
Süper Lig’de şampiyonluk uğraşı veren Fenerbahçe ve Galatasaray, bu kez Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde karşı karşıya geldi. Ülker Stadyumu’nda gerçekleşen mücadele, sarı – kırmızılıların 2-1’lik galibiyetiyle sonuçlandı.

Galatasaray’a zaferi getiren golleri, birisi penaltıdan olmak üzere Victor Osimhen kaydetti. Fenerbahçe’nin golü ise Sebastian Szymanski’den geldi. Bu neticeyle sarı – kırmızılılar adını yarı finale yazdırdı.

Spor yazarları, büyük derbiyi kendi köşelerinde inceledi. İşte yazarların görüşleri:

“DEMODE BİRİ”
“Bu sonuçla birlikte Mourinho’nun Türkiye karnesi şöyle: Galatasaray’la üç kez karşılaştı, hiç kazanamadı. Beşiktaş’a mağlup oldu. Samsun’la iki kez oynadı ve galip gelemedi. Eyüp’ü yenemedi. Lille’i, Twente’yi, Manchester’ı, Alkmaar’ı, Bilbao’yu, Lyon’u mağlup edemedi. Rangers’ı geçemedi. Evet, 2000’lerde-2010’larda Porto’nun, Chelsea’nin, Real’in, Inter’in başında “the special one (özel biri)” vardı. Ancak Fenerbahçe’nin kulübesindeki “the outdated one (demode biri)” sanki.”
UĞUR MELEKE – HÜRRİYET

“BURUK’UN TEHLİKEDEKİ KOLTUĞU GÜVENCEYE ALINDI”
“Oyunun ikinci bölümü, Galatasaray’ın psikolojik olarak geri çekilmesiyle Fenerbahçe’nin lehine döndü. Fakat Sarı-Lacivertliler, karşılaşmayı uzatmalara taşıyacak golü bulamadı. Oyunun son anları ise adeta bir boks maçına dönüştü. Yedek kulübeleri, saha içi, itişmeler, kakışmalar derken Galatasaray’ın tur atlamasına tanık olduk. Mourinho’ya dönecek olursak, dün akşam Galatasaray’ı adeta canlandırdı. Kendi evinde rakibine iki defa yenildi. Derbi kazanamadı. Açıkçası Okan Buruk’un tehlikedeki koltuğunu, dün geceki performansıyla güvenceye almış oldu.”
İLKER YAĞCIOĞLU – TAKVİM

“OSIMHEN PARLADI”
“Galatasaray ilk yarıda belki de senenin en iyi 45 dakikasını sergiledi. Sarı-Kırmızılılar, son saniyede o golü yemeseydi daha farklı skorla soyunma odasına gidebilirdi. Fenerbahçe ilk yarıda hiçbir varlık gösteremedi. Sadece bekleyen ve izleyen bir Fenerbahçe vardı. İkinci yarı Galatasaray kontrollü oynamak istedi. Lakin yine de maç içerisinde birçok gol pozisyonu yakaladı. Alanzinho o günkü hızında olsaydı skor çok farklı olabilirdi. Maçı kazanmak istediğini Galatasaray oyunun her bölümünde gösterdi. Maximin Franskowski’yi bir hayli zorladı. Okan hoca bu tür maçları çok iyi yönetiyor. Mourinho bunları kazanamadığı sürece lig ve kupada istediği konuma ulaşamıyor. Zevkli bir maçtı… Senenin en hareketli maçlarından biri oldu. Osimhen’in yıldızlaştığı maçta Galatasaray yarı finale yükseldi.”
EVREN TURHAN – TAKVİM

“ÜLKE NORMALLERİ SAHNEYE ÇIKTI”
“İkinci yarısı karşılıklı ataklarla dengede geçen bir maç izledik! En azından ligdeki maça göre daha hareketli ve belirsizliği yüksek bir karşılaşmaya tanık olurken, nihayet Jose Mourinho ‘antrenman yapmamış’ olduğunu söylediği Allan Saint-Maximin’i oyuna dahil etti! Böylelikle takıma ne denli hakim olduğunu sergileyen bir hamle olmuş oldu.
işte daha oldu! Ama karşılaşma nihayetinde futbolun “memleket standartları” etkin duruma geçti. Dürtmeler, yüksek sesler, hakaretler… Anladık ki, bizim futbolumuz aslında çekişmemizin kuvveti kadar kıymetli. Anladık ki, bu oyunun yerli yahut yabancı “hakem hükmü”yle zannedildiği kadar alakası yok. Ve böylece, futbol Acun Ilıcalı’nın düşündüğü gibi bir oyun değilmiş. Aksi takdirde “hızlandığını” söylediği grubu düzenli oynayan bir kadro karşısında bu kadar vasat görünmezdi, değil mi?”
CEM DİZDAR – FANATİK

“MOURINHO’YA BİR KERE DAHA DERS VERDİ”
“Dün akşam kupa karşılaşmasında Fenerbahçe’ye tekrar eski haline dönerek çıkması, takımı verimli hale getirdi. Orta sahadaki üçlü oyun ve önde Osimhen’le tek santrafor seçimi, kanatlarda Barış ve Yunus’la birlikte Galatasaray’ı, Fenerbahçe karşısında çok daha baskın bir konuma taşıdı. Özellikle müsabakanın ilk yarısındaki büyük hakimiyet kurması ve attığı 2 gol olasılıkla bu devrin en iyi Galatasaray oyunlarından bir tanesini ortaya çıkardı. Fenerbahçe’nin Talisca ve En-Nesyri ile maça başlama tercihi büyük bir hataydı. Önce bu tercih, sonra da bu tercihine uzun süre seyirci kaldığı için Mourinho’nun da yetersiz kaldığını çok açık söyleyebiliriz. İki forvetten birinin kesinlikle Dzeko olması lazımdı. Okan hoca üç yıldır bütün derbilerin tamamına yakınını çok doğru oynayan bir teknik adam olarak Mourinho’ya da bir defa daha ders verdi. Hem oyun seçimi hem de sistem seçimi olarak bu maçı istediği noktaya getirip zaferi aldı.”
ALİ GÜLTİKEN – SABAH

“OKAN BURUK KADROSU DAHA UYGUN HAZIRLAMIŞ”
“Tek maç üzerinden oynanan bir kupa karşılaşmasına Okan Buruk ve ekibi çok daha elverişli hazırlanmış göründü. Halbuki, birkaç gün önce ligde Beşiktaş’a yenilerek büyük bir gerginlik yaşayan taraf yine Buruk ve futbolcularıydı. İşler Galatasaray’ın istediği gibi giderken 62’deki Frankowski-Lemina değişikliğiyle Kaan merkeze geçince sağ kanat akınları düzeldi. Hafta sonu Beşiktaş’a kaybedip hem puan hem moral kaybeden Galatasaray bu dönem ikinci defa Fenerbahçe’yi Kadıköy’de mağlup etti.”
SERKAN AKCAN – FANATİK

“ÖZEL BİR TARAFTAR”
“Maçın taktik izahını çok tartışırız. Barış Alper’in şutu direkten dönmese farklı şeyler konuşacaktık, Davinson gol çizgisi üzerinden topu çıkarmasa başka şey… Ama süreç, Mourinho’nun ikinci defa Okan Buruk’u kurtarmasıyla sonuçlandı. İlk Kadıköy hezimetinde şampiyonlar Ligi’nden elenmiş rakibine yaşam öpücüğü verdi, şimdi derbi hezimetiyle gelip eleştirildiği dönemde… Düzeni rakibe pozisyon vermemek üzerine kurulmuş, birinci yarıda iki gol haricinde üç net kaçığı var Galatasaray’ın. Durumu değiştiren bir gol mü? Yahut devreye başlarken yapacağın atak “böyle devam edin” mi? Mourinho bu galibiyeti Fenerbahçe taraftarına borçluydu. Artık bu hassas taraftarın önüne puan farkını üçe indirmek için çıkacak. Böyle bir takım ancak bu kadar kötü yönetilip, yönlendirebilir. Tam “özel biri”ne göre bir durum.”
GÜRCAN BİLGİÇ – SABAH

“1 TANE ZOR MAÇ KAZANAMADI”
“Fenerbahçe, 1 tane zorluk düzeyi yüksek maç kazanamadı. Dün de edilgen ve karaktersiz bir futbolla bir başka derbi maçını kaybetti. Youssef En-Nesyri etkili değil, Talisca zayıf. Orta saha yaratıcı değil. Hakikaten de dün Fenerbahçe evinde bir diğer fırsatı harcadı. Maç boyunca durumlara giren ve kazanmayı arzulayan Galatasaray idi. Fenerbahçe ligde de ruhsal üstünlüğü getirecekbir karşılaşmayı ve kupayı yitirdi. Bence Galatasaray’ın önceki akşamki müsabakayı hak ettiğini düşünüyorum. Talihsiz bir durum, maç galibiyeti alamayan Mourinho bir kez daha mağlup olan taraf oldu.”
GÜNTEKİN ONAY – HÜRRİYET

