
Geçtiğimiz senenin kasım ayında rahatsızlık, midesindeki dokulara sirayet etmişti ve tedavisi mümkün olmayan düzeydeydi. Jenny Garner, “Kan bağışı yapmaya gittiğimde kan örneği yeterince alınamadı.

Bu, düşük demir seviyelerinin işaretiydi ancak yine de kâfi miktarda kan mevcuttu,” diyerek sürecin başlangıcını aktardı. Başlangıçta bu durumu vejetaryen beslenmesine atfeden Garner, sağlık ekibinin önerisiyle bir aile doktoruna başvurdu.

Aile hekimi, Jenny’nin sağlık geçmişini inceleyerek, Aralık 2023’ten itibaren demir seviyelerinin sürekli düşük olduğunu tespit etti. Yapılan yeni bir kan tahlilinde ise demir seviyesinin daha da azaldığı görüldü ve iç kanama şüphesiyle hemen daha kapsamlı testlere yönlendirildi.

Jenny’ye, dışkıda kanser belirtisi olabilecek gizli kan izlerini saptamak için bir dışkı immünokimyasal testi yapılması önerildi. Sağlık çalışanının, “Kanser olduğunuzu düşünmüyorum, hiçbir belirtiniz yok ancak bunu da dışlamamız gerekiyor,” ifadesiyle, beklenmedik bir biçimde test sonucu pozitif çıktı. Hemen ardından, yerel hastanenin kanser tanı ünitesine sevk edildi.

Kasım 2024’te uygulanan kolonoskopi işlemi, bağırsakta kanserli bir kitle olduğunu ortaya çıkardı. Bu süreçte doktorlar Jenny’ye, “Kızgın, kırmızı bir oluşum bulduk ve kanıyordu,” şeklinde durumu izah ettiler. Bu haber, onun için çok sarsıcı oldu; “Ne olduğunu sordum, fakat benimle daha sonra konuşacaklarını belirttiler. O anda bunun iyi bir şey olmadığını anladım,” dedi.

Bağırsak kanseri teşhisi konulan Jenny Garner, Ulusal Sağlık Hizmeti’ndeki (NHS) gecikmeler sebebiyle tümörün alınması için iki ay beklemek zorunda kaldı. Ancak ameliyat başarılı geçti. Buna rağmen, iyileşme süreci uzun sürmedi. Bir ay içinde, karnında sancılar hissetmeye başlayan Garner, çekilen bilgisayarlı tomografi neticesinde karnının gerisinde çoğalan lenf bezleri olduğunu öğrendi. Doktorlar, bu lenf bezlerinin cerrahi operasyonla çıkarılmasının çok riskli olduğunu ve bu nedenle hastalığının tedavi edilemez olduğunu dile getirdiler.

“Nasıl tepki verdiğimi tam olarak hatırlamıyorum. Şaşkındım. Tamamen gerçek dışıydı ve her şey biraz belirsizdi,” diye konuşan Garner, 41 yaşındayken, “çok fazla zamanı kalmadığını” işittiğinde aklına ilk gelenin çocukları olduğunu ifade etti.

Şu an iki haftada bir kemoterapi seansı gören Garner, tedavinin seyrini değerlendirmek amacıyla 8 ila 12 hafta içinde yeniden taramaya alınacak. Aile ayrıca, NHS’de bulunmayan alternatif tedavi yöntemlerini de araştırıyor ve bunları karşılamak için bir yardım kampanyası başlattı.


