Diyarbakır’da Tıp Öğrencilerinden Kefenli Protesto

Diyarbakır’da tıp öğrencilerinden kefenli protesto

DİYARBAKIR – Diyarbakır’da, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ile sıhhat çalışanları İsrail’in Filistin’deki hastaneleri maksat almasına yönelik kefenli protesto gerçekleştirdi.

7 Ekim’de İsrail-Filistin ortasında başlayan savaş 47’nci gününde devam ederken, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ve sıhhat çalışanları Gazze’de hastanelerin gaye alınmasını ellerindeki kefen ve giydikleri kanlı önlük ile protesto etti.

Tıp Fakültesi Dekanlığı önünde toplanan öğrenci ve sağlıkçılar ismine konuşma yapan 5. sınıf öğrencisi Murat Önen, İsrailli yöneticilerin memleketler arası mahkemelerde yargılanması gerektiğini belirterek davette bulundu.

İsrail’in dünyada eşi ve gibisi olmayan bir kabahatle Gazze’de soykırım yaptığını söyleyen Önen, “Siyonist Rejim, İsrailli çocukların başlarının kesildiği savlarını öne sürerek katliamlarına kılıf bulmaya çalışıp, palavralar söyledi ve bugün sizlere Dünya’da eşi gibisi olmayan bir cürümle, başları parçalanmış bedenlerinden ayrılmış, iç organları dışarı çıkmış, aileleri tarafından tanınamayacak hale getirilmiş bu çocukları gösteriyorum” dedi.

“İsrail, dünyanın hastaneleri bombalamasına ve bombalama tehditlerine rağmen vereceği yansısını izliyor ve bu nedenle özgür dünyaya bu işgalciyi durdurması ve hastaneleri bombalamakla övünen önderlerini memleketler arası mahkemelerde yargılanması için dizginlemesi davetinde bulunuyoruz” diye konuşan Önen, “Görmüş olduğunuz şu kareyi hayallerinizde bile tasavvur etmeniz mümkün değildir. Gazze dışında dünyanın hiçbir yerinde bu kareyi bulamazsınız. Bu bir sinema sahnesi değil maalesef eşsiz ve tanım edilemez bir vahşetin tezahürüdür. İşgalci İsrail ile ilgilerini olağanlaştıran, barış daveti yapan herkesin yüzüne bu fotoğrafı vurmak gerekir” sözlerine yer verdi.

Gazze’de tedavi imkanlarının fiilen tükendiğini ilan etmeye yalnızca birkaç saat kalındığını lisana getiren Önen, şunları kaydetti:

“Hastanelerin bombalamalar sonucu fonksiyonsuz kaldığı şu günlerde Hekimlerimiz yerlerde ve koridorlarda anestezi olmaksızın ameliyatlar yapıyorlar. Ameliyatlar sırasında bombalamalarda tavanlar çöküyor bu bir katliamdır. Kurbanların ve yaralıların sayısı sıhhat gruplarımızın kapasitesinin çok üstündedir. Gazze’de tedavi imkanlarının fiilen tükendiğini ilan etmeye yalnızca birkaç saat kaldı. Sıhhat kurumlarının, okulların, ibadethanelerin bombalandığı Gazze’de inançlı hiçbir yer kalmadı. Vicdan sahibi milletlerarası toplumu İsrail işgalini ve Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği katliamları durdurmaya çağırıyoruz.”

DÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Eşref Araç, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada yaşanan hiçbir savaşta hastanelerin gaye alınmaması gerektiğini söyledi.

Diyarbakır’daki sıhhat işçileri olarak Gazze’deki sıhhat çalışanlarının yanında olduklarını belirten Araç, “Tüm dünyada olduğu üzere biz de sıhhat çalışanları ve tıp öğrencilerimizle birlikte Filistin’de hastanelerde, bombalanmak zorunda kalınan yerlerde dahi problemli bir halde çalışan doktorlarımıza ve sıhhat çalışanlarımızın yanında olduğumuzu göstermek için buradayız. Öğrenci arkadaşlarımızla, doktorlarımızla ve tüm sıhhat çalışanlarımızla İsrail’in bu vahşetini telin ediyoruz. Bu insan haklarına karşıt bir durumdur. Dünyadaki hiçbir savaşta hastaneler amaç alınamaz. Dünyanın gözü önünde Siyonizm’in bu türlü bir vahşeti yapmış olması maalesef bizi üzmektedir” diye konuştu.