“FENERBAHÇE’YE ÜSTÜNLÜK SAĞLADI”
“G.Saray, F,Bahçe’ye üstünlük kurdu. Kolaylıkla 5-6 gol kaydedebilirdi. Eğer atamadılarsa, son vuruş yeteneksizliği ve talihsizlik sebebiyle oldu. İlk golde Çağlar hata yaptı, Skriniar yavaş kaldı, Osimhen çok iyi vurdu ve öne geçti. Ardından bir penaltı geldi. Kostic eliyle müdahale etti ve Osimhen farkı ikiye katladı. Bütün stat söyleniyordu ki 45+’larda imdada VAR hakemi, bahsettiğim yarı otomatik ofsayt sistemi yetişti de Szymanski’nin attığı fakat yardımcı hakemin ofsayt gerekçesiyle iptal ettirdiği gol, geçerli sayıldı. İkinci yarı F.Bahçe, bir şeyler yapabilir mi diye düşündük fakat nafile.”
AHMET ÇAKAR – SABAH

“MÜCADELEDEN HİÇ ÇEKİNMEDİ”
“Osimhen attığı ilk golde topa adeta füze hızında vurdu. Maç boyunca kendisini yormaya çalışan F.Bahçelilere karşı dik durmaya çalıştı, gayretten asla kaçınmadı. Okan hoca kenarda soğukkanlı davrandı, oyuncu değişikliklerini bu kez doğru yaptı. Performansı düşen oyuncularını çabucak değiştirip G.Saray’ın fiziksel kalitesini korudu ve uğraşı kaybetmemesini sağladı. Okan hoca, Beşiktaş maçına bu takım anlayışıyla çıkmadığı ve çift forvetle oynadığı için kesinlikle pişmanlık duyuyordur. Kadıköy’de baskın bir oyunla ve sağlam alan hakimiyetiyle derbiyi kazanmak psikolojik olarak Mourinho’yu ve F.Bahçeli oyuncuları zora sokacaktır.”
LEVENT TÜZEMEN – SABAH

“ZOR DURUMLARA DÜŞTÜLER”
“Atılan uzun paslar ve Barış-Osimhen ikilisinin Fenerbahçe’de Çağlar-Skriniar ikilisini çok zor anlara soktuğunu gördük. Galatasaray attığı iki golün yanı sıra birçok fırsatı değerlendiremezken, kornerde 7’ye 1 ve şutlarda 11’e 6 üstündü. Fenerbahçe’nin bu şekilde bir oyunla ilk yarının son anlarında bulduğu golle devreye 2-1 yenik girmesi tek olumlu tarafıydı. İkinci yarı yapılan oyuncu değişiklikleri ve özellikle Saint-Maximin’in oyuna girmesi ile Fenerbahçe’de hareketlenme meydana geldi. Hem Galatasaray’ın hem de Fenerbahçe’nin karşılıklı ataklarının olduğu iki taraflı bir oyun izledik. Fenerbahçe de Galatasaray da gol pozisyonlarına girip değerlendiremedi. Maçın son 10 dakikasında saha içinde Osimhen ve Mert Müldür’le başlayan, sonra saha dışına yayılan, gerginliğin arttığı, kavganın, olayların yaşandığı ve kırmızı kartların gösterildiği, maçtan önce yaşanan saha dışı tartışmaların saha içindeki yansımalarına tanık olduk.”
FIRAT AYDINUS – HÜRRİYET

“GALATASARAY TARAFTARI YAKINMIŞTIR”
“Mourinho, bence Tadic’i oyuna geç dahil etti, hatta İrfan Can Kahveci de bu maçta bulunmalıydı. Sanırım Mourinho, derbi kazanamayan bir teknik direktör olarak içgüdüleriyle hareket edip oyunu doğru okuyamadı ve hamlelerinde geç kaldı. Son dakikalarda kulübelerin saha içine müdahale etmesi ve yaşanan olaylar geceye gölge düşürdü. Sonrasında gelen kırmızı kartlar esasen gerginliğin işaretiydi. Kısacası, bu maçın anahtarı sahada sakin kalmak ve oyun planını uygulamaktı. Sonuçtan bağımsız olarak, dün gece Okan Buruk’un planı daha iyi işledi. Hatta Sarı-Kırmızılı taraftarlar Okan hocaya sitem etmiş olabilirler: “Madem bu ekip bu tür bir futbol sergileyebiliyordu, neden sergilemedin? Neden gereksiz takım ısrarları yaptın?” diye…”
TUNÇ KAYACI – FANATİK








