Trafiğin Şahısta Yol Açtığı Öfkenin Nedenleri ve Başa Çıkma Yolları

Trafiğin bireyde yol açtığı öfkenin altında yatan nedenler ve bu öfkeyle nasıl başa çıkılacağı hakkında değerli bilgiler paylaşan Uzman Psikolog Tuğçe Alemdar, ciddiye alınmadığını düşünen bireylerin trafikte daha öfkeli olduğunu belirterek, öfke denetimi için 3 basamak kuralını önerdi.

Yoğun bir gününün akabinde trafikte geçirilen müddette gerilim, öfke, telaş ve can kahrı üzere ruhsal durumların bireyde öfke patlaması yaşanmasına neden olduğunu kaydeden İstanbul Esenyurt Üniversitesinden Uzman Psikolog Tuğçe Alemdar, öfke denetimini yönetmeyi sağlayacak tekliflerde bulundu. Yapılan bir araştırmaya nazaran günlük hayatında haksızlığa uğradığını, ciddiye alınmadığını ve daima eleştirildiğini düşünen şahısların trafikte daha çok sonlandığını ve öfkelendiğini belirten Uzman Psikolog Tuğçe Alemdar, 3 basamak kuralı ile öfkeyi yenmenin mümkün olduğunu söz etti.

3 basamak kuralı

Öfke duygusu yaşayan kişinin öncelikle bir trafik lambası hayal etmesini öneren Uzman Psikolog Tuğçe Alemdar, “Öfkeli kişi hayal ettiği trafik lambasında kırmızı ışığı ‘dur, çabucak reaksiyon verme’, sarı ışığı ‘düşün’, yeşil ışığı ise ‘karar ver, o denli harekete geç’ halinde algılamalı. Yani düşünülmesi gereken otomobilden inip karşı tarafa öfkeyle reaksiyon vermenin, güzellikle uyarmanın ya da hiç bir reaksiyon vermeden yoluna devam etmenin sonuçlarının neler olabileceğidir. Ola ki ağır bir şeklide öfke hissediliyor ve üç basamak kuralı uygulanmadı. Bu durumda araçtan dışarı muhakkak çıkılmamalı. Araç müsait bir yere çekilerek nefes antrenmanı yapılabilir, su içilebilir ya da sakinleştirici bir müzik açılabilir. Yine yola çıkmak için sakinleşmek beklenmeli. Zira o esnada olmasa bile öfkeyle yola devam edilmesi mümkün bir kazaya ya da arbedeye sebebiyet verebilir” dedi.

“Trafikteki kusurlu hareketleri şahsileştirmek öfkeyi artırıyor”

Trafikte ağır bir şeklide öfke hissedilmesinin nedenlerini anlatan Uzman Psikolog Tuğçe Alemdar, ” Beşerler günlük hayatlarında gerilimle karşı karşıya kalıyor. Bu gerilim trafikte hissedilen engellenme hissiyle daha da artarak öfke patlamasına neden oluyor. Yapılan bir araştırmaya nazaran günlük hayatında haksızlığa uğradığını, ciddiye alınmadığını ya da daima eleştirildiğini düşünen şahısların trafikte daha çok sonlandığı ve öfkelendiği tespit edilmiştir. Bu fikirler şahıslardaki tolerans düzeyini düşürerek tahammülsüzlüğü artırıyor. Trafikte görülen sinyal vermeme, sürat yapma, sollama üzere hareketlerin birey tarafından şahsileştirilmesi yani kendisine yapılan bir haksızlık, saygısızlık olarak algılanması öfke hissini artırıyor” diye konuştu.

“Öfke sinyalleri alındığında tedbir almaya başlanmalı”

Öfke denetimi için nefes idmanı yapılmasını da öneren Uzman Psikolog Tuğçe Alemdar, “Bedenimiz öfkenin ön sinyallerini vermeye başlıyor. Nabız hızlanmaya başlıyor. Beden ısısı artıyor ve tansiyon yaşanıyor. Bu tansiyondan kaynaklı baş ağrıları yaşanıyor. Kişi bunları fark ettiğinde tedbir alması daha da kolaylaşıyor. Vücutta bu üzere değişimler olduğunda öfke denetimi için kişinin yavaş ve derin bir nefes almaya başlaması gerekiyor. İçinden birden 10’a kadar yavaş yavaş saydığında nabız suratı yavaşlayacaktır. Yükselen öfkenin düştüğünü fark edecektir” formunda konuştu.

“Öfkeye öfkeyle karşılık verilmemeli”

Öfke duyan değil de duyulan kişi olunduğunda nasıl reaksiyon verilmesi gerektiğine de değinen Tuğçe Alemdar, “Karşı taraftan gelen bir öfke olduğunda ise kişi ‘Bu benimle ilgili değil, onun öfkesi bana karşı değil.’ halinde düşünmeli. Hayatımızda çeşitli gerilimlerle boğuşuyoruz. Trafikteki bekleme durumu, kapalı alanda kalmak ve bir yerden bir yere amaçlanan saatte varamamak kişiyi huzursuz ediyor ve gerilim altında bırakıyor. Bu türlü öfkeli bir şahısla karşılaşıldığında öfkeyle tetiklenilmemeli. Bu üzere durumlarda nezaket korunabilir. Olabildiğince göz temasından kaçınılmalı. Böylelikle öfkeden de sıyrılmış olunur” dedi. – İSTANBUL