TBMM Lideri Numan Kurtulmuş: İnsanları yaradılışta eş, Müslümanları dinde kardeş olarak görürüz

TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Lideri Numan Kurtulmuş, “Biz, insanları yaradılışta eş, Müslümanları da dinde kardeş olarak görürüz. Kelime-i Tevhid’i bir yabancı üzere, ‘Bu nedir’ diye ondan korkarak değil, bu milletin ortak kıymetlerinin birinci cümlesi olarak kabul eder, ona nazaran prestij ederiz” dedi.

TBMM Lideri Numan Kurtulmuş, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde Diyanet-Sen 3’üncü Büyük Türkiye Buluşması’na katıldı. Kurtulmuş’un yanı sıra Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın ve sendika üyeleri de programda yer aldı. Kurtulmuş, İstanbul’da Fatih Camii imamı Galip Usta ve cami cemaatinden Bilal Erdem’e yönelik bıçaklı saldırıyı kınadı. Taarruzun, Türkiye’nin birliği ve beraberliği konusunda daha hassas davranılması gerektiğini gösterdiğini aktaran Kurtulmuş, “Türkiye, geçmiş devirlerde bilhassa milletin ortak bedellerine taarruzlar konusunda birçok acı anıları yaşamış bir ülkedir. Birileri Türkiye’nin sesinin daha gür çıkmasını önlemek için Türkiye’de birlik ve beraberliği ortadan kaldırmak için milletin bedellerine saldırıyı kendileri için bir araç olarak kullanmışlardır. Ümit ederiz ki bu akın yalnızca münferit bir ataktan ibaret olsun. Şayet bu işin gerisinde birtakım organize işler varsa, bu işlerin sahipleri şunu âlâ bilsinler ki; Türkiye birtakım organize işlerle karıştırılmak isteniyorsa, bu ülke buna müsaade etmeyecek kadar güçlüdür, şuurludur ve birliktedir” diye konuştu.

‘BİRLİĞİ, KARDEŞLİĞİ SAĞLAMAK MECBURİYETİMİZDİR’

Kurutulmuş, dünyanın büyük çatışmaların karışıklıkların yaşandığı; yeryüzünde mevcut olan bütün sistem, kurum ve kuruluşların neredeyse tamamının iflas ettiği bir devirden geçtiğini söyledi. Böylesine bir periyotta çok daha fazla birlik ve beraberlik içerisinde olunması gerektiğini belirten Kurutulmuş, “Bu ortamda Türkiye’nin üzerine düşen iki temel zaruriliği sizlerle paylaşmak isterim. Bunlardan bir tanesi içeride birliği, kardeşliği sağlamak mecburiyetimizdir. Böylesine sıkıntı bir devirde, bu kadar sıkıntı bir coğrafyada bir, birlikte olmak, güçlü olmak, iri olmaktan öbür bir bahtımız yoktur. Şayet biz bu coğrafyada farklılıklarımızı büyüterek, bunları çatışma ve çelişki vesilesi haline getirilmesini sağlar ya da buna müsaade edersek, Allah koruma bu coğrafyada motamot suyun üstündeki saman çöpü üzere oradan oraya savruluruz” ifadelerini kullandı.

Hazreti Ali’nin, “Bil ki beşerler iki sınıftır. ya yaradılışla eşindir ya dinde kardeşindir” kelamlarını hatırlatan Kurutulmuş, “Biz, insanları yaradılışta eş, Müslümanları da dinde kardeş olarak görürüz. Kelime-i Tevhid’i bir yabancı üzere ‘Bu nedir’ diye ondan korkarak değil, bu milletin ortak kıymetlerinin birinci cümlesi olarak kabul eder, ona nazaran prestij ederiz. Bu manada sizlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Birliği, beraberliği, ortak kıymetlerimiz içerisinde daha fazla arttırmak için uğraş sarf edeceğiz” dedi.

‘YENİDEN VAROLUŞA MUHTAÇLIĞIMIZ VAR’

İkinci temel zorunluluğun ise insanlığa karşı sorumluluk olduğunu bildiren Kurtulmuş, “İnsanların hepsini, hiçbir ayrım gözetmeksizin ırklarına, inançlarına, cinsiyetlerine nazaran farklılaştırmadan toplumsal sınıflarına nazaran birbirinden ayırmadan, bütün insanları hazreti insan, bütün insanları Allah’ın kulu olarak kabul edip ona nazaran muamele edeceğiz. Onun için önümüzdeki periyotta Türkiye’nin uyanık beşerlerine, Türkiye’nin şuurlu beşerlerine düşen en temel sorumluluklardan birisi de yeryüzünde hakkaniyetin, adaletin, insafın, vicdanın, hikmetin ve irfanın hakim yeni bir dünyanın kurulması için bütün gücümüzle çaba etmek, bütün gücümüzle çaba etmektir. Zira bizler istesek dahi bu dünyanın bu türlü devam etmesi mümkün değildir. Yeni bir kelama, yeni bir başlangıca, yeni bir oluşa, tekrar varoluşa gereksinimimiz vardır” diye konuştu.

‘SİZİ TAHTINIZDAN İNDİRECEK BİR MUSA EN YAKIN VAKİTTE GELECEKTİR’

Numan Kurutulmuş, Gazze’de insanlık tarihinin hiçbir devrinde yaşanmayan ağır bir zulme ve katliama şahitlik edildiğini kaydetti. Netanyahu idaresinin zulmünün, Devrin Mısır firavununu dahi geçtiğini söyleyen Kurutulmuş, “Firavun bile oradan oraya dönüyor, ‘Benden daha da varmış’ diye, Netanyahu ve çetesini alkışlıyordur. Sizler de gördünüz. İsrailli asker, ‘Ben çok çocuk öldürdüm fakat öldürecek bebek arıyorum’ diyor. Talimatı almış, biz de bunlara şunu hatırlatalım ki; Firavun, ‘Aman bir tane erkek çocuk kalmasın da saltanatımı yıkmasın’ diye bütün erkek çocuklarını öldürttü. Cenabıallah, Firavun’a kendi sarayında Hazreti Musa’yı yetiştirtti. Ey Netanyahu ve çetesi, biliniz ki bütün çocukları öldürseniz bile sizi tahtınızdan indirecek bir Musa, en yakın vakitte gelecektir” dedi.

Kurtulmuş, 1967 sonlarında başşehri Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmadan, Yahudi işgalciler işgal ettikleri yerlerden gitmeden ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere Müslümanların ve Hristiyanların kutsal yerlerinin korunması memleketler arası sistem tarafından garanti altına alınmadan Filistin probleminin bitmeyeceğini de vurguladı.