Gazze’deki savaş bitmeli: Türkiye’den sert şerh açıklaması

4 Dakika Okuma

İşgalci İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik saldırılarına karşı Türkiye, Avrupa Birliği (AB), Arap Birliği ve 16 ülkenin katılımıyla ortak bir bildiri yayımlandı. New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı kapsamında yayımlanan New York Bildirisi’nde, İsrail’in sivil altyapıya ve halka yönelik saldırıları ile şehirdeki kuşatma ve açlık kınandı; saldırıların yıkıcı bir insani felakete yol açtığı vurgulandı.

Konferansa Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, İngiltere, AB ve Arap Birliği katıldı. Bildiride, Orta Doğu’daki barış, güvenlik ve istikrarın tarihi ve kritik bir süreçten geçtiği belirtildi.

Bildiride, “Son gelişmeler, Orta Doğu çatışmasının devamlılığının korkunç insani bedelini ve bölgesel barış ile güvenlik üzerindeki ciddi etkilerini bir kez daha ve her zamankinden daha fazla ortaya koymuştur. İki devletli çözüme yönelik kararlı adımlar ve uluslararası garantiler olmaksızın çatışma derinleşecektir ve bölgesel barış ulaşılamaz kalacaktır.” ifadeleri kullanıldı.

İki devletli çözümün, İsraillilerin ve Filistinlilerin meşru taleplerini uluslararası hukuka uygun şekilde karşılamanın tek yolu olduğu bildirildi. Tüm şiddet eylemlerine ve devlet dışı aktörlerin istikrarsızlaştırıcı rolüne son verilmesi, her iki halkın güvenliğinin ve egemenliğinin sağlanması ve bölge halklarının refahı için barışçıl çözümlerin önemi vurgulandı.

Gazze’deki savaşın derhal sona ermesi ve İsrail güçlerinin tamamen çekilmesi gerektiği bildiride açıkça ifade edildi. Filistin topraklarında yönetim, güvenlik ve kolluk kuvvetlerinin yalnızca Filistin yönetimine ait olması gerektiği kaydedildi. Uluslararası toplumun bu sürece destek vermesi gerektiği belirtildi.

Türkiye, toplantı sırasında yaptığı şerh açıklamasında, “On yıllardır süregelen İsrail uygulamaları dikkate alındığında, Filistinli silahlı grupların silah bırakması; ancak bağımsız, egemen ve bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin 1967 sınırları temelinde mümkündür ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde ya da uzlaşı süreci kapsamında Filistinli gruplar arasında varılacak bir anlaşmaya dayanarak kurulması şartına bağlı olmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

Bildiride, “tek devlet, tek hükümet, tek hukuk, tek silah” prensibinin hayata geçirilmesine destek verildiği, DDR süreci kapsamında uluslararası ortaklarla birlikte belirli bir takvim çerçevesinde bu prensibin uygulanmasının taahhüt edildiği belirtildi.

1967 sınırları temelinde, Kudüs dahil olmak üzere İsrail ve Filistin’in barış içinde yan yana yaşamasını öngören iki devletli çözüme tam destek yeniden teyit edildi. Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkına da destek verildi ve Filistin’in BM’ye tam üyeliğinin siyasi çözümün vazgeçilmez unsurlarından biri olduğu ifade edildi.

Bildirinin ekinde sunulan belgede, Gazze Şeridi’nin Batı Şeria ile birleşmesine destek verilmesi, işgal ve zorla yerinden etmeye karşı çıkılması, geçici bir idari komite kurulması ve BM gözetiminde uluslararası bir istikrar misyonu oluşturulması önerildi.

Uluslararası toplumdan, Gazze’de sivil halkı koruyacak, ateşkesi uygulayacak ve Filistin yönetiminin güvenliği yeniden tesis etme çabalarına destek olacak BM temelli bir güç konuşlandırılması talep edildi. Kalıcı ve kapsamlı ateşkesin sağlanması, yeniden yapılanma için teknik ve mali yardım seferber edilmesi önerildi.

İnsani yardım erişiminin engellenmemesi gerektiği, Filistin halkının haklarının desteklenmesi ve İsrail’in yasa dışı uygulamalarının sona erdirilmesi gerektiği bildirildi. Ayrıca, UCM ve UAD süreçlerine devletlerin taraf olması tavsiye edildi.

Filistinli sivil nüfusun zorla yerinden edilmesi dahil her türlü demografik değişime neden olan eylemler reddedildi. 7 Ekim 2023’te sivillere yönelik saldırılar ile İsrail’in Gazze’deki sivil altyapıya yönelik saldırıları kınandı. Saldırıların, ciddi bir insani felaket ve koruma krizine yol açtığı belirtildi. Uluslararası hukukun ihlaline hiçbir gerekçe olamayacağı ve hesap verebilirliğin esas olduğu bildirildi.

Bildiride savaş, işgal, terör ve zorla yerinden etmenin çözüm getirmeyeceği, sadece siyasi çözümün kalıcı barış ve güvenlik

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış