Diyarbakır’da ikamet eden ve iki evladı olan O.G, 2022 senesinde yaşadığı beyin kanaması neticesinde yaşamını yitirdi.
Evlatlarını kaybetmenin acısını yaşayan anne H.G. ve baba M.G, torunları olan 8 yaşındaki B.G. ve 5 yaşındaki H.G. ile avunmak, onlarla görüşme arzusundaydı.
H.G. ve M.G, torunlarını kendilerine göstermediği iddiasıyla gelinleri R.G. hakkında 30 Aralık 2022 tarihinde “çocukla şahsi ilişki kurulması” davası açtı. Yargı kararıyla davacılarla torunları arasında şahsi ilişki kurulmasına hükmedildi.
Şahitlerin de dinlendiği davada 20 Eylül 2024 tarihindeki duruşmada, davacı büyükanne H.G. ve büyükbaba M.G’nin torunlarını iki ayda bir kez saat 09.00 ile 19.00 arasında görebilmesine, Ramazan Bayramı’nın birinci günü saat 13.00’ten sonraki gün saat 09.00’a kadar, Kurban Bayramı’nda ise üçüncü gün saat 17.00’den sonraki gün saat 17.00’ye kadar çocukların aile büyüklerine yatılı olarak bırakılmasına karar verildi.
MAHKEME KARARINA UYULMADI
Büyükanne H.G. ve büyükbaba M.G, torunlarıyla mahkeme kararında belirtildiği şekliyle şahsi ilişki kurmalarına engel olunduğu gerekçesiyle gelinleri R.G. hakkında şikayetçi oldu.
Mahkemenin “şahsi ilişki tesis edilmesi” kararına rağmen davalı annenin çocukları 2,5 senede sadece 3 defa uzman desteği ve emniyet güçlerinin yardımıyla teslim etmesi üzerine gelin R.G. hakkında dava açıldı.
3 GÜN DİSİPLİN HAPSİ
Diyarbakır 5. Aile Mahkemesi tarafından verilen kararda R.G, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 41/1 maddesi gereğince hazırlanan çocuk teslimi ve çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin ilam ve tedbir kararlarının yerine getirilmesine dair yönetmeliğin 50/3 maddesi uyarınca teslim emrine aykırı davrandığı için 3 gün disiplin hapsi cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, “kesin” olan hapis cezasının şikayetten vazgeçilmesi veya çocuğun hak sahibine teslimi halinde davanın ve cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağına hükmetti.
