İstanbul’da Şok Gelişme: İmamoğlu ve 90 Kişi Hakkında Terör ve Yolsuzluk İddialarıyla İfade Süreci Başladı

34 Dakika Okuma

21.55 – SAVCILIK AÇIKLAMALARI BAŞLADI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve gözaltındaki 90 kişinin savcılık ifadeleri başladı.

19.05 – İMAMOĞLU VE 90 ŞÜPHELİ ADLİYEYE GETİRİLDİ

YT3O2BIytUqhY4SIk8s91g

İBB Lideri İmamoğlu’nun da içinde yer aldığı 91 şüpheli, Çağlayan’daki İstanbul Adliye Sarayı’na getirildi.

Ekrem İmamoğlu’nun ayrı bir araçla adliyeye getirildiği kaydedildi.

Operasyondaki son durum: Ekrem İmamoğlu Çağlayan Adliyesi’ne bu şekilde getirildi

18.59 – ÇAĞLAYAN’DA 30 SAVCI ATANDI

td Fz4DS06HrcbiIfnBqA Çağlayan’daki İstanbul Adliye Sarayı

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde yüksek güvenlik önlemleri alındı.

Adliye çevresinde çok sayıda polis ve TOMA var.

İmamoğlu’nun da dahil olduğu 91 kişi, adliyeye doğru gidiyor.

Şüphelilerin sorgusu için 34 savcı atandı.

18.53 – İMAMOĞLU ADLİYEYE GÖNDERİLDİ

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden 14 araç ayrıldı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yanındaki zanlılar adliyeye yollandı.

Saat 18.53 civarlarında toplamda 14 otobüsle adliyeye sevkler yaşandı.

Gözaltındaki isimler İstanbul Tıp Fakültesi ek yapısında sıhhat kontrolünden geçirildi.

17.05 ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI RESUL EMRAH ŞAHAN SUÇLARI ONAYLAMADI

İBB tahkikatında yakalanan Şişli Belediye Lideri Resul Emrah Şahan’ın emniyetteki ifadesi takriben 2 saat sürdü. Şahan açıklamasında şu ana kadar hakkında süreç yapılmadığını, PKK/KCK terör örgütü içerisinde etkin olarak rol alan akrabası bulunmadığını belirtti.

Eski HDP Eş Genel Lider Yardımcısı Azad Barış’ı tanıyıp tanımadığı soruldu. Şahan, “İfademe başvurulan tahkikat kapsamında bana yöneltmiş olduğunuz suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben hiçbir terör örgütü yöneticisinin buyruk ve emri ile hareket etmedim ve etmem. Benden kabahatli çıkmaz. Öncelikle el koyma ve arama kararı ve bu karara dayanarak yapılan hukuka uygun olmayan el koyma süreçlerine karşı yapmış olduğumuz başvuru ve itirazlara hala daha cevap verilmedi. Bu bağlamda hukuka aykırı bir halde el konulan dijital materyallerin hukuka zıt niteliğini bir kez daha belirtmek istiyorum. Ben rastgele bir suç işlemedim. Hakkımdaki asılsız kanıtlara bağlı dayanaksız suçlamaları reddediyorum. Bana sual olarak yönelttiğiniz isnatlara karşı ayrıntılı savunmalarımda soruşturma savcısına ayrıntılı cevap vereceğim. Burada da lüzumlu gördüğüm sorulara karşılık vereceğim.” dedi.

“İl ve ilçe belediyelerinin lider yardımcıları ile belediye meclis üyelerinden 18 kişinin terör kayıtlarının bulunması, bu şahısların 2024’teki yerel seçimlerden önce HDP’den, CHP’ye üye olarak geçmeleri ve karar verici tertiplerde yer almalarının sağlanması” iddialarına dair, “İfade sürecinin devamındaki sorular da yöneltildikten ve tarafıma isnat edilen tüm suçlamalara bilgim olduktan sonra, savunmanın tamamı bağlamında ayrıntılı bir biçimde beyanda bulunacağım.” dedi.

Şahan, 2018-2025 senelerine ilişkin HTS kayıtları doğrultusunda, terör hatalarından hakkında hukuki ve idari süreç bulunan 90 şahısla bağlantısı bulunmasına ait soruya ise “Bana sormuş olduğunuz bu soruya dayanak gösterilen HTS verileri tarafıma gösterilmedi. Baz istasyonu verilerinin gerçekliğini doğrulayabileceğim bir bilgi elimde bulunmamaktadır. Kamuoyuna yansıyan birçok tahkikat sürecinde yaşandığı gibi, HTS teknik verilerinin güvenirliği, tefsir tekniği sebebiyle, olumsuz anlamlar çıkarılması konusunda mühim şüphe ve endişelerim bulunmaktadır. Bu sebeplebu soruya dair geniş kapsamlı savunmamı savcılık ifadesi esnasında sunacağım.” şeklinde konuştu.

GİZLİ TANIKLARIN İFADELERİ ÜZERİNE SORULAR YÖNELTİLDİ

Şahan’a, gizli tanık “İlke”nin, “2024 Mahallî Seçimlerde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’ye destek vermesi amacıyla sağlanan para transferi Murat Ongun vasıtasıyla yapıldı. DEM ve CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Yetenekli Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu’nun oluşturduğu Kalkınma Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER adlı dernek üzerinden yapılan alımlarda da Yetenekli Polat’ın aracılık ettiği kamuoyuna yansıdı. Dernek bünyesinde terör örgütüyle ilişkili şahıslar bulunuyordu. Bu şahıslar işe alındı.” şeklinde verdiği ifadeler soruldu.

