4. Evre Kolon Kanseri Gölgesinde Sağlıklı Bir İkiz: Tıp Dünyasını Sarsan İkilem

3 Dakika Okuma
PRMi 0yS90ueRa4R5Nby A

DailyMail’deki haberlere göre; 21 yaşındaki Brinlee, aniden şiddetli karın ağrısı çekmeye başladı. Bu durum onu o kadar bitkin düşürdü ki, günlük yürüyüşlerini dahi güçlükle tamamlayabiliyordu. Başlangıçta doktorlar, bu semptomları stres, doğum kontrol haplarının yan etkileri veya hassas bağırsak sendromu olarak değerlendirdiler. Nişan hazırlığı yapan ve üniversite öğrenimini sürdüren Brinlee, bu belirtileri stresle ilişkilendirmişti. Ancak birkaç ay sonra sağlığı daha da bozuldu ve yapılan kolonoskopi, Brinlee’ye dördüncü evre kolon kanseri tanısı koydu.

İkiz kız kardeşi Mariela, aynı şekilde polip kontrolü için kolonoskopi yaptırmasına rağmen, sağlığını korumayı başardı. Ancak Brinlee’nin durumu, genç yaşta kolon kanserinin büyüyen bir tehdit olduğunu gün yüzüne çıkardı.

GENÇLERDE KOLON KANSERİ RİSKİ

Brinlee’nin yaşadığı durum, genç bireylerde kolon kanserinin neden bu denli yaygınlaştığı sorusunu gündeme getirdi. Kolon kanseri, ABD’de en sık rastlanan dördüncü kanser türü olup, kansere bağlı ölümlerin ikinci önde gelen nedenidir. Amerikan Kanser Derneği’nin projeksiyonlarına göre, 2025’te 154.270 kişiye kolon kanseri tanısı konulacak ve 52.900 kişi bu hastalıktan yaşamını yitirecek.

f4xbs kJJ0aGfQHLM2Bt1Q

Brinlee’nin onkoloğu Dr. Mark Lewis, genç yetişkinlerin giderek artan bir oranının kolon kanseri tanısıyla karşılaştığını belirtiyor. Dr. Lewis, “Kolon kanseri için ‘çok genç’ diye bir şey söz konusu değil” diyerek, 45 yaşın altındaki kişilerin düzenli olarak taranmasını öneriyor.

Erişkinlerde kolon kanserindeki yükselişin çeşitli faktörlerle ilişkili olabileceğini ifade eden uzmanlar, bunlar arasında beslenme alışkanlıkları, alkol tüketimi, şişmanlık ve fiziksel aktivite eksikliğinin de bulunduğunu vurguluyorlar. Ancak Brinlee’nin vakası, daha karmaşık bir nedenin etkili olabileceğini düşündürüyor. Dr. Lewis, çocukluk çağında kullanılan antibiyotiklerin bağırsaklardaki bakteri dengesini bozabileceğini ve bunun da kanser riskini artırabileceğini belirtiyor.

ABD’de her yıl 230 milyondan fazla antibiyotik reçetesi yazılıyor ve bu ilaçlar, zararlı bakterileri yok ederken aynı zamanda bağırsakta bulunan faydalı bakterilere de zarar veriyor. Bu durum, sindirim sisteminin iltihaplanmasına yol açarak hücrelerin değişim geçirmesine ve kansere dönüşmesine zemin hazırlayabilir.

tQ UpQR6EuvqPoQTScCgw

Brinlee, 30 seans kemoterapi aldı ve tedavisi Aralık ayında sona erdi. Şu anda kanseri yenmiş durumda. Kız kardeşi Mariela, Brinlee’nin tanısı konulduktan sonra kolonoskopi yaptırarak birtakım poliplerini aldırdı. Bu poliplerin bir kısmı iyi huylu olsa da, bazıları kansere dönüşme potansiyeli taşıyan anormal hücre çoğalması gösteriyordu. Mariela, “Hayatımdan bir şekilde kurtulduğumu düşünüyorum, çünkü ben de aynı sürece girmiştim.” diye konuştu.

GN9kOsyDKEGrCSt 2O0Pkg

Brinlee ve Mariela’nın öyküsü, genç yaşta kolon kanseri tanısı alan kişilerin sayısındaki artışı somut bir şekilde ortaya koyuyor. Doktorlar, gençlerin kolon kanseri taramalarından geçmesi gerektiğinin altını çizerken, toplumda farkındalık oluşturmanın önemini vurguluyorlar. Bu üzücü fakat umut verici hikaye, genç yaşta kansere yakalanan bireylerin karşılaştığı zorlukları aktarırken, aynı zamanda tedavi sürecinde sergiledikleri dayanıklılık ve azimle de ilham kaynağı oluyor.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış