AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, güncel konularla ilgili açıklamalarda bulunuyor.
Çelik’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Rümeysa Öztürk’ün ABD’de gözaltına alınmasıyla yakından ilgileniyoruz. Uluslararası basında önemli bir manipülasyon mevcut. Antisemitizme de karşıyız, İslamofobiye de karşıyız. Soykırım siyasetine karşı durmanın beşeri değerleri savunmakla aynı anlama geldiğini her zaman dile getiriyoruz.
CHP Genel Başkanı’nın konuşmaları, bir siyasetçi söylemi olarak değerlendirilemeyecek durumdadır. Saraçhane’de sürekli olarak hakaret ve hedef gösterme şeklinde ortaya çıkmaya başladığı andan itibaren uyarılarımızı yaptık. Şu anda açık ve kesin bir şekilde belirtmek gerekirse, Özel’in konuşmalarının bir siyasetçi konuşması olarak adlandırılması mümkün değil.
“CHP GENEL BAŞKANI BASKI ALTINDA”
Büyük bir gerilimle Cumhurbaşkanımıza ve partimize yönelik saldırıların aslında kimler tarafından planlandığını çok iyi biliyoruz. CHP Genel Başkanı bir baskı altında. Baskı ve özgürleşememe durumu nedeniyle aslında orada demokratik protesto hakkını kullanan herkesin tutumunu istismar ederek, tüm bu gündemi kendi kongre sürecinin bir parçası haline getirmeye çalışıyor.
Bazı CHP’liler, birtakım CHP’li belediyelerin yolsuzluk yaptığı iddialarını uzun zamandır dile getiriyor. Buna karşılık CHP Genel Merkezi bu sorunu çözememiş, sessiz kalmıştır. Sayın Özel’in yapması gereken, açık ve net konuşmaktır. Bizim aracılığımızla konuşmayı bırakmalılar.
“SÖYLEMLERİNİN YARATTIĞI SONUÇLARI KONTROL EDEMEZ HALE GELDİ”
Demokratik protesto hakkını kullanan vatandaşlarımız, bir hukuk devletinde var olan yasalara uygun şekilde, demokratik haklarını kullandıkları sürece hepimiz saygı duyarız. Ancak bazı grupların bu kitlelere sızmaya başladığını ifade ettik. Öyle bir duruma geldi ki, Sayın Özel bir siyasetçi dilinin dışına çıktığında artık kendi söylemlerinin yarattığı sonuçları kontrol edemez hale geldi.
CHP’NİN BOYKOT ÇAĞRILARI
Açıkça medyayı ve bir kısım şirketleri hedef göstererek, aslında Türkiye’de kutuplaşmanın patentinin kimde olduğunu gösterdiler. Geçmişte bazı farklı zamanlarda yaptığımız boykot çağrılarıyla örnek vermeye çalışıyor. Ne yazık ki bu boykot çağrısına karşı çıkmamızı, İsrail’e karşı yürüttüğümüz boykot çağrısıyla kıyaslayanlar var.
“ÖZEL SÜREKLİ İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCISINI HEDEF ALIYOR”
CHP köklü bir partidir. CHP, birçok siyasi rekabetimiz olmasına rağmen, özellikle Baykal döneminden örnek verecek olursam, milli bir irade ortaya koymuştu. Ancak bugün CHP genel başkanı, kendisini başka bir ülkenin başbakanının desteği olmadığı için yalnız hissedebiliyor. CHP’ye gönül vermiş olan vatandaşlarımızın değerlendirmesine sunuyoruz.
Özel sürekli olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını hedef alıyor. Yargı süreçleri elbette medeni bir üslupla eleştirilebilir. Bizde de her zaman yargı süreçleriyle ilgili eleştiriler olmuştur. Ancak doğrudan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını hedef almak, CHP yönetimi açısından gerçekten büyük bir yetersizliğin işareti olarak gündeme gelmektedir.


