Selçuk Özdağ: Türkiye’de özgür medya her geçen gün kısıtlanıyor

Gelecek-Saadet Partisi Küme Lideri Selçuk Özdağ, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü hasebiyle TBMM’de Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti. Özdağ, “Sayın Meclis Lideri’nin gönderdiği yazılı metin hilkat garibesi bir metin. Yani çok çalışmışlar üzerine… Dedik ki, ‘Numan Beyefendi, bakın geçmişte bu olmuş, Mustafa Şentop bunu yapmış, siz ipe un seriyorsunuz, minareyi çalıyorsunuz kılıf hazırlıyorsunuz” dedi.

Gelecek-Saadet Partisi TBMM Küme Lideri Selçuk Özdağ, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü hasebiyle bugün TBMM’de Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti.

“ANKETLERDE DE BEN ÖNDEYİM”

Özdağ, kendisinin Manisa Büyükşehir Belediyesi adaylığı ile ilgili; “Bizim üzerimizde bir konsensüs var. Düşünüyoruz. Anketlerde de ben öndeyim. İki gün evvel yapılan bir anket vardı. Adaylığımız açıklanmadığı halde Manisa’da bize karşı bir teveccüh var. Ben milletvekilliğim dönemimde, hiç kimseye partisini sormadım, ırkını, mezhebini sormadım. Herkese vatandaş diye, insan diye baktım” dedi.

Özdağ, Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili olarak da şunları söyledi:

“Türkiye’de özgür medya her geçen gün kısıtlanıyor. Her geçen gün bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bir arada kurumların içi boşaltılıyor. Bilhassa devlet kurumlarının içi boşaltılıyor. Ancak diğerleri bu boşalttıkları kurumları kendi içine aktarıyorlar bu tehlikeli. Bunu nasıl denetleyeceğiz? Bunu Sayıştay ile yapacağız, yapamıyoruz. Bunu yargı ile yapacağız yapamıyoruz. Basın ile yapacağız yapamıyoruz. Sivil toplum kuruluşları ile yapacağız yapamıyoruz. Yazanlar tutuklanmıyor. RTÜK ile susturuluyorlar.”

Özdağ, TBMM Genel Heyeti’nin fevkalâde toplantıya çağrılması ile ilgili tartışmayı şöyle kıymetlendirdi:

“Meclis Lideri’nin bizim fevkalâde toplantı davetimize, sekiz parti 150 milletvekili ile bir arada; Sayın Meclis Lideri’nin, bize dün yazılı gönderin dedik biz, bize kelamlı söylediler; yazılı gönderdi, gönderdiği yazılı metin hilkat garibesi bir metin. Yani çok çalışmışlar üzerine… Meğer Mustafa Şentop devrinde, bir milletvekili diyor ki çağıramazsınız… Mustafa Şentop diyor ki, ‘Şu nedenle de çağırırım, bu nedenle de çağırırım…’ Onu da buldum. Dedik ki, ‘Numan Beyefendi, bakın geçmişte bu olmuş, Mustafa Şentop bunu yapmış, siz ipe un seriyorsunuz, minareyi çalıyorsunuz kılıf hazırlıyorsunuz.

Türkiye’de Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ile terbiye edilmek isteniyor. Yargıtay üzerinden tedip edilmek isteniyor. Anayasa burada yok kararında sayılıyor. Öbür tarafta Meclis Lideri üzerinden İçtüzük ortadan kaldırılmak isteniyor. Bir başka taraftan da denetleme düzenekleri ortadan kaldırılıyor. Bugün iktidarı destekleyen, iktidarın faaliyetlerini uygun gören medya; bunun altında onlar da kalacaklar. Zira yoksullaşan medyadan hepimiz nasibimizi alırız. Yolsuzluğun ayyuka çıktığı bir Türkiye, yoksulluğu ortaya çıkarır. Hepimiz hissemizi alırız, yasakları getirir. Yasaklardan biz de hissemizi alırız.

Türkiye bir felakete hakikat gidiyor. Bu felaket 85 milyonu ilgilendiriyor. Tüm demokratları bir olmaya davet ediyorum ben.

Dün Türkiye’de hukuksuzluktan şikayet edenlerin, hukuksuzluğu inşa ettiklerini görüyorum. Çocuklarımıza makûs bir miras bırakacağız. 85 milyonu, birileri açlıkla imtihan ediyorlar. Medya esasen doğruları yazamıyor. Yazmaya çalışan yavuz gazeteciler var. Güzel araştırmacılar var, bugün her şeyi sakladıkları halde, çok değerli bilgilere sahip oluyorlar… Özgür medyanın her geçen gün sayısının azalacağını düşünüyorum ve bu da beni huzursuz ediyor, ürkütüyor… Medyayı özgür bırakın. RTÜK ile Basın İlan Kurumu ile terbiye etmeye çalışmayın. Kollukla, mafyayla, yargıyla terbiye etmeye çalışmayın.

Ben 31 Mart seçimlerinde de her ne kadar partiler ortasında işbirliği olmasa bile milletimizin bulunduğu kentlerde, adayları kantara çıkararak; hangi aday kaliteliyse bulur ona oy verir.”