
Ağırlık salonunda uzun saatler boyunca ağırlık kaldıran Rob, geçen sene şubat ayında belinde bir sızı hissettiğinde bu durumu ilk etapta umursamadı. Rob, “Spor merkezinden çıktıktan takriben bir saat sonra belimde güçlü bir ağrı hissettim. Ağırlık kaldırmakla bağlantılı olduğunu düşündüm, sırtımdaki bir sakatlanmadan ileri geliyordu,” şeklinde konuştu.

Ancak sızılar haftalar boyunca sürdü ve gittikçe arttı. Bunun üzerine üniversitesindeki sağlık personeline başvurdu. Fakat doktorlar, ağrılarının egzersiz zorlanmasından kaynaklandığını söyleyerek ona analjezik verdiler.
Üç hafta sonra, bel ağrısı devam ederken Rob’un iştahı da azaldı. Durumu daha da kötüleşen Rob, acil servise gitti fakat burada kendisine sadece ağrı kesici verildi ve kan tahlili yapılması uygun görülmedi. Fakat ertesi sabah, durumu daha vahim bir hale geldi: “Sabahın çok erken saatlerinde kan ve safra istifra ediyordum. Bu nedenle bir şeylerin yanlış gittiğini anladım,” dedi.

Annesinin önerisi üzerine acil servise tekrar giden Rob’a, nihayetinde tomografi ve kan tahlilleri yapıldı. Bir hekim, testislerinde herhangi bir şişlik veya sızı olup olmadığını sordu. Rob, seneler içerisinde testislerinden birinde ‘ekstra sertlik’ fark ettiğini hatırladı. Ancak o zamana kadar bu durumu önemsememişti.
Yapılan tahliller, Rob’un vücudunda ilerlemiş evre testis kanseri olduğunu ve hastalığın vücudunun diğer kısımlarına sıçradığını gösterdi. Yapılan daha detaylı taramalarda, 58 farklı kanserli tümör tespit edildi.
Rob derhal tedavi sürecine alındı. Yoğun bir tedavi planı uygulandı ve bu süreç, ciddi ameliyatlar ve kemoterapiyi kapsıyordu. Rob, tedavi sırasında yaşadığı en güç şeyin saçlarını kaybetmek olduğunu ifade etti: “Sadece hasta görünüyorsunuz. O şekilde görünmekten nefret ediyordum fakat bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu,” şeklinde konuştu.

Tedavi süreci başarıyla sonuçlandı ve Rob’un sonrasında yapılan tahliller, vücudunda kansere rastlanmadığını ve remisyonda olduğunu ortaya koydu. “Gerçekten çok güzel bir andı. Annemle birlikte odada ağlıyordum. Bu tür bir çabadan geçmek ve sonra bu gelişim anlarını görmek çok kıymetliydi. Daha sağlıklı olduğunuzu ve daha iyi olduğunuzu anlıyorsunuz,” şeklinde konuştu.

Kanser Araştırmaları Derneği (Cancer Research UK), testis kanserinin genellikle 20’li yaşların sonu ve 30’lu yaşların başındaki erkekleri etkilediğini belirtiyor. En yaygın belirtiler arasında testiste şişlik, kitle, organın biçiminin değişmesi veya bölgedeki sızı ve ağırlık hissi bulunuyor. Sağlık uzmanları, testislerdeki herhangi bir değişikliği fark edebilmek için düzenli olarak kontroller yapılmasını öneriyor.
Rob, tecrübe ettiği bu çetin sürecin ardından, kanserle mücadelede farkındalık yaratmaya devam ediyor ve sağlıklı yaşam için önemli bir mesaj veriyor.