Gizli tanık “Meşe”nin de “Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediyesi teşkilatının bir üyesidir. İBB’deki ilk görevine BİMTAŞ AŞ’de başladı. Emrah Şahan 2020 senesinde Marksist ideolojide bir solcu olup, aynı zamanda bu tür kitlelere destek sağlayan bir kişiydi. BİMTAŞ Genel Müdürlüğü döneminde bu tür yapıların, İPA ve BİMTAŞ’ta yer edinmesine olanak tanıdı. Kendisi aşırı sol görüşlü bir şahıs olup PKK sempatizanı olduğunu da biliyorum. BİMTAŞ’tan sonra İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) başına geçti. İPA’yı yeni bir rüşvet mekanizması kurmak için oluşturdular. Resul Emrah Şahan buradaki personel alımlarında yoğun olarak PKK sempatizanı şahısları işe aldı. İPA’nın ilk yapılanması kendisi tarafından gerçekleştirildi. İPA’nın ilk günden itibaren hayata geçirdiği tüm projelerin stratejik yol haritası kendisi tarafından çıkarıldı. Daha sonra büyük bir imaj değişikliğine giderek Şişli Belediye Başkan adayı oldu ve son seçimlerde Şişli Belediye Başkanı seçildi.” şeklindeki beyanlarına Şahan’ın cevap vermesi istendi.

Ayrıca “İfade sürecinin devamında yöneltilen sorular da sorulduktan ve tarafıma atfedilen tüm suçlamaları öğrendikten sonra savunmamın bütünlüğü çerçevesinde detaylı bir şekilde açıklamada bulunacağım.” şeklinde cevap veren Şahan, ek olarak şunları söyledi:

“Gizli tanık ifadelerini, hem IPA ile alakalı hem de diğer tüm alanlarla ilgili olarak kabul etmiyorum. Belediye başkanı olarak tek amacım Şişli’nin gerçek sorunlarıyla ilgilenmek, bu kentin ve ülkenin gerçek meselelerine çözüm bulmak için yoğun çaba sarf ederek katkıda bulunmaktır. Kalkınma Enstitüsü, entelektüel çalışmalar ve araştırmalar yapmak amacıyla kurulmuş bağımsız bir düşünce kuruluşudur. Azad Barış ile 2019 sürecinde HDP resmi görevlisi iken İBB’de yaptığı resmi görüşmeler sırasında tanıştım. Daha sonra Azad’ın eşiyle akraba olduğumuz (kan bağı değil), eşinin teyzesi Ankara’da eğitimime büyük katkı sağlayan, benim için çok değerli bir öğretmendir. O bağlantı sayesinde tekrar karşılaştık. Benim bahsi geçen terör örgütleriyle veya mensuplarıyla ne bir tanışıklığım, ne bir alakam, ne de bir bilgim vardır. Adı geçen örgütlerin kısaltmalarının ne anlama geldiğini dahi bilmem. Yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum. Daha detaylı ifademimi savcılıkta vereceğim.”

17.03 – MURAT ONGUN’UN AÇIKLAMASINA ULAŞILDI

Z9Hz3187Hk 8 Z8IGPRCGw

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan İBB Başkanı Danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un da emniyette verdiği açıklamaya ulaşıldı.

Ongun’un 131 sayfalık ifadesi 12 saat sürdü.

İfade başında etkin pişmanlık hükümleri hakkında bilgilendirilen ve sonrasında “Tarafınıza izah edilen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltilen Ongun, “Herhangi bir kabahat işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemiyorum.” yanıtını verdi.

Ongun, aylık gelirinin 350 bin lira olduğunu belirtti.

Ongun, “İBB tarafından ürün/hizmet alımı veya satımı hedefiyle gerçekleştirilen ihalelere katıldınız mı veya herhangi bir ihale sürecinde yer aldınız mı?” sorusuna, “İBB Başkanı Danışmanı hiçbir ihaleye katılmaz. İhale süreçlerinde de bulunmaz. Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı olarak katıldığımRastlantısal bir ihale söz konusu değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri ihale yetkilisi niteliği taşımamaktadır. Sadece Medya AŞ’ye gelir sağlayıcı sınırlı sayıda ihale onayı için bana ulaşır.” şeklinde yanıtladı.

Sorgusunda Ongun’a, kendisiyle aynı soruşturma çerçevesinde şüpheli sıfatıyla yer alan 99 kişinin fotoğrafları gösterilerek, tanıyıp tanımadığı soruldu.

Ongun, kendisini danışmanı olarak tanıtan ve operasyondan yaklaşık iki hafta önce yurt dışına gittiği tespit edilen şüpheli Emrah Bağdatlı’yı 2009 senesinden beri bir dostunun ortağı olmasından ötürü tanıdığını, herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını iddia etti.

Bir tanığın dış mekan reklam alanlarının Kültür AŞ aracılığıyla kiralanması sürecinde yolsuzluk yapıldığına dair iddiası üzerine Ongun, iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu ifade etti.

Ongun’a bir tanığın şu açıklaması okundu:

“İBB görevlileri zaman zaman şehir genelinde izinli veya izinsiz, reklam panolarını kesip sökerek yeni bir devre başlatır. Bu sayede yeni ihaleler veya sözleşmeler imzalamaya zemin oluşturur. Bu şekilde çıkar elde edilir. Murat Kapki (şüpheli), Eco Reklam ve Ecevit Advertcity gibi reklam şirketleriyle bağlantılı bir kişidir. Yanında çalışan Bekir Özmen ve İsmail Yırtıcı gibi kişilerle beraber reklam alanında çalışmaktadır. Murat Kapki, İBB Başkanlığına Ekrem İmamoğlu geldikten sonra büyük bir zenginliğe ulaşmıştır. Şehir merkezindeki üst geçitler ve önemli noktalardaki reklam alanlarını pazarlaması dikkat çekicidir. Normalde bu tür yerler için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha düşük ücretlerle Murat Kapki bu işleri alarak hayatın doğal akışına aykırı biçimde kazançlar elde etmiştir… Hüseyin Köksal (şüpheli), Beylikdüzü’nde tekstil alanında faaliyet gösteren bir iş insanıdır. İmamoğlu’nun seçim sponsorluğunu üstlenmesiyle birlikte Urban Medya gibi firmalarla ilişkileri gelişmiştir ve bu kirli ilişkiler içinde rüşvet döngüsüyle işlerini yürütmektedir. İlbak ailesi de Kültür AŞ’nin İstanbul’daki billboard ihalelerini alarak dikkatleri üzerine çekmektedir. İlbakların şirketi 1990’larda mütevazı bir ajansken birdenbire devasa bir holdinge dönüşmüştür. Şu an bildiğim kadarıyla Amerika’da 10 alışveriş merkezleri bulunmaktadır. İlbakların da Ekrem İmamoğlu’na yakın olduklarından dolayı belediyeden gayriresmi ve usulsüz şekilde ihale ve işler aldıkları bu sektördeki herkesçe bilinir. Subaşı ailesi de aynı şekilde İmamoğlu’yla yakınlığı olan bir ailedir. Eyüp Subaşı (şüpheli), oğlu Muhammed Subaşı açık hava reklam sektöründe etkin rol oynamaktadır. Bu kişilerin Taşçı ailesinden Kabil Taşçı (şüpheli) gibi küçük üreticilerle yakın ilişkileri bulunmaktadır. Kabil Taşçı’ya sahte fatura düzenleterek gayriresmi para kazandırmaktadırlar. Bildiğim kadarıyla gayriresmi kazanılan bu paraların bir kısmıyla kaynak oluşturularak seçim döneminde Ekrem İmamoğlu’nun afişleri, miting düzenlemeleri, seçim otobüslerinin temini ve giydirme işlemleri finanse edilmektedir. Hatta seçim zamanında harçlık adı altında sokakta halka bu paralar verilerek oy kazandırılmaya çalışılmaktadır. Sahte fatura düzenleme yöntemiyle İmamoğlu’nun kurduğu bu sistemin çok büyük meblağlar sağladığı bilinmektedir. Bu bahsettiğim düzmece fatura düzenleyen kişi veya şirketlere alt sağlayıcı olarak fatura kesen GYN sistem yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. isimli kişi ve şirketlerdir. Bu sistemin başında İmamoğlu’nun talimatıyla Murat Ongun ve Serdar Taşçı bulunmaktadır.”

“İÇERİĞİ DOĞRU OLMAYAN İFADELERİ KABUL ETMİYORUM”

Ongun, tanık ifadesine karşılık, “Tanığın kimliği bana iletilmediği için hangi düşmanlıkla yapılmış bir karalama olduğunu söyleyemiyorum. Benimle birlikte sözde sistemin başında olduğu iddia edilen Serdar Taşçı isimli kişiyi tanımam. Bu ismi ilk defa burada duydum. Yine iddialarda adı geçen GYN sistem yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. isimli kişileri tanımam. İddialarda adı geçen kişilerin ve firmaların İBB’yle ticari bağları olabilir. Bunları bilmem mümkün değildir. İddialar doğrulanmaya muhtaçtır. İçeriği gerçek dışı olan ifadeleriinkar ediyorum.” şeklinde savunma yaptı.

Bir tanığın, “Dış mekan reklam işleriyle ilgili olarak Serdal Taşkın, Ekrem İmamoğlu’nun kadrosunda bulunan Murat Ongun, Murat Kapki, Hüseyin Köksal, Necati Özkan, Fatih Keleş adlı kişilerle haftada en az iki kez bir araya gelip Beylikdüzü’nde buluşurlardı. Bu toplantılarda dış mekan reklam işleriyle ilgili faaliyetler, ihale süreçleri ve yasa dışı konular tartışılırdı. Toplantı bitiminde Ongun ve Taşkın ellerinde içi nakit olduğunu düşündüğüm çantalarla ayrılırlardı.” iddiasını ise Ongun ifadesinde reddetti.

Reklam ihalelerini yönettiği iddiasına dair Ongun, “Sayın İmamoğlu’nun en yakını olarak ismimin ihalelerle anılmasını arzu etmiyordum. Bunun belirgin örneği billboard ihalesidir. Bu ihaleyi Medya AŞ gerçekleştirebilecekken, Kültür AŞ’ye aktarılmasının sebebi aktarıldı. Bir düzenleme ve usulsüzlük yapacak olsam kendi yönettiğim ihaleyi başka bir bağlı ortaklığa vermem hayatın olağan akışına aykırıdır.” cevabını verdi.

Ongun, bir tanığın CHP Kurultayı’na ilişkin “… Yanlarında delegelere dağıtmak amacıyla getirdikleri çanta dolusu paralar vardı. Seçimi Özgür Özel kazansın diye delegelere maddi destek sağladılar. Buna bizzat tanık oldum. Ayrıca kurultayda bazı delegelere siyasi menfaatler de sunuldu…” iddiası üzerine, “CHP Kurultayı ile alakalı iddialar sindirilmesi güç bir şekilde atılan iftiralardır.” şeklinde konuştu.

“BAĞDATLI’YA AİT İDDİALAR MESNETSİZ”

Ongun’a, soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir tanığın “…Emrah Bağdatlı, Murat Ongun’un en samimi dostudur. İmamoğlu İBB Başkanı olunca Murat Ongun’un yönetimindeki Medya AŞ’den kendisine işler verildi. Advertcity reklam şirketi İmamoğlu İBB Başkanı olduktan sonra kuruldu. Görünüşte Murat Kapki ve Ahmet Köksal sahibidir. Ancak asıl sahipleri İmamoğlu, Kapki ve Köksal’dır. Şirketin eski genel müdürü Ahu Gülbay şirketin yapısını ve yaptıklarını öğrenince kendisini görevden aldılar. Şirketin ticaret sicilindeki adı BVA Reklam ve Danışmanlıktır. Ticaret sicili numarası ise 238247-5’tir. Şirketin belediyeden yüksek miktarlarda ihale aldığı ancak asıl işinin sahte faturalar düzenleyerek yasa dışı parayı şirkete soktuğunu Servet anlatmıştır yine Hüseyin Köksal’a ait Karsal örme adlı firma ve Advercity adlı firmalar adına düzenlenen faturalarla kayıt dışı paraları sisteme soktuklarını öğrendim. Servet ile yaptığım görüşmelerin bir kısmını ses kayıtlarını aldım. Bunları delil olarak sunacağım. Para sayma görüntüleri yayınlanınca Servet bu paraların Kültür AŞ’den aldığı paralar olduğunu, Servet itirafçı olacağını söyledi. Ancak ifadesinde bunları yalanladı. Hala Hüseyin Köksal’ın yanında çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Ancak bu yapının birçok kirli işine kendisi hakimdir.” şeklindeki beyanı soruldu.

ONGUN: KİNLE YAPILMIŞ KARALAMA

Ongun, bunun üzerine, “Tanığın kimliği bana söylenmediği için hangi art niyetle yapılmış bir karalama olduğunu belirleyemiyorum. ‘Emrah Bağdatlı Murat Ongun’un en yakın arkadaşıdır. İmamoğlu İBB başkanı olunca Murat Ongun’un başkanlığındaki Medya AŞ’den kendisine işler verildi’ şeklindeki argümanlara ilişkin şunu belirtmek isterim ki, savcılığınızın 17 Şubat 2025 tarihli Medya AŞ’ye gönderdiği ‘İhale alan şirketlere ait evrakları talep’ yazısına kuruluşumuz tarafından istenilen tarihte cevap verilmiştir. Bu yazılar resmi belgede mevcuttur. Medya AŞ tarafından bilgilendirmemde 2019, 2020, 2021, 2022 senelerinde ihale almaya hak kazanan Emrah Bağdatlı’nın dört senede 7 milyon lira civarında ihale aldığı saptanmıştır. Savcılık yazısında sorulan Emrah Bağdatlı’ya ait olan ‘Karpuz’ isimli şirketin ise İBB ve bağlı ortaklıklarından hiçbir ihale almadığı görülmüştür. Hal böyle olunca yöneticisi olduğum Medya AŞ şirketinin Emrah Bağdatlı’nın muazzam zenginleşmesine katkıda bulunduğu iddiası temelsizdir.” yanıtını verdi.

Gizli tanık Meşe’nin, “Birinci yöntem olarak o dönemin reklam müdürü olan Kaan Sürmegöz vasıtasıyla yapılan usulsüzlüklerdir. Reklam vermek isteyen birey ya da kişiler Kaan Sürmegöz’e gelirler. Sürmegöz Murat Ongun’dan ilgili reklam çalışmasıile ilgili fikir alışverişinde bulunulur. Murat Ongun’dan uygun mütalaa alınmadan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları içinde tanıtım etkinliği gerçekleştirmek olası değildir. İlgili düzenlemelerde 15 bin lira olarak belirlenen bir alanı kimi durumlarda 10 katı, hatta 20 katı bedellerle fiyatlandırıyorlardı. Misal olarak düzenlemelere göre belediyeye ödenmesi gereken 100 bin liralık bir tanıtım alanı için Kaan Sürmegöz 1 milyon lira talep ediyordu. Murat Ongun’dan olur aldıktan sonra Ongun tanıtım yapılmasına müsaade ederse 1 milyon liralık meblağı 500 bin liraya düşürüp resmi vergiler de dahil 100 bin lirayı belediyeye ödetip aradaki 400 bin lirayı çeşitli usullerle farklı yerlere yönlendiriyorlardı. Birinci usulde aradaki 400 bin liralık fark, nakliye veya yiyecek içecek gibi masraflar için Murat Ongun ve yakın çevresinin harcamalarında kullanılıyordu. Üçüncü yöntem olarak Murat Ongun ile Dilek İmamoğlu’nun münasebetleri iyi olmasa da Dilek İmamoğlu’nun hayatını idame ettirmesi için İstanbul Vakfı, Dilek İmamoğlu’nun kontrolüne bırakılmıştır. Bu üçüncü metotta Murat Ongun saf dışı kalıp kalan örneklemdeki 400 bin lira civarındaki bir meblağ İstanbul Vakfı’na aktarılmaktadır. İstanbul Vakfının o zamanki Genel Müdürü Perihan Yücel tarafından alınan bu yardımlar, Dilek İmamoğlu’nun etkinlik harcamaları, günlük giderleri veya ihalesiz iş alındığı için vakıftan tedarikçi şirketlerden artan miktarlar kullanılarak o dönemki Dilek İmamoğlu’nun özel kalem müdürü Sibel Yıldızbaş tarafından Perihan Yücel ile koordineli olarak gerekli harcamalar yapılırdı. Dördüncü olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Reklam Müdürlüğüne uğramadan direkt Medya AŞ’ye reklam vermek isteyen şahıs veya bireyler için ilk temas kurulan isim Elif Güven’dir. Daha büyük kişilerde Pınar Türker’e müracaat edilerek yeniden Murat Ongun’un değerlendirmesi olumlu sonuçlanırsa 100 bin liralık reklam alanı için Medya AŞ’ye 500 bin lira ilgili kişilerce ödenirdi. Medya AŞ bilahare geriye kalan parayı tedarikçi firmalar aracılığıyla kendilerine almaktadır. Çevre Koruma Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü içerisinde İlker Aslan’ın idaresindeki Ufuk İnan, Fatih Keleş, Murat Ongun ve Dursun Subaşı tarafından birçok usulsüzlük yapılmaktadır, ihale ve doğrudan temin işlerindeki yolsuzlukları İSTAÇ üzerinden gerçekleştirmektedirler. Deniz Hizmetleri Müdürlüğü vasıtasıyla ise 2872 sayılı kanun kapsamında cezalarla ilgili mağdurları çağırarak çok yüksek miktarlarda ceza yazacaklarını söyleyerek bu kişilerle bu cezalar üzerinden pazarlık etmektedir. Pazarlık sonucunda ufak bir miktarını resmi olarak cezalandırıp geriye kalan kısmını ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kasımpaşa Ek Hizmet Binası Deniz Hizmetleri Müdürü’nün odasında elden çanta ile alıyorlar. İlker Aslan, Dursun Subaşı, Ufuk İnan ve Murat Ongun Beylikdüzü’nden kalan dostluklarını buradaki rüşvet ve yolsuzluk düzeninde de sürdürmektedirler.” sözü de sorguda okundu.

Ongun buna karşılık, “Gizli tanık Meşe isimli şahsın beyanında geçen iddialar hakkında belirtmek isterim ki daha önce defalarca ifade ettiğim gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Medya AŞ’nin reklam ihale prosedürleri gayet açıktır ve tekrar tekrar denetlenmiştir. Bu nedenle her defasında farklı farklı biçimlerde ifade edilen asılsız beyanlara gerekli tüm cevapları verdiğimi düşünüyorum. İstanbul Vakfı veya başkanımızın eşi Dilek Hanım’ın adının ilk defa reklam işine karıştırıldığını üzüntüyle öğrendim. Bildiğim ve gördüğüm kadarıyla katiyen böyle bir durum söz konusu değildir. İSTAÇ veya Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ile görev alanım gereği hiçbir alakam yoktur, dile getirilen iftiraların da tek bir delili dahi yoktur.” şeklinde savunma yaptı.

KAMU ZARARI İDDİASI

Kültür AŞ ve Medya AŞ’nin kanunsuzluklara paravan yapılarak, 260 milyar 755 milyon 755 bin lira artı KDV kamu zararına yol açıldığı iddiasıyla ilgili Ongun, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

“4 günlük gözaltı sonrası bu denli çok sayıda iddia içeren, içinde çeşitli sayılar, ihaleler bulunan bir raporu sağlıklı bir şekilde değerlendirmem mümkün olmadığı gibi bahsi geçen ihalelerle ilgili benim doğrudan sorumluluğum da bulunmamaktadır.

BununlaBirlikte Medya AŞ, diğer paydaşlar üzerinde birçok kez Sayıştay, idari inceleme uzmanları ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri aracılığıyla kontrolden geçmiştir. Bu çeşit bir devlet zararı bugüne dek saptanmamıştır. Eğer yapılmışsa da kesinlikle İBB hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve yargılama süreci başlamıştır. Başlamamışsa da bu sürecin görevim ve pozisyonum sebebiyle muhatabı ben değilim.”

**İHALELER SORULDU**

Sorgusunda Ongun’a İBB’nin ortağı olan Kültür AŞ ve Medya AŞ adlı kurumların yapmış oldukları ihalelerle alakalı elde edilen ihale belgeleri üzerinden gerçekleştirilen incelemelere yönelik bazı sorular yöneltildi.

Ongun, bu sorulara şöyle karşılık verdi:

“Bugün nezarete alınışımın üçüncü günü, ifadem ise onuncu saatinde bu kadar savı teker teker değerlendirebilmem elbette yaşamın doğal akışına aykırıdır. Ama anladığım kadarıyla savcılık makamı benim özellikle daha önceden tanıdığım Emrah Bağdatlı ve Mustafa Nihat Sütlaç’a ihale verilmesine destek olduğumu öne sürer biçimde bilgi değerlendiriyor.

Emrah Bağdatlı’nın Medya AŞ’den aldığı işlerin 4 yıla yayılan nakdi bedelinin herhangi bir refah oluşturmayacağı ortadadır. İki ticari kurum arasında yapılmış bir anlaşmaya dayanmaktadır. Benim kamu yetkimi kullandığım bir husus bulunmamaktadır.

Medya AŞ’nin ihale ve satın alma sorumlusu sayın Fatoş Ayık, 2011 senesinde Medya AŞ kurulurken işe girmiş 3 sicil numaralı bir çalışandır. Tanıtım alanlarından sorumlu İBB yetkilisi Emlak Daire Başkanı Kaan Sürmegöz önceki dönemden devam eden devlet memurudur. Ben tanıtım ya da tanıtım alanlarıyla ilgili bir düzen oluşturmak istesem herhalde AK Parti zamanından kalan bürokrat ve çalışanların yerine başka bir ekip oluştururdum ancak bu şekilde bir davranışım olmamıştır.

Bana yönelik yasal olmayan bütün suçlamaları sonuna kadar reddediyorum. Medya AŞ’nin gelirinin artması kamu kuruluşunun artması özel bir gelir artışı olmamıştır. İş ve süreçlerimizde kamu faydasını koruduğumuz için suçlandığımızı düşünüyorum.”

Yetkilisi olduğu İBB ortak şirketinin İBB’den almış olduğu ihalelerin süreci hakkında ifade vermesi istenen Ongun, ihale yetkisinin kendisinde olmadığını savunarak, İBB’nin 30 ortak şirketi olduğunu söyledi.

Kendilerinden önceki dönemlerde de daire başkanlıklarının birçok ihalesini ortak şirketlerinin aldığını gördüklerini ve bunun kamu yararını amaçlayan bir uygulama olduğunu dile getiren Ongun, şunları belirtti:

“Ortak şirketleri dolaylı da olsa kamu kurumu niteliğindedir. İBB gibi çok kıymetli bir kuruluşun tüm iş ve süreçlerine İstanbullular namına en yüksek kalitede yapma sorumluluğu vardır. Ortak şirketleri bu işlerin sağlıklı kaliteli ve çalışan hakkını gözeterek yaptırmak üzerine kurmuştur. Şu anda İBB’nin 70 bin civarında toplu sözleşmeli çalışanı vardır.

İmamoğlu zamanından önce kurulmuş bu düzenle hem istihdam yaratılmış hem de kayıt dışı işçi çalıştırılmasının önüne geçilmiştir. Bu öncelikli kamu ve işçi namına bir avantajdır. Ortak şirketleri idareden aldığı toplu işlerin bazı kısımlarını kendisi hallederken uzmanlık ve insan kaynağı-teknik ekipman gerektiren bazı kısımlarını ise farklı şirketlere ihale edebilir.

Medya AŞ bu ihaleleri yaparken kamu ihale kanununa göre ihaleye çıkma mecburiyeti bulunmamasına rağmen biz yönetime geldikten sonra tüm bu bahsettiğim işlerde ihaleye çıkılmıştır. Bu nedenle daha saydam daha ehliyetli bir işleyiş için seçtiğimiz bu yolun karşımıza bir suçlama olarak gelmesine anlam veremiyorum.”

Gizli tanık Meşe’nin ifadesinde geçen konularla ilgili “İstanbul Senin uygulamasıyla elde geçirilen verileri kim ya da kimler kullandı? Bu bilgiler kim ya da kimlere satıldı?” sorusuna Ongun, İstanbul Senin uygulamasıyla ilgili teknik konularda bilgisinin bulunmadığını, bilgilerin kendisiyle yahut “Reklam İstanbul” adlı firmayla paylaşıldığı iddialarının iftira olduğunu savundu.qHFBM7DLO0yuKx DwLdkHA Vatan Caddesi civarında emniyetin güvenlik önlemleri devam ediyor

İBB tahkikatında beyanlar tamamlandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile beraber yakalanan zanlıların mahkemeye sevki bekleniyor.

16.45 UZMAN POLAT’IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat’ın emniyette verdiği ifadesine erişildi. Polat, 2 saat süresince 8 sayfalık ifade verdi. Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış ile yaklaşık 4 sene önce arkadaşlarının olduğu bir kafe ortamında tanıştığını ifade eden Polat, “Kendisi Ezidilik üzerine akademik çalışmaları olması ve benim de dinler tarihi konusunda doktora yapmış olmam sebebiyle bu konular hakkında fikir teatisinde bulunduk. Bunun haricinde herhangi bir sosyal görüşme olmadı. Konumum nedeniyle bu tür kişi ve kurumlarla bağlantılı olabilirim ancak bu şahıs ile bağlantı kurmadım.” şeklinde konuştu.

HTS kayıtlarında saptanan ve terör suçlarından adli/idari süreç kaydı bulunan 116 şahısla niçin bağlantı kurduğu sorulan Polat, saptanan 116 şahsın isim bilgilerinin kendisine verilmediğini belirtilerek, belediyedeki görevinden ötürü çok sayıda insanla irtibatta bulunmasının doğal olduğunu söyledi.

Gizli tanık Öğe’nin ifadesinde yer alan 2024 mahalli seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için para transferi sağlandığı ve kendisinin de partiler arası irtibatı kurduğu iddiaları Polat’a soruldu. Polat, para transferi hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını ve partiler arası irtibatı sağlama iddiasını kesinlikle reddettiğini dile getirdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan Mali Analiz Raporu’nda, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan hakkında süreç gören 2 şüpheliyle arasında para akışı olduğunun tespit edildiği hatırlatılan Polat’a, para akışlarını yapma amacı soruldu. Şahıslardan birini Trabzonspor taraftarı olması sebebiyle tanıdığını ve kendisine sosyal medyada maddi yardım mesajları atması üzerine sadaka niyetine 100 lira yolladığını aktaran Polat, diğer kişiyi tam olarak anımsayamadığını, toplumsal medya üzerinden yardım talep etmesi üzerine sadaka niyetine 50 lira göndermiş olabileceğini belirtti.

Polat, yakın zamanda kalp rahatsızlığının olduğunu da anlatarak “Son olarak iki hafta önce anjiyo oldum ve toplam 6 stentim bulunmaktadır. Bunun haricinde iki damarımın tıkanıklığı mevcuttur. İki hafta sonrası için de buna dair yeni bir anjiyo planlanmıştı. Halihazırda tedavim devam etmekte olup kullanmakta olduğum ilaçlar mevcuttur. Tekrar tiroid kanseri geçirmem sebebiyle düzenli pet çekimleri vücudumda diğer noktada kanser çıkıp çıkmadığı takip ve tedavisi yapılmaktadır. Bunların yanında uyku apnem bulunması sebebiyle cihaza bağlı olarak uyuyan bir hayat koşulundayım. Hipertansiyon ve şeker rahatsızlığım da mevcuttur.” şeklinde konuştu.

16.25 ELİF İNANÇ YAKALANDI

5gtmFZlK70WtSFZS9wQybg Elif Güven emniyete götürüldü

Hakkında yakalama kararı bulunan Medya A.Ş. yöneticisi Elif İnanç, yakalandı.

Güven, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan ülkeye girişi esnasında yakalanarak, emniyete götürüldü.

15.09 – MEHMET ALİ ÇALIŞKAN YAKALANDI

İBB’ye dönük operasyonun terör evrakı ayağında bir kişi daha yakalandı.

Reform Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan yakalandı. Çalışkan, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyeti’ne götürüldü.

15.00 – İMAMOĞLU’NUN İFADE SÜRECİ TAMAMLANDI

LRw2oU5zLku8qiQ Il vOA İBB Yöneticisi Ekrem İmamoğlu

İBB Yöneticisi Ekrem İmamoğlu’nun Terörle Gayret Şubesi’ndeki ifade süreci sona erdi.

İmamoğlu’nun buradaki anlatımı takriben 5 saat sürdü.

Ekrem İmamoğlu’nun 18 sayfa ifade verdiği belirtildi.

10.00 – İMAMOĞLU, TEM ŞUBE’DE ANLATIM YAPIYOR

qH b16VVSUahEHG7Rw4 Tw

İstanbul Büyükşehir Belediye Yöneticisi Ekrem İmamoğlu, yakalandığı soruşturmanın terörle alakalı suçlamalarına yönelik Terörle Gayret Şubesi’nde anlatım vermeye başladı.

İmamoğlu hakkındaki ikinci soruşturma kent uzlaşısıyla alakalı.

Kent uzlaşısı, 2024 yerel seçimlerinde daha çok CHP ve DEM Parti’nin bir araya gelerek daha çok ortak aday belirleme sürecini mevzu alıyordu.

Bu soruşturma kapsamında, İBB Yöneticisi Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yetenekli Polat ve Şişli Belediye Yöneticisi Resul Emrah Şahan hakkında yakalama kararı verildi.

Şüphelilere, İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve BİMTAŞ bünyesinde terör örgütü mensupları/ sempatizanlarının işe alındığı ve PKK/KCK terör örgütüne destek etme suçlaması yöneltildi.

İLK ANLATIM MALİ ŞUBEDE: SUÇLAMALARI ONAYLAMADI

İBB Yöneticisi Ekrem İmamoğlu soruşturma kapsamında birinci anlatımını dün Mali Şube’de verdi.

İfade tutanağına göre, sorular dün akşam saat 15.45’de yöneltilmeye başlandı.

Tutanaga göre bu soruşturmada, İmamoğlu’na “Suç işleme gayesiyle örgüt oluşturmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fesat karıştırmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlaması yöneltildi.

İfadenin başında, İmamoğlu’na, “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık kararlarından yararlanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltildi, İmamoğlu bu soruya, “Ben rastgele bir hata işlemediğim için etkin pişmanlık kararlarından yararlanmak istemiyorum.” yanıtını verdi.

Edinilen bilgiye göre, anlatımı esnasında, İmamoğlu’na evvel belediyelerin ihalelerine katılıp katılmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, “İstanbul Büyükşehir Belediye yöneticisi ve geçmişteki belediye liderleri, geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar lider olduğu zamanlarda benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalere imza atar ne de sonuçlarını takip etmeye zamanı vardır.” karşılığını verdi.

İmamoğlu’na anlatımı esnasında bütün şüphelillerin fotoğrafları tek tek gösterildi ve bu şahısları tanıyıp tanımadığı soruldu. İmamoğlu, bu soruya, “Şu anda karşılık vermek durumunda olduğum türlü soruların içeriğini anlamış bulunmaktayım. Gerçekte burada bulunmamın tek sebebi hakkımda başlatılan siyasi bir müdahele ve gayret yöntemidir. Bu gayret biçimi ne yazık ki bir yargı tacizi biçiminde tarafıma senelerdir sürdürülmektedir.” karşılığını verdi.

İfade tutanağına göre çoğu reklam ajansı olan 33 şirket, yolsuzluk soruşturması kapsamına alındı. Anlatım esnasında İmamoğlu, bu şirketlerle alakalı soruya, gerekli açıklamaları Cumhuriyet Başsavcısı’na yapacağını belirterek karşılık verdi.

İfade tutanağına göre, kapalı bir şahit, İmamoğlu’nun oğlunun sınıf arkadaşına belediyelerden ehemmiyetli ihale verildiğini iddia etti ve bu konu soruldu. İmamoğlu, bu iddia için, detaylı açıklamayı savcılığa yapacağını belirtmekle yetindi.

sdR2D6AH UCZcYsphOLC4g İBB Yöneticisi Ekrem İmamoğlu

İmamoğlu’na gizli şahidin beyanları üzerine yöneltilen iddialar şöyle yer aldı:

– Barış Kılıç’ın irtibat koordinatörüdür. Fakat Kültür A.Ş.’nin verdiği tüm ihaleler Barış’tan geçer.

