İmamoğlu’nun yolsuzluk davasında şok iddia: 75 daire CHP’lilere dağıtıldı

4 Dakika Okuma

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen iş insanı Adem Soytekin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ayrıntılı ifadede çarpıcı iddialarda bulundu. Tutuklu yargılanan Soytekin, 17-26 Haziran ve 2 Temmuz’da verdiği ifadelerinin ardından sulh ceza hakimliğince “konutu terk etmeme” adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Soytekin, Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde başlayan ve İstanbul geneline yayıldığını öne sürdüğü çıkar amaçlı suç örgütünün yapısını detaylı şekilde anlattı.

Soytekin, Fatih Keleş’in sistemin paralarını sakladığı güvenli evlerin olduğunu ve bunlardan birinin şüpheli Veysel Erçevik’in kullandığı ev olduğunu belirtti. Operasyon öncesinde nakit paraların Keleş’ten alındığını ve İmamoğlu’na bağlı dokunulmazlığı olan milletvekillerine devredildiğini iddia eden Soytekin, İmamoğlu’nun operasyon öncesi kendisine “Tedbirini aldın mı? Operasyon yapılacak, sen de listedesin. Emanet etmen gereken para ya da belge varsa bunları Turan Taşkın Özer’e emanet ver.” dediğini aktardı. Turan Taşkın Özer’in dokunulmazlığı nedeniyle “emanetçi” olarak kullanıldığını ileri süren Soytekin, sistemdeki tüm aktörlerin avukat Mehmet Pehlivan tarafından önceden uyarıldığını, bu nedenle operasyon sırasında herhangi bir nakit bulunamadığını söyledi.

Soytekin, Fatih Keleş’in paraları Zafer Keleş, Murat Keleş ve İbrahim Bülbüllü aracılığıyla topladığını, bu paraların bir kısmının Londra’ya ve İspanya’ya kaçırıldığını, burada oteller yaptırıldığını belirtti. Paraların büyük kısmının Murat Gülibrahimoğlu’nda bulunduğunu ifade eden Soytekin, İmamoğlu ile Ertan Yıldız’ın Viyana’daki Kent Restoran grubu ile ortak otel yaptırdığını ve Yıldız’ın paraları Viyana’ya aktardığını ileri sürdü.

Soytekin, KİPTAŞ’tan verilen 75 dairenin CHP üyelerine, belediye meclis üyelerine ve KİPTAŞ çalışanlarına tahsis edildiğini, daire verilenlerin siyasi olarak etkin kişiler olduğunu, bu dairelerin CHP kurultay sürecinde etkili isimlere verildiğini öne sürdü. Güneşli-Bağcılar metro hattı ihalesine girmek istediğini, ancak işin Fatih Keleş ile İmamoğlu’nun yüzde 7 ortaklığıyla gerçekleştirildiğini öğrendiğini ifade etti.

Soytekin ayrıca, KİPTAŞ’ın tüm şantiyelerinde işe gitmeyen CHP’lilerin SGK’lı gösterilerek müteahhitler üzerinden maaş aldığını iddia etti. Kendisinin yaptığı projelerde bu kişilere maaş ödemesi yaptığını, isimlerin Ali Kurt tarafından bildirildiğini belirtti. Bahçelievler muhtarının yakınının da bu şekilde çalışmadan maaş aldığını söyledi.

Yolsuzluk dosyasındaki 130-140 avukatın finansmanının sağlandığını, aylık maliyetlerinin 1 milyon doları aştığını, cezaevindeki İBB bürokratlarının da özel olarak finanse edildiğini ifade eden Soytekin, bağış yapılmamış olmasına rağmen adına bağış makbuzu kesilmesinin istendiğini, bu talebin de Turan Taşkın Özer aracılığıyla İmamoğlu’ndan geldiğini belirtti. 5 milyon TL ve 1 milyon 700 bin avroluk sahte bağış makbuzlarının Mehmet Pehlivan tarafından alındığını ve bu olayın basına görüntülerin sızmasının ardından yaşandığını söyledi.

Soytekin, ihalesiz birçok işin İmamoğlu’nun talimatıyla kendisine verildiğini, bu işlerin karşılığının kendisine başka müteahhitler aracılığıyla daire, çek ve nakit olarak ödetildiğini ifade etti. Cezaevindeyken Özer ve İmamoğlu’ndan açıklama yapılmasını istediğinde, “Açıklama yaparsak suçu kabul etmiş oluruz, aramızdaki ticari faaliyet de, geç.” cevabını aldığını belirtti.

İfadesinde örgüt yapısını da anlatan Soytekin, Murat Ongun’un Medya AŞ ve Kültür AŞ’den sorumlu olduğunu, ihalelerin yüzde 80’inin nakit kontrolünde yapıldığını, Ongun’un Beşiktaş Belediye Başkan adayı olmak istediğini ancak İmamoğlu’nun bunu engellediğini aktardı. Ertan Yıldız’ın ise Medya AŞ, Kültür AŞ, KİPTAŞ ve kapatılan BİMTAŞ dışındaki tüm iştirak ihalelerini kontrol ettiğini ve tüm kararları kendisinin verdiğini ifade etti.

Tutuklandıktan üç ay sonra ifade verdiğini, bu süre zarfında milletvekilliği teklifi dahil çeşitli yollarla susturulmaya çalışıldığını belirten Soytekin, İmamoğlu’na ait olduğu iddia edilen “Adem dik dur, bizi satma” yazılı notların kendisine okutulduğunu ve baskı uygulandığını söyledi.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış