Almanya’da Müslüman Düşmanlığı Gündemde Kalmalı

Almanya’da İçişleri Bakanlığının oluşturduğu Müslüman Düşmanlığı Bağımsız Uzman Kümesinin üyesi Prof. Dr. Mathias Rohe, ülkede Müslüman düşmanlığı konusunun gündemde kalmasının sağlanması gerektiğini söyledi.

Erlangen- Nürnberg Friedrich-Alexander Üniversitesi Öğretim Üyesi Rohe, uzman kümesinin 5 ay evvel kamuoyuyla paylaştığı “Müslüman Düşmanlığı- Almanya Bilançosu” başlığını taşıyan rapor hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Rohe, raporda, eğitim alanında, iş ve konut piyasasında ve benzeri diğer alanlarda Müslümanlara yönelik düşmanlığı, Almanya’da çok sayıda Müslümanın her gün deneyim ettiğine ait bulguların ortaya çıktığını anlattı.

Uzman kümesinin birinci defa, daha evvel incelenmeyen alanları da araştırdığını aktaran Rohe, Müslüman düşmanlığının her alanda görüldüğünü söz etti.

Prof. Dr. Rohe, “Yani bu acil olan bir sorun. Bunun tüm toplum için bir sorun olduğunu kabul etmeliyiz. Müslümanları bu bahiste yalnız bırakmamalıyız. Aksine bu hepimizin sorunu. Zira tüm insanların bu ülkede eşit iştirak sağlaması bizim ömür temelimizdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Ülkede her insanın, hukuk sistemi çerçevesinde kaldığı sürece dinini özgürce yaşama ve kendi pahalarını takip etme hakkına sahip olduğunu vurgulayan Rohe, “Müslümanların büyük çoğunluğu bunu destekliyor ve dışlanmayı hak etmiyor.” diye konuştu.

Rohe, “Bu dışlanma somut olarak hangi alanlarda oluyor?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Bunu birçok alanda görüyoruz. Kısmen eğitim alanında başlıyor. Örneğin, artık tekrar duyuyoruz, Müslüman öğrencilere İsrail ve Filistin’deki bu vahim olayla ilgili hal almaları sorulduğunda. Burada onların başından beri bir tavra sahip oldukları varsayılıyor. Bunu şu anda çok çeşitli alanlarda yaşıyoruz. Bu dalga şu an yüksek. Halkın bir kümesinin, halkın tamamına karşı olma eğiliminde olduğu mottosuyla (Müslümanlara yönelik) genel kuşkunun arttığına dair bir ölçü telaş var. Bu hakikat değil. Bu yüzden Müslüman düşmanlığı konusunun gündemde kalmasına dikkat etmemiz lazım, antisemitizm üzere öbür değerli hususlarının da olmasına karşın. Bu sıkıntılar toplanıyor, birbirini ortadan kaldırmıyor.”

Rohe, Müslüman düşmanlığı konusunun art plana itilmesi kaygısı duyup duymadığının sorulması üzerine de “Evet hakikaten telaşım var, artık birileri ‘Tamamen öbür problemlerimiz var.’ diyerek mevzuyu değersizmiş üzere göstermeye çalıştığında. Evet problemlerimiz var. Almanya’da antisemitizmle ilgili meselelerimiz var ve bu Holokost’tan beri var. Sahiden de birtakım Müslüman etraflarda antisemitizmle ilgili sıkıntılarımız da var ve bunu belirtmemiz gerekiyor. Artık birini silip yalnızca başkasına konsantre olunmamalı.” dedi.

Medyanın ehemmiyetine işaret eden Rohe, “Medyanın çok büyük bir sorumluluğu var. Kimileri bunu hakkıyla yerine getiriyor. Lakin genel olarak Alman medyasında, gazetelerden çok televizyonda, Müslümanlar hakkında bilhassa sorun odaklı haber yapma istikametinde güçlü bir eğilim var.” biçiminde konuştu.

Müslüman bir kişi atak düzenlediğinde çok sayıda haber yapıldığına dikkati çeken Rohe, “Müslümanlara ve Müslüman kurumlara yönelik taarruzlara ait çok az haber var. Müslümanlar fail olmaktan çok mağdur olmasına karşın, Müslümanlar mağdur yerine daha fazla fail olarak gösteriliyor.” tabirlerini kullandı.

Müslüman Düşmanlığı Bağımsız Uzman Kümesinin haziranda sunduğu raporda, araştırmada, Müslüman düşmanlığının, toplumda marjinal bir durum değil, Alman halkının büyük bir kısmında yaygın olduğu ve yıllardan beri yüksek düzeyde kaldığının görüldüğü belirtilmişti.

Raporda, Müslümanların ağır halde toplumsal ayrımcılığa maruz kaldığı aktarılarak, bunların eğitim, istihdam ve konut piyasası ile medya ve siyaset alanlarında da yaşandığı vurgulanmıştı.