– İstanbul Büyükşehir Belediyesinde konser ve kültürel etkinlikler Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. üzerinden yapılır. Murat Ongun Medya A.Ş.’nin yöneticisidir. Kültür A.Ş.’nin ise fiilen yöneticisidir. Onun bilgisi ve talimatıolmadan bu iki iştirakten hiçbir iş hiçbir ihale birine tevdi edilemez.

– A….adı geçen bir kurum vardır. Belediye’nin açık hava reklamcılığı işini yürütmektedir. Bu müessese kamuoyuna CHP’de nakit blokları şeklinde yansıyan ve Vilayet Başkanlığı yapısı alımı sürecinde ismi gündeme gelmiştir. Şoförü de görüntülerde bulunmaktadır..

– 2019 yerel seçimlerinden sonra “İstanbul Senin” isminde bir uygulama meydana getirildi. Bu uygulamada İstanbullulara dair bütün malumat bir araya getirildi. Akabinde Reklam İstanbul isimli şirket bu uygulamadaki bütün verileri kullanmaya ve satmaya başladı. 31 Mart 2024 seçimlerinde dahi bu veriler ilçe lider adayları ile büyükşehir belediye ile paylaşıldı. İlçe
adaylarına pazarlandı.

“BU SORUYA MUHATAP OLMUYORUM”

İmamoğlu, bu saklı tanığın savlarının tamamına, “Bu soruyu muhatap almıyorum. Bütün ithamları kuvvetle reddederim.” yanıtını verdi.

Gizli tanık ifadelerinde, ilaveten, belediyenin reklam verdiği şirketlerin, belediye yöneticilerine el altından para vermeden iş yapmadığını, el altından para vermeyen şirketin iş alamadığını, genel olarak şüpheli Murat Ongun’un arkadaşlarının iş aldığını ileri de sürdü.

İmamoğlu’nun bir başka tanığın savları da soruldu. Bu tanık birçok soruşturmada şüpheli olarak yer alan reklam şirketleri ve bir takım ticari kuruluşların belediyede kurdukları çalışma sistemi için, ” Bilhassa 2019 senesinden sonra Ekrem İMAMOĞLU zamanında Kültür A.Ş. tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden belirlenip şartname ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendi.” iddiasını dile getirdi.

Tanık ayrıca, ““…birçok tehdit, hakaret, baskı ve maddi manevi itibar zedelenmesi gibi zorluklara maruz kaldım. Hak sahibi olduğum birçok açık hava reklam sahalarında bulunan panolarını ve malzemelerim tahrip edildi, zarar verildi ve yağmalandı.” savında da bulundu.

İmamoğlu, bu tanık ve diğer tanıkların genel olarak, belediyeden reklam şirketlerine verilen ihalelerine ait aktardığın tezlere yönelik sorulara, “Bu soruyu muhatap almıyorum. Bütün ithamları kuvvetle reddederim.” cevabını vermekle yetindi.

İfade tutanağına göre, İmamoğlu’na bir takım inşaat işleri detaylı olarak soruldu ve etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen şahısların savlarına ait bilgi talep edildi. Bu tezler içinde bir davacı, “inşaatın rahat devam edebilmesi ve proje bittiğinde oturma izni alınabilmesi için 2 konut parası ve 13 adet bağımsız bölümün Ekrem İmamoğlu’nun eski ortağının şirketine devrin devrin belediye lider yardımcısı tarafından istendiğini, 13 adet konutu teslim ettiğini belirterek Cumhuriyet Başsavcılığında davacı olduğunu” dile getirdi.

İmamoğlu, bu konudaki soruya MASAK raporunu görmeden ayrıntılı yanıt vermek istemediğini belirtti. İmamoğlu’na, “Kültür AŞ uhdesine ihale edilen İBB mülkiyeti ve kullanımında yer alan yerlere konulacak açık hava reklam ünitelerinin 10 sene süresince işletmeye verilmesi ihalesi,

– Billboardların miktarının azaltılarak kira getirisi yüksek olan giantboard sayısının yükseltilmesi bu suretle devam eden sözleşmenin sebebiyle kamu zararı,

– Üst geçitlerin her iki tarafına 2 şer adet kullanmak suretiyle 150 adet pano konulduğu, ayrıca indirim konusu yapılan 9 adet panonun da reklam alanı olarak kullanıldığı, şartnameye , sözleşme koşullarına uymayan 150 adet reklam panosu teslim alınmak suretiyle kamu zararına sebep olunduğu ve alt kiracı özel firmaya haksız çıkar sağlandığı, iddiaları da soruldu.

İmamoğlu’na yöneltilen sorular arasında, aile inşaat şirketlerinin faaliyetleri de var.

Bu hususta, İmamoğlu’na, İmamoğlu inşaat tarafından bir reklam ajansına satılan taşınmazlar soruldu. İmamoğlu, bu soruya ayrıntılı karşılık vermedi ve “Sorunun mesnedi MASAK raporu tarafıma ibraz edilmediği için bu aşamada ayrıntılı bir bilgi verememekle birlikte bahis konusu husus bütünüyle bir anonim şirketin yasal satışından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu hususta ayrıntılı malumat ve evraklar bilahare yasal mercilere iletilecektir. Kaldı ki, İmamoğlu İnşaat 36 senelik ailemize ait bir şirket olup belediye başkanı seçildikten sonra şirkette imza yetkim dahi bulunmamaktadır. Profesyonel olarak yönetilen bir şirkettir. Şahsımla alakalı bütün malvarlığı 3628 sayılı yasa uyarınca ilgili resmi merciler ve kamuoyunun malumudur. Bununla alakalı bir isnat varsa peşinen red ettiğimi beyan ederim.” demekle yetindi.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış