36,4634$% 0.05
38,3325€% -0.12
46,1858£% -0.05
3.408,82%-0,12
2.911,58%-0,03
9.466,44%0,16
Yaşlanmak yaşamın doğal bir bölümüdür, peki eğer belirli yaşam şekli tercihleri bu süreci geciktirebilirse? Yeni araştırmalar, kolay bir kombinasyonun (D vitamini, omega-3 yağ asitleri ve düzenli fiziksel aktivite) vücudun daha yavaş yaşlanmasına nasıl destek olabileceğini gösteriyor.
Avrupa’da 777 yaşlı yetişkin üzerinde yapılan bir çalışmanın yakın zamandaki bir değerlendirmesine göre, bu üçlü biyolojik yaşlanma olarak bilinen şeyi yavaşlatmada ümitlendirici sonuçlar ortaya koydu; yani, vücudun sadece yıllara göre değil, hücresel düzeyde gerçekten ne kadar yaşlı olduğu. Daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulsa da, ilk sonuçlar özellikle bu yaklaşımların güvenilir, uygun fiyatlı ve birçok kişi için ulaşılabilir olması sebebiyle cesaret verici. İşte bu kombinasyonun nasıl işlediği ve neden daha uzun süre sağlıklı yaşamak için bir reçete olabileceği hakkında bilmemiz gereken her şey.
Biyolojik yaş, vücudun gerçek yaşa oranla ne kadar iyi veya kötü çalıştığını ifade eder. Bir kişi kronolojik olarak 70 yaşında olabilir ancak sağlıklı alışkanlıkları sayesinde biyolojik yaşı 60 olabilir. Bu fark, DNA metilasyon saatleri gibi ileri düzey araçlar kullanılarak ölçülebilir; GrimAge ve PhenoAge, deneyde kullanılan iki örnektir.
Biyolojik yaşlanma süreci ne kadar yavaş olursa, kişi yaşlılıkta o kadar uzun süre aktif, sağlıklı ve bağımsız kalabilir. Bu çalışmayı bu kadar ilgi çekici kılan şey budur; hücresel düzeyde meydana gelen değişimlere bakar.
OMEGA-3: ENFLAMASYONLA MÜCADELE
Omega-3 yağ asitleri kalp ve beyin faydalarıyla bilinir, fakat aynı zamanda hücresel sağlıkta da önemli bir rol oynarlar. Anti-enflamatuar özellikleri, yaşlanmanın önemli nedenlerinden biri olan kronik düşük seviyeli inflamasyonu azaltmaya yardım eder. Ek olarak hücrelere zarar veren ve yaşlanmayı hızlandıran oksidatif stresle de savaşırlar.
Çalışmada, omega-3 takviyeleri tek başına birçok ölçümde biyolojik yaşlanmada belirgin bir yavaşlama gösterdi. Bu, omega-3’lerin sadece kalp sağlığını desteklemekten çok daha fazlasını yaptığını gösteriyor; hücrelerin daha genç kalmasına yardımcı oluyorlar.
D VİTAMİNİ
D Vitamini kemik sağlığını ve bağışıklık sistemini destekler, fakat yaşlanmadaki rolü de dikkat çekiyor. Önerilen mekanizmalardan biri, zararlı serbest radikalleri azalttığı ve hücre fonksiyonunu koruduğu bilinen klotho isimli bir proteinin salınımını tetikleme yeteneğidir.
Bazı çalışmalar, D vitamininin inflamasyon ve hücre yaşlanmasıyla ilgili gen ifadesini düzenlemeye de yardımcı olabileceğini belirtiyor. Çalışmada, D vitamini takviyesi (günlük 2.000 IU), omega-3 ve egzersizle birleştirildiğinde biyolojik yaşlanmaya hafif ancak fark edilebilir bir fayda sağladı.
EGZERSİZ
Tüm sağlık yaklaşımları arasında düzenli fiziksel aktivite en güçlülerinden biri olmaya devam ediyor. Egzersiz, özellikle kuvvet antrenmanı, kas kütlesini, beyin fonksiyonunu, metabolik sağlığı ve hormonal dengeyi korumaya yardım eder.
Bu deneyde, katılımcılar haftada üç kez sadece 30 dakika süren evde güç antrenmanı programına katıldılar. Egzersiz yapanlar, özellikle omega-3 ve D vitamini ile birleştirildiğinde biyolojik yaşlanmanın daha da yavaşladığını gördüler.
Egzersiz ayrıca hücre yenilenmesini hızlandırır, DNA onarımını destekler ve yaşa bağlı hastalık riskini azaltır. Doğru besinlerle birleştirildiğinde daha da iyi çalışır.
Araştırmacılar, bu üçlünün (omega-3, D vitamini ve egzersiz) birlikte üç yıl boyunca biyolojik yaşlanmayı yaklaşık dört ay yavaşlattığını saptadılar. Bu kulağa az gelse de, halk sağlığı açısından önemlidir. Milyonlarca insanda birkaç aylık daha yavaş yaşlanma, yaşa bağlı daha az hastalık, sağlık hizmeti yükünün azalması ve ileri yaşlarda yaşam kalitesinin artması anlamına gelebilir.
Adile Naşit’in Mirası Tedirgin: Yeğeni Naşit Özcan’ın Sağlık Durumu Hakkında Endişeli Bekleyiş