Suriye’nin Akaryakıt Çıkmazı: Rusya’nın Üsler Önceliği, Halkın Sıkıntısı

5 Dakika Okuma

Rusya’nın Suriye’deki Beşar Esad yönetiminin 2024 yılının Aralık ayında devrilmesinin ardından, ülkedeki askeri mevcudiyetini sürdürebilmek gayesiyle Suriye’ye doğal gaz ve petrol sağladığı iddia edildi.

The Moscow Times’ın haberine göre, Esad’ın firar ederek sığındığı Rusya’nın Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’de Ahmed Şara önderliğindeki yeni hükümetin bağlılığını kazanmak ve Esad meselesini gündemden uzak tutmak arzusunda. Kremlin’in, askeri noktalarının Suriye’deki varlığını devam ettirmek için ülkedeki enerji krizinden istifade ettiği belirtilen haberde, görüşlerine yer verilen üç kaynak, Moskova’nın Şubat ayında Suriye’deki askeri varlığını sürdürebilmek adına ülkeye doğal gaz ve petrol tedarik etmeye başladığını ifade etti. Konunun hassasiyeti nedeniyle isimlerinin gizli tutulması şartıyla konuşan, Kremlin’in dış siyaseti hakkında bilgi sahibi kaynaklar, söz konusu sevkiyatların Putin’in emriyle başlatıldığını, sevkiyatların gizli kalması için çaba sarf edildiğini dile getirdi. Rusya’nın petrol ve doğal gaz sektöründen bir kaynak, gazeteye yaptığı açıklamada, “Dostumuz olarak addettiğimiz Suriye halkına destek hakikaten devam ediyor; bize sessiz bir biçimde ilerlememiz talimatı verildi” şeklinde konuştu.

“ESAD’IN KAÇTIĞI GÜN BÜTÜN YANDAŞLARIMIZ SAF DEĞİŞTİRDİ”

Gazeteye demeç veren bir diplomat, Suriye’deki yönetimin ani bir şekilde değişmesinin Rusya’yı sahada desteksiz bıraktığını söyledi. Diplomat, sözlerine şöyle devam etti: “Suriye’deki tüm dostlarımız, Esad’ın kaçtığı ve muhalefetin geldiği gün sosyal medyada dahi taraf değiştirdi. Bu, hem Suriye’deki hem de Ortadoğu’daki siyasetimiz açısından devasa problemler yarattı.”

Rusya’nın Esad ve ailesine iltica hakkı tanımasının Moskova’nın Suriye’deki yeni yönetimle olan ilişkisini zedelediğini ve Suriye halkında olumsuz duyguları harekete geçirdiğini aktaran diplomat, “Bu, Suriye halkı ile olan dostluğumuzun tabutuna çakılmış bir başka çivi oldu; ancak, başka seçeneğimiz yoktu” ifadelerini kullandı.

“RUSYA’NIN BÖLGEDEKİ ETKİSİ TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİNE BAĞLI”

Kremlin’e yakın bir Rus diplomatın verdiği bilgiye göre, Moskova, konu müzakerelerde dile getirilse de Esad’ı teslim etmeyeceğini Suriye hükümetine açık bir şekilde ifade etti. Rus diplomat, “Liderimizin yaklaşımı, her ne olursa olsun kendimizden vazgeçmememiz yönünde” şeklinde konuştu. Esad’ın Ortadoğu’da birçok düşmanının olduğunu belirten bir başka diplomat ise “Ancak vazgeçmek Putin’in otoritesine gölge düşürür; bu temel prensiplerimize ihanet ettiğimiz biçiminde algılanır. Yeni Suriye yönetimi de onu parçalara ayırır” dedi.

Kremlin bağlantılı bir Ortadoğu analisti, The Moscow Times’a yaptığı açıklamada, Rusya’nın bölgede gelecekte sahip olacağı etkinin büyük oranda Türkiye, ABD ve İsrail ile ilişkilerine bağlı olduğunu bildirdi. Moskova’nın Golan Tepeleri’ni tamamen işgal eden ve Suriye’deki askeri üslerle savunma altyapısına saldıran İsrail konusunda hoşnutsuz olduğunu anlatan uzman, “Çok hata yaptık; bunu burada (Kremlin ve Rusya Dışişleri Bakanlığı’nda) herkes biliyor. Fakat, kamuoyu önünde iyimserlik sergilemeliyiz. Artık bağlantılarımızı baştan tekrar inşa etmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

“RUSYA, DENGELİ OLDUĞUNU SURİYE’YE GÖSTERMELİ”

Kremlin bağlantılı Valdai Club’dan uzmanlara göre de Moskova’nın Suriye’deki etkisine yeniden ulaşabilmesi için Suriye devletini ve egemenliğini destekleme politikası, terörle mücadele, yeni sömürgeciliğin reddi ve çatışmaya adil bir çözüm konusunda dengeli olduğunu yeni yönetime kanıtlaması gerekiyor.

Rusya’nın Suriye’nin Lazkiye kentinin Ceble ilçesinde bulunan Hımeymim Hava Üssü ile Tartus’taki deniz üssünde askeri varlığı bulunuyor. Suriye’deki yönetimin el değiştirmesinin ardından bu üslerin geleceği merak konusu olmuştu. The Moscow Times, ilk etapta hakim olan karamsarlığa rağmen Rusya güçlerinin iki üssü elinde tutmayı sürdürdüğüne işaret etti.

“ŞARA VE PUTİN TELEFONDA”

“>KONUŞMA GERÇEKLEŞTİ, EMİR VERİLDİ

Rusya hükümetinden bir yetkili, Putin ile Esad arasındaki görüşmeye dikkat çekerek, “Enerji kaynaklarımızın sevkiyatı, arabulucularımız ve Suriye’nin geçiş dönemi cumhurbaşkanı arasındaki sohbetteki en önemli konulardan biriydi. Cumhurbaşkanımız (Putin) ile Esad arasındaki telefon görüşmesini takiben sevkiyatın başlaması yönünde talimat verildi” şeklinde konuştu.

İran’dan akaryakıt tedarikinin kesilmesi ile birlikte Suriye’de Aralık 2024’te akaryakıt sıkıntısı yaşanırken, Kremlin’in Suriye’deki ekonomik belirsizliği fırsat bilerek hızla harekete geçtiği ve geçtiğimiz ay Rusya’dan yola çıkan çok sayıda akaryakıt gemisinin Suriye’ye vardığı belirtildi. TankerTrackers.com verilerine göre, Barbados bayraklı “Sakina” adlı gemi, 25 Mart’ta Suriye’deki bir limana demir atarak yaklaşık 100 bin ton ham petrol boşalttı. Yerel medyada çıkan haberlere göre, bundan önce de bir başka Barbados bayraklı gemi olan Aquatica, Baniyas limanına vardı. Reuters’ın haberine göre, her ikisi de Batı’nın yaptırımlarına maruz kalan gemiler, şubat ayında Rusya’nın Murmansk bölgesinden ham petrol alarak 100’er bin ton ham petrolü Suriye’ye ulaştırdı. Haberde, diğer gemi ve sevkiyatların da bunları takip ettiğine vurgu yapıldı.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış