Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
El-Ahbar gazetesine konuşan Korkodinov, belgenin ABD ve İsrail’in Lübnan’daki siyasi ve güvenlik ortamını yeniden şekillendirmeyi amaçladığını iddia etti. Ancak gazete, belgenin doğruluğunu bağımsız olarak teyit edemediklerini vurguladı.
14 milyar dolarlık fon: Silah bırakana maaş ve hibe
Planın bütçesi üç ana kalemden oluşuyor:
2,5 milyar dolar Pentagon’un 2026 dış operasyonlar bütçesinden,
1,2 milyar dolar Lübnan ordusunun yeniden teçhizatlandırılmasından,
500 milyon dolar ise “Altın Kalkan” entegrasyon programından karşılanacak.
Geriye kalan 10 milyar dolar, Dünya Bankası kontrolünde kurulacak “Güney Lübnan İmar Fonu”na aktarılacak.
Teslim edilen her ağır silah için 20 bin dolar, her hafif silah için 5 bin dolar ödeme yapılması, ayrıca savaşçılara ayda 500 dolar maaş ve 30 bin dolara kadar hibe verilmesi planın vaatleri arasında.
Askeri ve hukuki boyut
Korkodinov’un iddiasına göre plan, “Levant” adıyla Delta Force ve Deniz Piyadelerinden oluşan bir ortak görev gücü kurulmasını da içeriyor. Kıbrıs’taki üsten kalkacak insansız hava araçları ve Akdeniz’de konuşlu USS Gerald R. Ford uçak gemisindeki F-35’ler operasyonlara destek verecek.
Hukuki dayanak olarak BM’nin 1559 ve 1701 sayılı kararlarına işaret ediliyor. Ancak Korkodinov, bu kararların “uluslararası koalisyona doğrudan güç kullanma yetkisi vermediğini” ve dayanağın zayıf olduğunu savunuyor.
Enformasyon savaşı ve medya boyutu
Planın dikkat çeken bir diğer kısmı “enformasyon savaşı.” 2025 sonuna kadar 150 milyon dolara ulaşabilecek bütçe ile “Yeni Lübnan’ın Sesi” adlı bir radyo istasyonu kurulması ve Hizbullah liderliğini hedef alan sosyal medya kampanyaları düzenlenmesi öngörülüyor.
Barrack’in “ekonomik çözümü” ile benzerlik
Korkodinov’un açıkladığı plan, ABD’li diplomat Tom Barrack’in daha önce dile getirdiği “ekonomik çözüm” önerileriyle örtüşüyor. Barrack, Hizbullah’ın zorla silahsızlandırılmasının mümkün olmadığını, bunun yerine savaşçıların ekonomik teşviklerle örgütten uzaklaştırılması gerektiğini savunmuştu.
ABD’nin ayrıca Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi bu plana finansman sağlamak için ikna etmeye çalıştığı da daha önce gündeme gelmişti.
