34,3411$% -0.13
36,6493€% -0.55
44,2790£% -0.35
2.937,81%-1,01
4.944,00%-0,99
฿%
Ł%
Ξ%
%
27 Ekim 2024 Pazar
Kudüs’te yaşanan ve uluslararası kamuoyunu derinden sarsan olayda, bir din okulunun eski müdürü haham Aharon Ramati’nin liderliğindeki “dehşet evi” davasında önemli bir gelişme yaşandı. İddialara göre, Ramati’nin etrafında topladığı kadınlara karşı işlediği insanlık dışı suçlar nedeniyle yargılandığı dava sonuçlandı. Haham, “insanları köleliğe benzer koşullarda tutmak” suçundan mahkum edildi.
Olayın detaylarına göre, Ramati 2008 yılından itibaren kendisini “kurtuluşa giden gerçek yolu bilen aydınlanmış bir dini lider” olarak tanıtarak kadınları etrafında toplamaya başlamış. İddialara göre, evinde 30’dan fazla kadın ve çocuklarıyla birlikte yaşayan Ramati, kadınlara korku salarak ve onlardan para alarak onları kontrol altında tutmuş.
Kadınlar üzerindeki psikolojik baskının boyutu mahkemede de kendini gösterdi. Ramati aleyhinde ifade vermesi beklenen 11 kadın, yaşadıkları travmalar nedeniyle bunu yapamayacak durumda oldukları için mahkemede ifade veremedi. Bunun üzerine savcılık, Ramati ile daha hafif suçlamaları kabul etmesi karşılığında ceza indirimi anlaşmasına vardı.
Sonuç olarak, Ramati, 9 ay zorunlu kamu hizmeti yapma ve kurbanlarına toplamda 34 bin dolar maddi tazminat ödeme cezasıyla serbest bırakıldı. Bu karar, mağdurlar ve kamuoyu tarafından tartışmalara neden oldu. İsrail medyası ve kamuoyu, Ramati’nin eylemlerini ve evinin adeta bir “tarikat lideri”nin kontrolündeki dehşet verici bir alan olmasını sıkça gündeme getirdi.