Almanya Cumhurbaşkanı, Gazze’den tahliye edilen Filistin kökenli Alman vatandaşlarla görüştü

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, İsrail’in atakları nedeniyle Gazze’den tahliye edilen Filistin kökenli Alman vatandaşlarla bir ortaya geldi.

Başkent Berlin’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı Schloss Bellevue’deki yaklaşık 1,5 saatlik görüşmeye Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin başhekimlerinden Ahmed Abunada’nın da bulunduğu 9 Filistin kökenli katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Cerstin Gammelin’in yaptığı açıklamaya nazaran, görüşmede Gazze’deki durum, insanların çektiği acılar ve tahliye şartları ele alındı.

Başhekim Abunada, görüşmenin akabinde AA muhabirine, savaşın 38. gününde hastaneden ayrıldığını, bir hafta öncesinde elektrik, su ve oksijen bulunmadığını, ameliyat yapamadıkları için hastanedeki durumun bilhassa çok makus olduğunu belirterek, bu nedenle oradan ayrıldığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Steinmeier’e Gazze’de yaşadıklarını anlatma fırsatı verdiği için teşekkür eden Abunada, “Hastanede yaşananları, hastaların acılarını, (tıbbı) gereçlerin eksikliğine ait bahisleri dinledi.” dedi.

“Hastaları nereye götürelim diye düşündük”

Abunada, Steinmeier’e Şifa Hastanesi’nde nasıl çalışıldığını aktardığını kaydederek, “(Savaş başladıktan) Birkaç gün sonra hastalar için yeteri kadar yatak yoktu. Hastaları nereye götürelim diye düşündük. Hastalar ve yaralılar günlerce ameliyathanede 4’er, 5’er kaldı. Birini ameliyat ettik, bir yana koyduk, yere koyduk.” sözlerini kullandı.

Ameliyatları yerlerde ve sedyelerde gerçekleştirdiklerini anlatan Abunada, hangi hasta yahut yaralının ameliyat edilmesi gerektiğine ait sıkıntı kararlar vermek zorunda kaldığını söyledi.

Abunada, “Uluslararası toplumun bu hususun iki tarafını, insani istikametini görmesini, tek taraflı değil iki taraftan bakmasını ümit ediyorum.” dedi.

Steinmeier’in kendilerini dinlemesini olumlu bulduğunu tabir eden Abunada, “Yakında savaşın sona ermesini ve barışın olmasını ümit ediyorum. Biz, yalnızca bütün dünyada barışın olmasını istiyoruz. Ben bir hekim olarak artık yaralıları görmek istemiyorum. Ben gece uyumak istiyorum. Her gece çalışmam gerekmiyor.” dedi.

Doktor Abunada, hastaneden ayrılmadan bir hafta evvel çok sayıda cesedi hastane kabul yerinin önünde gördüğünü belirterek, “Çok kokuyordu hatta köpekler yanlarındaydı ve yediler. Ölülerin defnedilmesi konusunda idare ile Kızılhaç ortasında müzakere de yapıldı. Maalesef başarılı olunamadı. Ayrıldıktan sonra birtakım cesetlere el konulduğunu yahut hastanede defnedildiğini duydum.” diye konuştu.

“Her gün vefatı bekledik”

Steinmeier ile görüşen Filistin kökenli Mazen el-Danaf da toplam 44 gün kaldıkları Gazze’de 33 gün savaşı yaşadıklarını belirterek, Gazze’nin kuzeybatısında ve Gazze merkezinde kaldıkları bölgelerin ağır biçimde İsrail güçlerince bombalandığını söyledi.

Tüm ailenin ölmemesi için aile üyelerinin farklı bölgelere dağıldığını anlatan Danaf, daha sonra gittiği Gazze’nin güneyine de ateş açıldığını lisana getirdi.

Danaf, Refah Hudut Kapısı’nda bulundukları müddette çabucak hemen hiç yiyecek olmadığını, kaldıkları meskende su ve elektriğin bulunmadığını söz ederek, “Her gün vefatı bekledik.” dedi.

Mazen el-Danaf’ın eşi Khitam el-Danaf da Gazze’deki duruma ait, “Cehennemdi. Hala da cehennem. Ömür perspektifi yok. Orada yaşanmaz. Her şey bombalandı.” biçiminde konuştu.

Gazze’den çıkmak ya da insanların barış ve inanç içinde olağan hayat sürdürmeleri için birtakım şeylerin değişmesi gerektiğini vurgulayan Danaf, “İnsanlar endişe içinde. Savaş öncesinde de. Orada hayat yok. Ben bu cehennemden nasıl çıktığımı bilmiyorum.” tabirlerini kullandı.

“Aynı Gazze’deki üzere Batı Şeria’da da konutlar bombalanıyor”

Khitam el-Danaf, Filistinlilerin tasalarının Almanya’da anlaşılıp anlaşılmadığına ait soruya şöyle yanıt verdi:

“Ümit ediyorum. Alman makamlarının ve Almanların durumu net görmesini ümit ediyorum. Filistin halkı, Gazze’de ve Batı Şeria’da da acı çekiyor. Hakikaten acı çekiyor. Filistin halkı için olağan bir hayat, yaşama hakkı istiyorum. Bu, en asgarisi. Yeme, içme, ilaç, tıbbı yardımdan yararlanma hakkı, hastanelerin olağan işlemesi, özgür hareket etmesi. Tüm bunlar mümkün değil. ‘Hamas yönettiği için Gazze’yi bombalıyoruz.’ diyorlar lakin Batı Şeria’da ne var? Orada da birebir şey oluyor. Orada Hamas yok. Hamas yönetmiyor. Birebir Gazze’deki üzere (Batı Şeria’da) meskenler bombalanıyor. Hastanelere saldırılıyor. Ambulanslara da saldırılıyor. Yaralılar çıkarılıyor ve İsrailler tarafından hapishaneye götürülüyor. Bu, nasıl bir hayattır?”

İsrail’in barış içinde yaşamak istediğinin belirtildiğini anımsatan Danaf, “O vakit diğerlerinin da barış içinde yaşamalarına müsaade versinler. Bu, tüm dünya bir davettir.” dedi.

Alman Cumhurbaşkanı’nın bu çağrıyı anlayıp anlamadığı istikametindeki soruya da Khitam el-Danaf, “Öyle sanıyorum. Bizi davet etti ve dinledi. Bize kulak verdi. Bildirimiz kendisine ulaştı.” karşılığını verdi.

İsrail’in Filistin’e akınları başladıktan sonra 200’ün üzerinde Alman vatandaşının tahliye edildiği duyurulmuştu.