Bakan Uraloğlu, İTO ocak ayı olağan meclis toplantısında konuştu Açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Kalkınma Yolu” projesinin kesimlerinden Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ndeki demiryolu irtibatının ihalesini bu sene yapmayı planladıklarını belirterek, “Onu yaptığımız takdirde 2028’de inşallah hayata geçirmiş oluruz.” dedi.

Bakan Uraloğlu, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ocak ayı olağan meclis toplantısındaki konuşmasında, yüz yıllardır medeniyetlere beşiklik eden, dünya ticaretinin merkezi olan İstanbul’un, Türkiye Cumhuriyeti’nin de kalkınma sürecinin tüm basamaklarında ticaretin lokomotifi olduğunu söyledi.

İstanbul’un, Türkiye iktisadının kapalı iktisattan global iktisada geçiş serüvenine ışık tuttuğunu belirten Uraloğlu, Türkiye’nin memleketler arası rekabet gücünün gelişmesi ve ülke iktisadının inançlı ve istikrarlı bir ortamda büyümesine yönelik çok kıymetli çalışmalar yaptığını anlattı.

Uraloğlu, İTO’nun da esaslı geçmişinden gelen geleneği ve deneyimiyle yatırım, istihdam, üretim ve ihracatta İstanbul’un her daim birinci sırada olmasında da büyük rol oynadığına işaret ederek, şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat yoluyla büyüme unsurlarına bağlı kalarak, muvaffakiyet öyküleri yazmayı sürdürüyoruz. Çok değerli amaçlarımızın olduğu Türkiye Yüzyılı’nda Cumhuriyet tarihimizin ihracat rekorunu yine kırdık. 2023 yılı ihracatımız yaklaşık 256 milyar dolara ulaştı. İstanbul her vakit olduğu üzere birinci, 59,4 milyar dolarlık ihracat yaparak her yıl olduğu üzere birinciliği sürdürdü. Ekonomik alanda yaşadığımız bu muvaffakiyetler istikrar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinin tezahürüdür.”

“Avrupa Birliği üyeliği ülkemiz için stratejik bir amaç olmayı sürdürüyor”

Bakan Uraloğlu, kendi alanında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Türkiye’nin en değerli ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB) ile ilgilere değer verdiklerini lisana getiren Uraloğlu, “Avrupa Birliği üyeliği ülkemiz için stratejik bir gaye olmayı sürdürüyor. ve AB’nin önümüzdeki yıllarda izleyeceği siyasetlerin merkezinde ‘Yeşil Mutabakat’ siyaseti yer alıyor. Elbet, ticaretinin yarısına yakınını AB ile gerçekleştiren bir ülke olarak Türkiye’nin endüstrisini AB Yeşil Mutabakatı’na yönelik siyasetlerle bütünleştirmesi, kaçınılmaz bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır.” sözlerini kullandı.

Uraloğlu, iş dünyasını Yeşil Mutabakat’a hazırlamak ve bu dönüşümün ticari ve ekonomik taraftan ortaya çıkaracağı yeni fırsatları pahalandırmak üzere, özel dalla yakın temas halinde çalıştıklarını lisana getirdi.

“Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejisi ve Hareket Planı”nda, sürdürülebilir ve akıllı nakliyatın, yeşil denizcilik ve yeşil liman uygulamalarının, demiryolu nakliyatının geliştirilmesi ile yakıt tüketiminin ve emisyonların azaltılması ve mikro hareketlilik araçlarının kullanımının yaygınlaştırılması gayelerine yer verdiklerini anımsatan Uraloğlu, bu istikametteki gayelere ulaşmak için Bakanlığın üst seviye strateji dokümanları ile gerekli mevzuat ve standartları oluşturarak yatırımları yeşil dönüşüm vizyonuna paralel olarak hayata geçirmek için çalıştıklarını anlattı.

Uraloğlu, “Ayrıca ülkemizin Paris Antlaşması’na taraf olması ile birlikte ‘2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ ve ‘Yeşil Kalkınması Politikası’ doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejik amaç ve hareketlerin belirlenmesi için de çalışmalara başladık. 2053 yılı için hedeflediğimiz sıfır emisyon doğrultusunda ulaşım odaklı sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeye yönelik somut adımlar da atıyoruz.” bilgisini verdi.

Bakan Uraloğlu, “Özellikle elektrikli araçların menzilleri ve mevcut şarj istasyonlarının pozisyonları düşünüldüğünde, seyahatlerin daha verimli hale getirilmesi, şarj gereksinimini karşılamak üzere katedilen uzaklığın optimum seviyeye getirilebilmesi ve elektrikli araç kullanımını teşvik etmek emeliyle Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının Uygun Pozisyonlarının Belirlenmesine yönelik projeyi de hayata geçirmekteyiz.

“Komşu ülkeler ve Türk dünyasıyla münasebetlerimizi de tarihi doruklara taşımaya devam ediyoruz”

Komşu ülkeler ve Türk dünyasıyla münasebetleri tarihi doruklara taşımaya devam ettiklerinden bahseden Uraloğlu, geçtiğimiz yıl Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak, Cezayir’den Özbekistan’a, Irak’tan Kazakistan’a, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Azerbaycan’a tekraren yurt dışı temaslarında bulunduğunu anımsattı.

Uraloğlu, “Özellikle hem ihracatı artırmak hem de alternatif pazarlar oluşturmak için global ölçekteki kıymetli ulaşım projelerini gündemimize aldık ve paydaş ülkelerle gerekli adımları atmaya başladık.” dedi.

Türkiye’nin global güç gayretinin odağında olan ve merkezinde yer alan stratejik bir pozisyonda bulunduğunu anımsatan Uraloğlu, şunları söyledi:

“Petrol ve doğal gaz başta olmak üzere, dünya iktisadını ayakta tutan yer altı kaynaklarının büyük çoğunluğu yakın bölgemizde yer alıyor. Doğal zenginliklerin yanı sıra bölgemiz, dünya ticaret yollarının da tüm geneli prestijiyle kalbinde bulunuyor. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan İstanbul ve Çanakkale Boğazı, Akdeniz’i Hint Okyanusu’na bağlayan Süveyş Kanalı, Basra Körfezini Hint Okyanusuna bağlayan Hürmüz Boğazı, Akdeniz’in Atlas Okyanusu’na açılan kapısı olan Cebelitarık Boğazı dünya ticareti için hayati ehemmiyete sahip. Global ticaret artıkça bu boğazların ehemmiyeti de bilhassa artmakta ve ülkemizin değerini de öne çıkarmaktadır. Bu kapsamda Türkiye olarak hayata geçirdiğimiz Kalkınma Yolu ve Zengezur Koridoru projeleri ülkemizin ticari, lojistik ve siyasi bağlarını güçlendirmesi açısından çok değerlidir.

Her iki proje de bilhassa Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinden bu yana Avrupa’nın yeni ortaklar aradığı bir periyotta ülkemizi bölgesel alakaların merkezine yerleştirecektir. Çin ve Hindistan üzere büyük ülkelerden Basra Körfezi’ne gelen her türlü emtia için FAW Limanı ve kalkınma koridoru lojistik dağıtım merkezi olacak. Basra Körfezinde elleçlenen bir eser buradan yüklendiğinde Türkiye üzerinden Marmaray sayesinde aktarma yapmadan Avrupa’ya ulaşacak. İlerde de Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde hayata geçirilecek demiryolu ilişkisi ile birlikte buradaki kısıtlı kapasiteyi ve kısıtlı vakti tüm vakitlere yayma imkanımız olacak. Ülkemizi planlamaya çalışıyoruz, kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünüyoruz. Kalkınma Yolu projesi güney-kuzey koridorları ortasındaki Uzak Doğu, Güney Asya ve Orta Doğu’yu Avrupa’ya bağlayacak en kısa ve en ekonomik koridor olacak.”

Uraloğlu, Türkiye ile Azerbaycan ortasında direkt demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru projesini de hayata geçireceklerini lisana getirerek, projede gelinen nokta hakkında bilgi verdi.

“Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak.’ dedik ve bu gayemizi büyük oranda gerçekleştirdik”

Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Türkiye’nin ekonomik, diplomatik ve ticari kazanımlarını korumak ve daha da geliştirmek için daima bir uğraş içerisinde olduklarının altını çizerek, “1,4 milyar insanın yaşadığı ve 8 trilyon 600 milyar dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye, en fazla 4 saat uçuş uzaklığında olmak üzere coğrafik üstünlüğe sahibiz.” dedi.

2003’ten itibaren yürütülen hava ulaşım siyasetleri ve faaliyetleriyle, dünyada en süratli gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldiklerini belirten Uraloğlu, şu bilgileri verdi:

“2002 yılında 2 merkezle 26 noktaya yapılan iç sınır uçuşlarımızı, bugün 7 merkezden 57 noktaya gerçekleştiriyoruz. 50 ülke ile 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken bugün 130 ülkede 343 noktaya ulaştık. Hava Ulaştırma Muahedemiz bulunan ülke sayısını da 81’den 173’e çıkardık. ‘Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak.’ dedik ve bu amacımızı büyük oranda gerçekleştirdik. İstanbul Havalimanımız dev kapasitesiyle, Türkiye’yi memleketler arası bir aktarma merkezi haline getirmiş ve ülkemizi global havacılıkta tepeye taşımıştır. Avrupa’da en ağır havalimanları sıralamasında İstanbul Havalimanı birinci sırada yer almaktadır. Sabiha Gökçen Havalimanı’mızın hizmet kapasitesini ikiye katlayacak 2. pistinin açılışını da gerçekleştirdik. Bu yatırımlarımız ile İstanbul, havacılık alanında dünyanın en büyük global transit merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır. Gökyüzünde kurduğumuz köprülerle havacılık alanında Avrasya bölgesinde önder, global bir havacılık merkezi haline geldik. Uçuş ağımızla tüm dünyayı sarmak ve global ticarete taraf vereceğimiz güçlü iştirakler kurmak istiyoruz. Son 21 yılda İstanbul’un ulaşım ve irtibat altyapısı için yaklaşık yalnızca biz Bakanlık olarak 1 trilyon 163 milyar 200 milyon TL yatırımı hayata geçirdik.”

“Ülkemizin başka bölgelerine ulaşım yatırımlarını yaparak İstanbul’un üzerindeki yükü hafifletiyoruz”

Bakan Uraloğlu, Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Çamlıca Kulesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara ve İstanbul-İzmir Otoyolu ve İstanbul-Ankara Yüksek Süratli Tren Sınırı üzere dev yatırımları hayata geçirerek, İstanbul’u çağdaş ve efektif bir ulaşım altyapısı ile hayallerin ötesinde farklı bir noktaya taşıdıklarını, İstanbulluların ömür kalitesini yükselttiklerini ve İstanbul’u çok değerli bir marka kente dönüştürdüklerini lisana getirdi.

Türkiye’nin aşikâr bölgelerine yatırım yapıldığı, bilhassa doğu bölgelerinin ihmal edildiğine ait tenkitlere cevap veren Uraloğlu, “Hiçbir ihmal kelam konusu değil, bu yatırımları ülkemiz geneline yaygınlaştırarak, ülkemizin öbür bölgelerine ulaşım yatırımlarını yaparak İstanbul’un üzerindeki yükü hafifletiyoruz.” dedi.

“Marmaray’da günlük ortalama seyahat sayısı 600 bin civarında”

Bölünmüş yol uzunluğunu 350 kilometreden 794 kilometreye, bitümlü sıcak kaplama yol uzunluğunu 358 kilometreden 802 kilometreye çıkardıklarına dikkati çeken Uraloğlu, köprü, tünel projeleri ile imali devam eden metro sınırlarına ait bilgi verdi.

Uraloğlu, Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı, Kağıthane-Gayrettepe, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı metro çizgileri üzere toplam uzunluğu 55,7 kilometre olan 5 başka hatta da çalışmalara devam ettiklerini belirterek, imali süren projeler bittiğinde İstanbul’daki raylı sistem ağı uzunluğunun 394,5 kilometreye yükseleceğini anımsattı.

İstanbul’u baştan başa metro ağları ile kendi yetkileri çerçevesinde donatmak istediklerinin altını çizen Bakan Uraloğlu, Marmaray’da günlük seyahat sayılarının 650 bin, 700 binlere kadar çıktığı günler olduğuna dikkati çekerek, ortalamanın 600 bin civarında olduğunu söyledi.

Uraloğlu, “Kalkınma Yolu projemizin en değerli kesimlerinden, Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden geçecek olan demiryolu projemizin ihalesini bu yıl içerisinde yapmayı planlıyoruz. İnşallah 2028’de de hayata geçirmiş oluruz.” dedi.

“Süper süratli tren sınırımızın güzergah uzunluğu 344 kilometre olacak”

Uraloğlu, İstanbul-Ankara Yüksek Süratli Tren çizgisinden sonra büsbütün yeni proje olan Ankara-İstanbul Harika Süratli Tren Sınırı projesini gündeme aldıklarını hatırlatarak, harika süratli tren sınırının güzergah uzunluğunun 344 kilometre olacağını, saatte 350 kilometre sürate ulaşacak trenlerle seyahat müddetini 80 dakikaya indireceklerini bildirdi.

Uraloğlu, “Sloganımız şu; ulusal maç 90 dakika Ankara-İstanbul ortası 80 dakika. Sabırsızlıkla buna başlamayı bekliyoruz.” dedi.

“Tercihlerinden ötürü da hiçbir vatandaşımızı cezalandırma lüksüne sahip değiliz, bu türlü bir yetkimiz de yok”

Herkesin kendisine verilen yetki kadar hizmet etmekle yükümlü olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Metro sınırları ile ilgili bütün yetki Büyükşehir yahut vilayet belediyelerindedir. Şayet oradaki idare bunun Bakanlık tarafından yapılmasını isterse, Cumhurbaşkanımız da uygun görürse biz Bakanlık bünyesine alıyoruz. Şu ana kadar İstanbul’da yaptığımız metro çizgisi da bu türlü, hala çalışmaya devam ettiğimiz yaklaşık 56 kilometrelik kısım da bu türlü. Bizden talep olduğu noktada biz bunları yerine getirmeye çalışıyoruz. Bizim Büyükşehirle ahenk halinde çalışmamızdan geçen bir süreç bu.

Kimseyi eleştirmek değil bu lakin daha güzel hizmet edebileceksek, biz Büyükşehir’de daha düzgün ahenk sağlayabileceğimiz bir süreci tercih ederiz. Önümüzde bir seçim süreci var. İstanbul’un birinci önceliği ulaşım mı, kentsel dönüşüm mü bunu tartışabiliriz. Süratlice dönüştürülmesi gerekiyor, bu hususun ehli olan arkadaşlarımızdan biri Lider adayı, inşallah seçilirse, hizmetleri koordineli halde yaparız lakin tercihlerinden ötürü da hiçbir vatandaşımızı cezalandırma lüksüne sahip değiliz, bu türlü bir yetkimiz de yok.”

Bakan Uraloğlu, daha sonra İTO üyeleri ile basına kapalı görüşme gerçekleştirdi.