Dünya genelinde şirket iflasları son 12 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Yüksek Faiz, Zayıf Talep, Artan Borçlar: Toksik Üçlü
Ekonomistler, art arda gelen faiz artışlarının likiditeyi daralttığını ve özellikle KOBİ’ler başta olmak üzere birçok şirketin nakit akışında ciddi zorluklar yaşadığını belirtiyor. Enerji ve lojistik gibi yüksek maliyetli sektörlerde faaliyet gösteren firmalar, artan borç yükü ve zayıf tüketici talebiyle baş edemez hale geldi.
Avrupa ve ABD Başta
Rapora göre, iflas dalgası özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika merkezli şirketleri vurdu. Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerdeki birçok büyük ve orta ölçekli şirket, iflas başvurusunda bulundu.
Sektörel Etki: Perakendeden İnşaata
Perakende: Tüketici harcamalarındaki düşüş, birçok zincir markanın kapısına kilit vurmasına neden oldu.
İnşaat: Artan maliyetler ve konut talebindeki daralma sektörü durma noktasına getirdi.
Teknoloji ve Start-up’lar: 2021–2022 döneminde aşırı değerlenen bazı girişimler, yatırımcı desteği çekilince çöktü.
2025’e Doğru Endişeler Artıyor
Uzmanlar, eğer merkez bankaları parasal sıkılaştırma adımlarına devam ederse 2025’in ilk çeyreğinde iflas sayılarında daha da büyük bir artış görülebileceğini öngörüyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlerin, döviz bazlı borçlarını çevirmekte zorlanacağı tahmin ediliyor.
Küresel ekonomideki bu gelişmeler, işletmelerin daha temkinli ve dayanıklı yapılara geçmesini zorunlu hale getiriyor. 2024’teki iflas dalgası, sadece finansal bir çöküş değil; aynı zamanda iş modellerinin değişmesi gerektiğinin de göstergesi.


