CHP Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya’da gazetecileri ziyaret etti

Malatya’da zelzele sonrası konteynerlerde çalışmalarını sürdüren gazetecileri ziyaret eden CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Malatya’da gazetecilerin sıkıntıları çok daha büyük ve fazla. Bulunduğumuz fiziki şartlarda hala konteynerlerde ömür sürüyorlar. Gazeteler, televizyonlar ve internet siteleri yani basın bu güç koşullar altında vazife yapmaya çalışıyor” dedi.

Veli Ağbaba, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bugün seçim bölgesi Malatya’da gazetecileri ziyaret eti. Ağbaba, “11 ay geçti, zelzele bir yılını dolduracak maalesef kentin hala fiziki şartları düzelmediği üzere hem kendi fiziki yapısı hem de psikolojisi bozulmuş durumda. Esnafından kentte yaşayan herkesin psikolojisi bozulmuş durumda. Hala enkazlar kaldırılabilmiş ve ağır hasarlı binalar yıkılabilmiş değil. Malatya’da hala yağmur yağmazsa toz bulutları ortasında süren bir hayat var. Maalesef yerinde dönüşümün ne olacağı belirli değil. Kent merkezinde nasıl bir düzenleme yapılacağı aşikâr değil. Ağır ve orta hasarlı binalarla ilgili sorunlar hala devam ediyor” diye konuştu.

“MALATYA’DA GAZETECİLERİN ÇALIŞMA KAİDELERİ KÖTÜLEŞTİ”

Çalışamayan gazeteci sayısının çalışan gazeteci sayısından daha fazla olduğunu tabir eden Ağbaba, şunları söyledi:

“Malatya’da gazetecilerin sıkıntıları çok daha büyük ve fazla. Bulunduğumuz fiziki şartlarda hala konteynerlerde ömür sürüyorlar. Gazeteler, televizyonlar ve internet siteleri yani basın bu güç kurallar altında vazife yapmaya çalışıyor. 6 Şubat zelzelesinden sonra gazetecilerin hem çalıştıkları yerler yerle bir oldu hem de çalışma kaideleri berbatlaştı ve misyon yapamaz hale geldiler. Buna karşın kamerayla bazen bir cep telefonuyla vazife yapan ve Malatya’nın yaşadığı büyük mağduriyeti dünyaya duyurmaya çalışan gazetecileri de kutluyorum.”

“ŞEHRİN FİZİKİ YAPISI VE PSİKOLOJİSİ BOZULMUŞ DURUMDA”

Konteyner kentteki eksiklere ve emekli maaşlarına ait de açıklama yapan Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“11 ay geçti, zelzele bir yılını dolduracak maalesef kentin hala fiziki şartları düzelmediği üzere hem kendi fiziki yapısı hem de psikolojisi bozulmuş durumda. Esnafından kentte yaşayan herkesin psikolojisi bozulmuş durumda. Hala enkazlar kaldırılabilmiş ve ağır hasarlı binalar yıkılabilmiş değil. Malatya’da hala yağmur yağmazsa toz bulutları ortasında süren bir hayat var. Maalesef yerinde dönüşümün ne olacağı aşikâr değil. Kent merkezinde nasıl bir düzenleme yapılacağı belirli değil. Ağır ve orta hasarlı binalarla ilgili sorunlar hala devam ediyor. Hala insanların yaşamsal ve barınmayla ilgili sorunları var. Kış geldi, insanların ömürleri zorlaşıyor. Çözülebilmiş bir şey yok, kentin psikolojisi bozuldu. Kentin fiziki yapısı da bozulmuş durumda. Maalesef bununla ilgili de bir adım atılabilmiş değil. Zelzelenin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti, kentin durumunu görmek lazım. Malatya’da, ‘aman benim partime laf gelmesin’ diye siyasi düşünen beşerler var. Malatya ve sarsıntı sıkıntısı siyasetin ötesindedir. Malatya’nın yine ayağa kaldırılması gerekir. Malatya’nın fiziki ve ruhsal yapısının düzelmesi açısından da TBMM’de üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Bu bahiste herkesle sonuna kadar işbirliğine de açık olduğumu belirtmek istiyorum.

“İKTİDARI EMEKLİLERE ŞİKAYET EDİYORUZ”

14 Mayıs seçimlerinden evvel Sayın Recep Tayyip Erdoğan, emeklilerin ömür şartlarının düzeltileceğini, artırım yapılacağını söyledi. Akabinde tıpkı açıklamalar devam etti. Sonra ittifak ortağı Sayın Devlet Bahçeli, emekliye seyyanen artırım yapılması gerektiğini söyledi. Açıklanan sayılara baktığımız vakit maalesef hayatın ve sokağın gerçekleriyle bağlantısı olmayan bir emekli maaş artırımı var. Enflasyonun altında ezilen, seyyanen artırım verilmeyen, refah hissesinden faydalanamayan bir emekli kesitiyle karşı karşıyayız. Emeklinin kederini, sıkıntısını görmeyen, duymayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Maalesef seçimden evvel verdiği kelamı yerine getirmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Emeklinin bu şartlarda yaşaması mümkün değil. Bir emeklinin şayet konutu yoksa aldığı maaşla kira ödemesi mümkün değil. Kira ödüyorsa beslenmesi, besleniyorsa giyinmesi mümkün değil. Bir emekli bu maaşla ne beslenebilir ne barınabilir ne de yaşayabilir. Bunu görmesi gereken iktidar maalesef görmüyor. Kelam verdiği halde görmüyor. Biz de ne yapıyoruz; iktidarı emeklilere şikayet ediyoruz. Emekli, iktidar seni kandırdı, seni dolandırdı. Siyaseten dolandırdı. Sana kelam verdi, kelamını tutmadı. Kelamını tutmayana da ‘dolandırıcı’ derler. Sevgili emekli kardeşim, seni dolandıran bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız.”