ardıç, son yıllarda Ankara’daki üretimin katma pahasının öbür bölgelerden daha süratli yükseldiğini ve yüksek teknolojili imalatta başşehrin büyük bir potansiyel taşıdığını anlattı.

“Asıl dileğimiz ise memleketler arası seviyede teknoloji ve yenilikleri üretecek noktaya ulaşmak.” diyen Ardıç, dünya ihracatındaki hisselerini hedefledikleri düzeylere çıkarmak için bu sıçramayı yapmaları gerektiğini lisana getirdi.

“AB Emisyon Ticaret Sistemi ile uyumlu bir sistem gerek”

Ardıç, yeşil dönüşümün güç geçişi ayağında çok başarılı bir grafik sergilediklerini belirterek, Türkiye’nin yenilenebilir güçten elektrik üretiminde pek çok gelişen iktisada nazaran güzel bir pozisyonda bulunduğunu tabir etti.

“Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması”nı Türkiye için bir işaret fişeği olarak gördüklerini vurgulayan Ardıç, Türkiye’nin de karbon düzenlemelerine sahip olması gerektiğini bildirdi.

Ardıç, Avrupa Birliği’nin Emisyon Ticaret Sistemi ile uyumlu bir sistemin hayata geçirilmesini beklediklerini lisana getirerek, “Hükümetimizde bu bahiste çok güçlü bir irade bulunuyor. Devletimizin ve iş dünyasının iştirakçi, güçlü bir işbirliğiyle bu sürecin üstesinden geleceğimize inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

“Üniversite mezunları ile firmaların gereksinimleri örtüşmüyor”

Sanayide “işçisizlik” ve iş gücü piyasalarında “mesleksizlik” sorununun, iş gücü ve eğitim siyasetleriyle hemen ele alınması gerektiğine dikkati çeken Ardıç, yalnızca Türkiye’de değil birçok ülkede kıymetli problemlerden birinin, iş gücü piyasasındaki “beceri uyuşmazlığı” olduğunu anlattı.

Ardıç, patronların talep ettiği hünerlerle iş gücü arz eden bireylerin sahip olduğu hünerlerin eşleşmediğine işaret ederek, bu durumun üretim ve yatırım faaliyetleri için büyük bir pürüz teşkil ettiğini söyledi.

İstikrarlı bir büyüme trendine girmek ve işsizliği kalıcı olarak düşürebilmek için bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Ardıç, “Gözlemlerimize ve deneyimlerimize nazaran, ülkemizde maharet uyuşmazlığı sorunu, üniversite mezunu gençlerimizin hünerleri ile firmaların gereksinimlerinin örtüşmemesinden kaynaklanıyor. Bilhassa orta seviyede maharet gerektiren iş gücünde değerli bir açık var.” diye konuştu.

Ardıç, Türkiye’de mesleksel eğitim sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, eğitim-öğretim programlarında, çıraklık yahut staj üzere iş yerinde çalışma tecrübesi de içeren bir müfredat sağladığında, marifet talebi ve arzı ortasındaki dengesizliklerin giderileceği kanaatinde olduğunu kelamlarına ekledi.