Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜGVA tarafından Beşiktaş TÜPRAŞ Stadyumu’nda düzenlenen TÜGVA Yaz Okulları Final Programı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin büyük ve güçlü bir geleceğe adım adım yaklaştığını belirtti. Gençlerin milli ve manevi değerlerle yetiştiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin her alanda yükselişe geçtiğini ifade etti. 400 bin öğrencinin katıldığı yaz okulları programında gençlerin dolu dolu bir yaz geçirdiğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin geleceğini inşa eden gençliğe duyduğu güveni dile getirdi. Eğitimden kültüre, spordan teknolojiye her alanda gençlerin yanında olduklarını belirten Erdoğan, TÜGVA’nın çalışmalarını takdir ettiğini belirtti.
Programda Maher Zain, Eşref Ziya, Ömer Karaoğlu ve Rafadan Tayfa gibi isimler sahne alırken, drone gösterileri, dev kukla kortejleri ve sosyal medya fenomenlerinin performansları dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 81 ilinde TÜGVA’nın organize ettiği yaz okullarına katılan çocukların hem eğlenip hem öğrendiğini, milli ve manevi değerleri kuşandığını söyledi. Gençliğin medeniyet değerlerinin şuurunda yetişmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, marjinal gruplara gençlerin teslim edilmeyeceğini ifade etti.
Erdoğan, TÜGVA’nın doğa kampları, münazara yarışmaları ve eğitim faaliyetleriyle milyonlarca gence ulaştığını söyledi. Bu tür faaliyetlerin bazı kesimleri rahatsız ettiğini söyleyen Erdoğan, “Onlara kötü bir haberim var, onları uzun yıllar rahatsız etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Her bir genci muhabbetle kucaklayacaklarını belirten Erdoğan, gençlerin tarihi köklerine sahip çıkarak geleceği inşa edeceğini söyledi.
Konuşmasında Nurettin Topçu’nun sözlerine de yer veren Erdoğan, Türkiye’nin kurucularının bin yıllık tarih, güçlü devlet anlayışı ve inançla şekilleneceğini belirtti. Gençliğin Sultan Alparslan’dan Fatih Sultan Mehmet’e, Selahaddin Eyyubi’den Abdülhamid Han’a uzanan köklü bir mirasın taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Erdoğan, bu gençliğin Gazze’den Kudüs’e, Kırım’dan gönül coğrafyasının dört bir yanına umut taşıyan bir bilinçle hareket ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında AK Parti iktidarının gençliğe sunduğu imkanlardan da söz etti. Yasakları kaldırdıklarını, eğitimde fırsat eşitliği sağladıklarını, başörtüsü üzerindeki baskıları sonlandırdıklarını söyledi. Türkiye’nin dört bir yanını yurtlar, kütüphaneler, bilim merkezleri ve spor tesisleriyle donattıklarını belirten Erdoğan, Türkiye’nin daha yapacak çok işi olduğunu ifade etti. Şair dizeleriyle Türkiye’nin şahlanışına çok az kaldığını belirten Erdoğan, her bir gence terörsüz, huzurlu ve kardeşlik dolu bir Türkiye bırakacaklarını söyledi.
Gençlere seslenen Erdoğan, her türlü zorbalığa ve iftiraya karşı dik durmalarını istedi. LGS sürecinde atılan iftiraları hatırlatan Erdoğan, gençlerin başarılarıyla bu karalamalara en güçlü cevabı vereceklerini belirtti. Gençlerin bu ülkenin sadece ailelerinin değil, tüm milletin evlatları olduğunu vurgulayan Erdoğan, onların ufuk açıcı başarılarıyla örnek olacaklarını söyledi.
Gazze konusuna da geniş yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulme karşı Türkiye’nin ilk günden itibaren net tavır aldığını belirtti. Gazze’deki kardeşlerin bir an olsun yalnız bırakılmadığını vurgulayan Erdoğan, 101 bini aşkın insani yardım paketi gönderildiğini, İsrail ile ticaretin tamamen durdurulduğunu söyledi. Türkiye’nin uluslararası alanda yürüttüğü diplomatik temaslarla Filistin’in yanında olduğunu kaydeden Erdoğan, İsrail’den gelen tehditlere rağmen Gazze davasından vazgeçmediklerini belirtti.
Erdoğan, Filistin konusunda Türkiye’yi eleştiren kesimlere de sert çıktı. Suriye, Karabağ ve Libya konularında sessiz kalanların bugün Türkiye’yi hedef aldığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin ve kendi iktidarlarının Filistin davasının en güçlü savunucusu olduğunu, bu mücadelede yalnız kalınmayacağını belirtti. Gazze’nin yeniden özgürlüğüne kavuşacağı günlerin yakın olduğunu ifade eden Erdoğan, bu kutlu mücadelede dik durmaya devam edeceklerini söyledi. Gazzeli kardeşlerimiz, öz yurtlarında; şehit kanlarıyla sulanmış o mübarek topraklarda inşallah ebediyen özgürce yaşayacaklar. Allah nasip ederse biz de orada olacağız. Kardeşlik görevimizi yerine getirmenin huzuruyla orada olacağız. Zor zamanda haykırmanın gururuyla orada olacağız. Zalimler karşısında dik durmanın şerefiyle orada olacağız. Mazlumlara sahip çıkmanın onuruyla orada olacağız. Gazzeli kardeşlerimizle muhabbetle sarılacak, kucaklaşacak; inşallah hep birlikte omuz omuza şükür namazı kılacağız. Suriye’de olduğu gibi, Gazze’de de zulmün sona erdiğine inşallah birlikte şahitlik edeceğiz. Bu güzel günler mutlaka Allah’ın izniyle gelecektir” dedi.


