66 Yaşındaki Sanatkarın Ellerinde Ham Deri Sanata Dönüşüyor: Meslek Aşkıyla Yaratılan Eserler

3 Dakika Okuma
vzGY2creGk2TcwBWGwXP4w

Bozdoğan’da ikamet eden 66 yaşındaki Ercan Güneşoğlu, bir araya getirdiği işlenmemiş derileri neredeyse bir sanat eserine dönüştürüyor. İlkokulu bitirdikten sonra öğrencilikle başladığı ve yaklaşık 44 senedir usta olarak sürdürdüğü zanaatında, bireylere özel deri ceketler imal eden Güneşoğlu, tedarik ettiği ham derileri işleyerek, vatandaşların istekleri doğrultusunda deri montlar dikiyor.

Zanaatının son temsilcilerinden biri olduğunu belirten Güneşoğlu, Aydın’dan İzmir’e kadar bu işi, vücut ölçüsüne göre kesip biçen bir zanaatkarın kalmadığını ifade etti.

2iQ2nOjt80WNCOrIgDwlLQ

İşlenmemiş derileri maharetiyle birleştiren Güneşoğlu, aldığı ölçüleri ufak atölyesinde kalıplara uygun biçimde ve israf etmeden keserek deri mont haline getiriyor.

Her işlemi kendisinin yaptığını ve ustalığını aktaracağı bir kimsenin olmadığını dile getiren Güneşoğlu, “1979 senesinde askere gittim, 81’de geri döndüm. Atölyeyi açtım. 81’den beri bu işle uğraşıyorum. Ölçüyü kendimiz alıyoruz. Ölçüye göre kesiyor, dikiyoruz. Şu anda tüm işleri kendim yapıyorum. Kurban zamanı ham deri satın alıyoruz. Onları götürüp işliyoruz. Uşak’ta işleniyor, İzmir’de boyanıyor. Geldikten sonra biz de burada kesip, ölçüye göre dikiyoruz. Kişi kilolu veya zayıf olsa bile fark etmiyor. Ölçüsüne göre değerlendiriyor, dikiyoruz. Bir usta olarak bir ben kaldım, yetiştirdiğimiz çıraklar İzmir’e, İstanbul’a gittiler. Benden gayrı yapan yok. Ben dükkanı kapattığım an bu iş bitti demektir. Başka gelen yok. Buradan İzmir’e kadar bu işi kesip ölçüye göre diken başka bir şahıs yok. Biz kapattığımızda bu iş bitmiş sayılır. Çırak yetiştirdik fakat onlar da İzmir’e, İstanbul’a gittiler. Burada kalan yok, benim dışımda yapan yok. Kimse kalmadı. Oğlanı yetiştirdik fakat o da diğer işlere merak saldı” şeklinde konuştu.

L3BCNHhDUUuaLRbY1gDw Q

Esnafın en büyük derdinin kalfa bulamamak olduğunu belirten Güneşoğlu, “Günümüzde okulların sayısının artması nedeniyle çırak yetişmiyor, gelmiyor. Sadece bizde değil, hiçbir yerde bulunmuyor. Bundan dolayı bu esnaflık zorlaşıyor. Esnafın en büyük sıkıntısı çırak bulmak. İlkokulu bitirince bu işe başladım. Hala da bu işle uğraşıyorum. Çıraktık, kalfa olduk, usta olduk. Bizim eğitici belgelerimiz mevcut. Usta öğretici belgemiz de var, ancak çırak yok. Bu yüzden işler zorlaşıyor. Gerçekten çok zor. Sattığımız bu ceketlerin biz kapattıktan sonra tamiratını yapacak bir kişi dahi kalmayacak. Tamirat elbette gerekli oluyor. Biz yapıyoruz fakat daha ne kadar devam edebiliriz bilmiyoruz. Emekli olmama rağmen hala çalışıyorum. Bunu bir hobi olarak görüyorum” dedi.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış