Deprem sırasında binaların esnemesiyle birlikte, özellikle eski yapıların kapılarında sıkışma yaşanabiliyor. Uzmanlar, “Sarsıntı devam ederken kapıya yüklenmek hem tehlikeli hem de vakit kaybı” dedi. Bu tür durumlarda önceliğin “çök-kapan-tutun” yöntemine göre hareket etmek olduğunu vurguladı.
Kapının açılmaması durumunda, paniğe kapılmadan odada bulunan masa altı, iç duvar kenarı veya kolon dibine yönelmek gerektiği belirtildi. “Sarsıntı sırasında hareket etmek, düşme ve yaralanma riskini artırır” diyen uzmanlar, vatandaşların güvenli alanı terk etmeden sarsıntının dinmesini beklemelerini önerdi.
Uzmanlar, kapı sıkışması gibi durumlarda deprem çantası içerisinde yer alması gereken ekipmanların önemine dikkat çekti. “Düdük, fener ve şarjı dolu telefon, yardım çağırmak için hayati araçlardır” ifadeleriyle, bu malzemelerin erişilebilir bir yerde tutulmasının gerekliliğini hatırlattı.
CAM VE PENCERELERDEN KAÇIŞ SEÇENEĞİ
Sarsıntı sona erdiğinde kapının hâlâ açılmaması durumunda, alternatif çıkış yollarının değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. “Cam dikkatli bir şekilde kırılarak çıkış sağlanabilir fakat el, yüz ve göz mutlaka korunmalı” uyarısı yapıldı. Bu tür müdahalelerde ihtiyatlı davranmanın önemine değinildi.
Panik halinde yapılan yanlışlardan biri de yüksek katlardan atlamak. Uzmanlar, “Bulunduğunuz yer güvenliyse kurtarma ekiplerini beklemek en doğru harekettir” dedi. Yüksekten atlamanın ağır yaralanmalara yol açabileceği vurgulandı.
Kapı sıkışması gibi durumların olağan olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Panik yerine doğru bilgiyle hareket etmek hem kendi hayatınızı hem de çevrenizdekilerin hayatını kurtarır” dedi. Ayrıca, her evde mutlaka deprem çantası bulunması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Kaynak: Cumhuriyet


