01.59 İMAMOĞLU’NUN “USULSÜZLÜK” SÖYLEMİ SONLANDI
01.10 İMAMOĞLU’NUN “ŞEHİR ANLAŞMASI” BELİRTİMİ
“Terör örgütleri içerisinde etkin olarak eylemde bulunan akrabanız mevcut mu?” şeklinde sorulan İmamoğlu, “Benim yakınlarım içerisinde terörle alakalı kimse bulunamaz. Bunun bana sorulmasını dahi hakaret addederim” yanıtını verdi.
“Şehir anlaşması ne amaçla kuruldu sualine” ise İmamoğlu, “Şehir uzlaşısından hiç bahsetmedim. Ben ‘İstanbul Birlikteliği’ ve ‘Türkiye Birlikteliği’ dedim.” şeklinde konuştu. Bu söz öbeklerini sayısız kez kullandığını vurgulayan İmamoğlu, “DEM Parti İstanbul’da belediye başkan adayı olarak Meral Danış Beştaş’ı göstermişti. Yarıştığımız adaylar içinde DEM Parti de vardı. Şehir anlaşması kavramı bana değil, şu anda Türkiye’nin mevcut politik gündeminde hükümetle yoğun diyalog içerisinde bulunan DEM Parti yöneticilerine sorulmalıdır” karşılığını verdi.
Azad Barış’la ilişkisi sorulan İmamoğlu, sosyolog olarak tanıdığını ve 7 sene içinde DEM Parti milletvekillerinin de yer aldığı görüşmeler yaptığını belirtti. İmamoğlu, “Siyasi değerlendirmelerini dinlediğimiz, çeşitli toplantılar yaptığımız kişidir” ifadelerini kullandı.
00.27 ÖZGÜR ÖZEL ÇAĞLAYAN’A ULAŞTI

23.50 ÖZGÜR ÖZEL, DİLEK İMAMOĞLU İLE ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NE YÖNELİYOR
23.43 İMAMOĞLU’NUN USULSÜZLÜK SORUŞTURMASINA AİT İFADESİ BAŞLADI
23.19 İMAMOĞLU’NUN TERÖR İFADESİ BİTTİ
23.00 ÖZGÜR ÖZEL: SABAH VAKTİNE DEK SÜREBİLİR
22.15 – SARAÇHANE’DE POLİS MÜDAHALESİ
Taksim’e doğru yürümek isteyenler Bozdoğan Su Kemeri’ne yönelince polis müdahale etti
21.55 – SAVCILIK İFADELERİ BAŞLADI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gözaltındaki 90 kişinin savcılık ifadeleri başladı.
İmamoğlu’nun ifade süreçleri evvela Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda başladı.
Öncelikle terör tahkikatını yürüten savcıya ifade veriyor.
İBB Başkanı, bu işlem bittikten sonra Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli savcıya ifade verecek.
19.05 – İMAMOĞLU VE 90 ŞÜPHELİ ADLİYEYE GETİRİLDİ

İBB Başkanı İmamoğlu’nun da dahil olduğu 91 zanlı, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na vardı.
Ekrem İmamoğlu’nun ayrı bir araçla adliyeye getirildiği bildirildi.
Operasyonda güncel durum: Ekrem İmamoğlu Çağlayan Adliyesi’ne bu şekilde getirildi
18.59 – ÇAĞLAYAN’DA 30 SAVCI ATANDI
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde kapsamlı güvenlik önlemleri alındı.
Adliye çevresinde çok sayıda polis memuru ve TOMA bulunuyor.
İmamoğlu’nun da içinde yer aldığı 91 kişi, adliyeye doğru ilerliyor.
Şüphelilerin sorgusu için 34 savcı yetkilendirildi.
18.53 – İMAMOĞLU ADLİYEYE GÖNDERİLDİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden 14 araç dışarı çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki zanlılar adliyeye gönderildi.
Saat 18.53 civarında toplamda 14 araçla adliyeye sevkler yapıldı.
Gözaltındaki isimler İstanbul Tıp Fakültesi ek binasında sağlık kontrolünden geçirildi.
17.05 ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI RESUL EMRAH ŞAHAN SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış’ı tanıyıp tanımadığı soruldu. Şahan, “İfademe başvurulan soruşturma kapsamında bana yöneltmiş olduğunuz suçlamaların hiçbirini onaylamıyorum. Ben hiçbir terör örgütü yöneticisinin emir ve direktifi ile hareket etmedim ve etmem. Benden hatalı bir durum çıkmaz. Öncelikle el koyma ve arama kararı ve bu karara istinaden yapılan hukuka aykırı el koyma süreçlerine karşı yapmış olduğumuz başvuru ve itirazlara henüz yanıt verilmemiştir. Bu bağlamda hukuka uygun olmayan bir şekilde el konulan dijital verilerin hukuka aykırı niteliğini bir kez daha ifade etmek isterim. Ben hiçbir suç işlemedim. Hakkımdaki dayanıksız delillere dayanan asılsız suçlamaları reddediyorum. Bana soru olarak yönelttiğiniz isnatlara karşı ayrıntılı savunmalarımda soruşturma savcısına detaylı yanıt vereceğim. Burada da gerekli gördüğüm sorulara yanıt vereceğim.” şeklinde konuştu.
“İl ve ilçe belediyelerinin lider yardımcıları ile belediye meclis üyelerinden 18 kişinin terör kayıtlarının bulunması, bu kişilerin 2024’teki yerel seçimlerden önce HDP’den, CHP’ye üye olarak geçmeleri ve karar verici mekanizmalarda yer almalarının sağlanması” iddialarına ilişkin, “İfade sürecinin devamındaki sorular da yöneltildikten ve tarafıma isnat edilen tüm suçlamalara hakim olduktan sonra, savunmanın bütünselliği çerçevesinde ayrıntılı bir şekilde beyanda bulunacağım.” ifadesini kullandı.
Şahan, 2018-2025 senelerine ilişkin HTS kayıtları doğrultusunda, terör suçlarından hakkında adli ve idari işlem bulunan 90 kişiyle iletişimi bulunmasına ilişkin soruya ise “Bana sormuş olduğunuz bu soruya destek gösterilen HTS bilgileri tarafıma gösterilmedi. Baz istasyonu bilgilerinin doğruluğunu onaylayabileceğim bir bilgi elimde mevcut değildir. Kamuoyuna yansıyan birçok soruşturma sürecinde yaşandığı gibi, HTS teknik verilerinin güvenilirliği, yorumlama biçimi nedeniyle, olumsuz anlamlar çıkarılması konusunda büyük şüphe ve endişelerim bulunmaktadır. Bu nedenle bu soruya ilişkin detaylı savunmamı savcılık ifadem sırasında vereceğim.” açıklamasını yaptı.
GİZLİ TANIKLARIN İFADELERİ SORULDU
Şahan’a, gizli tanık “İlke”nin, “2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti’ninSeçimlerde CHP’yi desteklemesi amacıyla sağlanan para akışı Murat Ongun tarafından yönetildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Hünerli Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu Yenilenme Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER adlı dernek vasıtasıyla alımlara da Hünerli Polat’ın aracılık ettiği konusuyla ilgili kamuoyunda haberler yer aldı. Dernek bünyesinde terör örgütüyle ilişkili kişiler bulunuyordu. Bu şahıslar işe alındı.” ifadeleri soruldu.
Gizli tanık “Meşe”nin de “Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediyesi yapısının bir parçasıdır. İBB’deki ilk görevine BİMTAŞ AŞ’de başlamıştır. Emrah Şahan 2020 senesinde Marksist düşüncede bir solcu, aynı zamanda bu tür topluluklara destek veren bir şahıstı. BİMTAŞ Genel Müdürlüğü döneminde bu tip yapıların, İPA ve BİMTAŞ’ta yer bulmasına olanak sağlamıştır. Kendisi aşırı solcu bir insan olup PKK hayranı olduğunu da biliyorum. BİMTAŞ’tan sonra İstanbul Planlama Ajansının (İPA) başına geçti. İPA’yı yeni bir rüşvet mekanizması kurmak için oluşturdular. Resul Emrah Şahan buradaki personel alımlarında yoğun olarak PKK hayranı kişileri işe aldı. İPA’nın ilk yapısı kendisi tarafından meydana getirilmiştir. İPA’nın ilk günden itibaren yürüttüğü tüm projelerin stratejik yol haritası kendisi tarafından belirlenmiştir. Sonrasında büyük bir imaj değişikliğine giderek Şişli Belediye Başkan adayı olmuş ve son yapılan seçimlerde Şişli Belediye Başkanı olmuştur.” şeklindeki ifadesine Şahan’ın yanıt vermesi istendi.
Yine “İfade sürecinin devamındaki sorular da yöneltildikten ve tarafıma atfedilen tüm suçlamalara aşina olduktan sonra savunmanın bütünü çerçevesinde detaylı bir şekilde açıklamada bulunacağım.” şeklinde yanıt veren Şahan, ayrıca şunları söyledi:
“Gizli tanık ifadelerini, hem IPA ile ilgili hem de diğer tüm alanlarla ilgili kabul etmiyorum. Belediye başkanı olarak tek amacım Şişli’nin gerçek sorunlarıyla ilgilenmek, bu şehrin bu ülkenin gerçek sorunlarına dair çözümlerde çok çalışarak bir nebze katkıda bulunmaktır. Yenilenme Enstitüsü hem zihinsel etkinlikler, araştırmalar yapmak için kurulmuş tarafsız bir düşünce kuruluşudur. Azad Barış ile 2019 sürecinde HDP resmi görevlisi iken İBB’de yaptığı resmi görüşmelerde tanıştım. Sonrasında Azad’ın eşiyle akraba olduğumuz (kan bağı değil), eşinin teyzesi Ankara’da okumama çok destek sunan, benim için çok değerli bir öğretmendir. O bağla tekrar tanıştık. Benim adı geçen terör örgütleri ya da mensuplarıyla ne bir tanışıklığım ne bir alakam ne de bir bilgim vardır. Bahsedilen örgütlerin kısaltmalarının açılımlarını bile bilmem. Yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum. Daha ayrıntılı ifademimi savcılıkta vereceğim.”
17.03 – MURAT ONGUN’UN İFADESİNE ULAŞILDI

Ongun’un 131 sayfalık ifadesi 12 saat sürdü.
İfade başlangıcında etkin pişmanlık hükümleri için bilgilendirilen ve sonrasında “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltilen Ongun, “Herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemiyorum.” yanıtını verdi.
Ongun, aylık gelirinin 350 bin lira olduğunu söyledi.
Ongun, “İBB tarafından ürün/hizmet alımı yahut satımı hedefiyle gerçekleştirilen ihalelere katıldınız mı yahut herhangi bir ihale sürecinde bulundunuz mu?” sorusunu, “İBB Başkan Danışmanı hiçbir ihaleye katılmaz. İhale süreçlerinde de bulunmaz. Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı olarak katıldığım rastgele bir ihale yoktur. Çünkü yönetim kurulu başkanları ihale yetkilisi değildir. Yalnızca Medya AŞ’ye gelir getirici az sayıda ihale bana imzaya gelir.” şeklinde yanıtladı.
Sorgusunda Ongun’a, kendisiyle benzersoruşturmada şüpheli konumunda yer alan 99 zanlının fotoğrafları gösterilerek, tanıyıp tanımadığı soruldu.
Ongun, kendisini danışmanı şeklinde tanıtan ve operasyondan iki hafta önce yurt dışına gittiği tespit edilen şüpheli Emrah Bağdatlı’yı 2009’dan beri bir arkadaşının ortağı olması sebebiyle tanıdığını, herhangi bir ticari bağlantısı olmadığını iddia etti.
Bir tanığın açık hava reklam alanlarının Kültür AŞ üzerinden kiralanması sürecinde yolsuzluk yapıldığına dair iddiası sorulan Ongun, argümanların gerçekdışı olduğunu belirtti.
Ongun’a bir tanığın şu ifadesi okundu:
“İBB görevlileri zaman zaman kent genelinde izinli ya da izinsiz, reklam panolarını keserek sökerek yeni bir süreç başlatır. Böylece yeni ihaleler veyahut sözleşmeler imzalamaya zemin hazırlar. Bu durumda çıkar sağlanır. Murat Kapki (zanlı), Eco Reklam ve Ecevit Advertcity gibi reklam şirketleriyle bağlantılı bir şahıstır. Yanında çalışan Bekir Özmen ve İsmail Yırtıcı gibi kişilerle birlikte reklam alanında faaliyet göstermektedir. Murat Kapki, İBB Başkanlığına Ekrem İmamoğlu seçildikten sonra büyük bir servet sahibi olmuştur. Şehir merkezindeki üst geçitler ve stratejik noktalardaki reklam alanlarını pazarlaması dikkat çekicidir. Aslında bu tür yerler için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha düşük fiyatlarla Murat Kapki bu işleri alarak hayatın olağan akışına aykırı biçimde karlar elde etmiştir… Hüseyin Köksal (zanlı), Beylikdüzü’nde tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanıdır. İmamoğlu’nun seçim sponsorluğunu yapmasıyla beraber Urban Medya gibi şirketlerle ilişkileri gelişmiştir ve bu kirli ilişkiler içinde rüşvet döngüsüyle işlerini yürütmektedir. İlbak ailesi de Kültür AŞ’nin İstanbul’daki billboard ihalelerini alarak dikkat çekmektedir. İlbakların şirketi 1990’larda ufak bir ajansken bir anda büyük bir holdinge dönüşmüştür. Şu an bildiğim kadarıyla Amerika’da 10 AVM’leri mevcuttur. İlbakların da Ekrem İmamoğlu’na yakınlıklarından dolayı belediyeden gayriresmi ve uygunsuz şekilde ihale ve işler aldıkları bu sektördeki herkes tarafından bilinir. Subaşı ailesi de aynı şekilde İmamoğlu’yla yakınlığı olan bir ailedir. Eyüp Subaşı (zanlı), oğlu Muhammed Subaşı açık hava reklam sektöründe aktif rol oynamaktadır. Bu kişilerin Taşçı ailesinden Kabil Taşçı (zanlı) gibi küçük üreticilerle yakın ilişkileri mevcuttur. Kabil Taşçı’ya sahte fatura kestirerek gayriresmi para kazandırmaktadırlar. Bildiğim kadarıyla gayriresmi kazanılan bu paraların bir bölümüyle fon oluşturularak seçim döneminde Ekrem İmamoğlu’nun afişleri, miting organizasyonları, seçim otobüslerinin temini ve giydirme süreçleri finanse edilmektedir. Hatta seçim sürecinde harçlık adı altında sokakta vatandaşlara bu paralar verilerek oy kazandırılmaya çalışılmaktadır. Sahte fatura kesme yoluyla İmamoğlu’nun kurduğu bu düzenin çok büyük paralar götürdükleri bilinmektedir. Bu bahsettiğim geçersiz fatura düzenleyen kişi veya şirketlere alt sağlayıcı olarak fatura kesen GYN düzeni yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. isimli kişi ve şirketlerdir. Bu düzenin başında İmamoğlu’nun yönlendirmesiyle Murat Ongun ve Serdar Taşçı bulunmaktadır.”
“İÇERİĞİ DOĞRU OLMAYAN İFADELERİ REDDEDİYORUM”
Ongun, tanık ifadesine karşı, “Tanığın kimliği bana söylenmediği için ne tür bir dava ile yapılmış bir iftira olduğunu söyleyemiyorum. Benimle birlikte sözde düzenin başında olduğu iddia edilen Serdar Taşçı adlı kişiyi tanımıyorum. Bu adı ilk kez burada duydum. Yine iddialarda adı geçen GYN düzeni yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. adlı kişileri tanımıyorum. İddialarda adı geçen kişilerin ve firmaların İBB’yle ticari bağlantıları olabilir. Bunları bilmem olası değildir. İddialar kanıtlanmaya muhtaçtır. İçeriği doğru olmayan ifadeleri reddediyorum.” savunmasını yaptı.
Bir tanığın “Açık hava reklam işleriyle ilgili Serdal Taşkın, Ekrem İmamoğlu’nun ekibinde yer alan Murat Ongun, Murat Kapki, Hüseyin Köksal, Necati Özkan, Fatih Keleş adlıkişilerle haftada en az iki defa bir araya gelerek Beylikdüzü’nde buluşurlardı. Bu toplanmalarda açık hava reklamcılığı faaliyetleriyle alakalı iş, yarışma ve yasa dışı konular konuşulurdu. Toplantı sonrasında Ongun ve Taşkın ellerinde içi para dolu olduğunu sandığım çantalarla çıkarlardı.” iddiasını ise Ongun ifadesinde reddetti.
Reklam yarışmalarını yönettiği iddiasına dair Ongun, “Sayın İmamoğlu’nun en yakındaki insanı olarak ismimin yarışmalarla hatırlanmasını istemiyordum. Bunun belirgin örneği ilan panosu yarışmasıdır. Bu yarışmayı Medya AŞ yapabilirken, Kültür AŞ’ye anlattığı sebeple o döneme yapıldı. Bir dümen ve yolsuzluk yapacak olsam kendi idare ettiğim yarışmayı diğer farklı bir iştirak firmasına vermem hayatın olağan akışına aykırıdır.” cevabını verdi.
Ongun, bir tanığın CHP Genel Kurulu’na ait “… Yanlarında delegelere vermek için getirdikleri çanta dolusu nakit vardı. Seçimi Özgür Özel kazansın diye delegelere para dağıttılar. Buna bizzat şahit oldum. Ayrıca genel kurulda birtakım delegelere siyasi çıkar da temin edildi…” iddiası üzerine, “CHP Genel Kurulu ile ilgili söylemler kabul edilemez atılan suçlamalardır.” şeklinde konuştu.
“BAĞDATLI’YA AİT İDDİALAR GERÇEK DIŞI”
Ongun’a, soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir tanığın, “…Emrah Bağdatlı, Murat Ongun’un en yakın dostudur. İmamoğlu İBB Başkanı olunca Murat Ongun’un başkanlığındaki Medya AŞ’den işler kendisine verildi. Advertcity reklam şirketi İmamoğlu İBB Başkanı olduktan sonra kuruldu. Görüntüde Murat Kapki ve Ahmet Köksal sahibidir. Ancak asıl sahipleri İmamoğlu, Kapki ve Köksal’dır. Şirketin eski genel müdürü Ahu Gülbay şirketin düzenini ve uygulamalarını öğrenince kendisini kovdular. Şirketin ticaret sicilindeki adı BVA Reklam ve Danışmanlıktır. Ticaret sicili numarası ise 238247-5’tir. Şirketin belediyeden yüksek meblağlarda yarışma aldığı fakat asıl faaliyetinin sahte faturalar hazırlayarak gayriresmi nakdi şirkete aktardığını Servet anlatmıştır başkaca Hüseyin Köksal’a ait Karsal örme isimli şirket ve Advercity isimli şirketler adına düzenlenen faturalarla kayıtsız nakitleri sisteme soktuklarını öğrendim. Servet ile yaptığım görüşmelerin bir kısmının ses çıktılarını edindim. Bunları dosyaya sunacağım. Para sayma sahneleri yayınlanınca Servet bu paraların Kültür AŞ’den aldığı paralar olduğunu, Servet gizli tanık olacağını söyledi. Ancak sözünde bunları reddetti. Hala Hüseyin Köksal’ın yanında görev yapıp yapmadığını bilmiyorum. Ancak bu yapılanmanın birçok kirli işine kendisi aşinadır.” şeklindeki beyanı soruldu.
ONGUN: KİNLE YAPILMIŞ KARALAMA
Ongun, bunun üzerine, “Tanığın ismi bana söylenmediği için hangi düşmanlıkla yapılmış bir karalama olduğunu söyleyemiyorum. ‘Emrah Bağdatlı Murat Ongun’un en yakın arkadaşıdır. İmamoğlu İBB başkanı olunca Murat Ongun’un başında bulunduğu Medya AŞ’den kendisine işler verildi’ şeklindeki söylemlere ait belirtmek isterim ki, savcılığınızın 17 Şubat 2025 tarihli Medya AŞ’ye gönderdiği ‘Yarışma alan şirketlere ait belgeleri talep’ yazısına kuruluşumuz tarafından istenilen günde yanıt verilmiştir. Bu yazılar resmi evrakta mevcuttur. Medya AŞ tarafından bilgilendirmemde 2019, 2020, 2021, 2022 yıllarında yarışma almaya hak kazanan Emrah Bağdatlı’nın dört senede 7 milyon lira civarında yarışma aldığı saptanmıştır. Savcılık yazısında sorulan Emrah Bağdatlı’ya ilişkin olan ‘Karpuz’ isimli firmanın ise İBB ve iştiraklerinden hiçbir yarışma almadığı görülmüştür. Doğal olarak yöneticisi olduğum Medya AŞ şirketinin Emrah Bağdatlı’nın inanılmaz zenginleşmesine aracı olduğu savı mesnetsizdir.” karşılığını verdi.
Gizli tanık Meşe’nin, “Birinci usul olarak dönemin reklam müdürü olan Kaan Sürmegöz aracılığıyla yapılan usulsüzlüklerdir. Reklam sunmak isteyen kişi ya da şahıslar Kaan Sürmegöz’e gelirler. Sürmegöz Murat Ongun’dan ilgili reklam etkinliğiyle ilgili fikir edinir. Murat Ongun onay vermeden İBB sınırları içerisinde bir reklam etkinliği yapmak olası değildir. İlgili yönetmeliklerde 15 bin lira olan bir alanı 10 katı kimi zamanYirmi katı fiyatlar istiyorlardı. Örneğin, düzenlemelere göre belediyeye ödenmesi gereken 100 bin TL’lik bir reklam alanı için Kaan Sürmegöz 1 milyon TL talep ediyordu. Murat Ongun’dan onay aldıktan sonra Ongun reklam verilmesini uygun bulursa 1 milyon TL’lik miktarı 500 bin TL’ye düşürüp resmi vergiler de dahil 100 bin TL’yi belediyeye ödeyerek aradaki 400 bin TL’yi değişik yöntemlerle başka alanlara aktarıyorlardı. Birinci yöntem, aradaki 400 bin TL’yi fark, taşıma veya ziyafet saati benzeri giderler için Murat Ongun ve yakın çevresinin harcamalarına gidiyordu. İkinci yöntem olarak, her ne kadar Murat Ongun ile Dilek İmamoğlu’nun ilgileri yeterli olmasa bile Dilek İmamoğlu’nun kendi yaşamını idame ettirmesi için İstanbul Vakfı Dilek İmamoğlu’nun kontrolüne verilmiştir. Bu ikinci yöntemde Murat Ongun devre dışı kalıp geri kalan örnekteki 400 bin TL civarı bir miktar İstanbul Vakfı’na yatırılmaktadır. İstanbul Vakfı’nın o zamanki Genel Müdürü Perihan Yücel tarafından alınan bu bağışlar, Dilek İmamoğlu’nun etkinlik masrafları, günlük yaşamındaki harcamaları veya ihale olmadan iş alındığı için vakıftan tedarikçi firmalardan kalan miktarlar kullanılarak o dönemki Dilek İmamoğlu’nun özel kalem müdürü Sibel Yıldızbaş tarafından Perihan Yücel ile koordineli olarak gerekli harcamalar yapılırdı. Üçüncüsü olarak İBB Reklam Müdürlüğü’ne gitmeden doğrudan Medya AŞ’ye reklam vermek isteyen kişi veya şahıslar için harcama ilk muhatabı Elif Güven’dir. Daha büyük kişilerde Pınar Türker’e başvurularak yeniden Murat Ongun’un değerlendirmesi olumlu olursa 100 bin TL’lik reklam alanı için Medya AŞ’ye 500 bin TL ilgili kişilerce ödenirdi. Medya AŞ sonrasında geri kalan parayı tedarikçi firmalar vasıtasıyla kendilerine almaktadır. Çevre Koruma Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde İlker Aslan’ın yönetiminde Ufuk İnan, Fatih Keleş, Murat Ongun ve Dursun Subaşı tarafından birçok usulsüzlük yapılmaktadır, ihale ve doğrudan temin işlerindeki usulsüzlükleri İSTAÇ üzerinden gerçekleştirmektedirler. Deniz Hizmetleri Müdürlüğü üzerinden ise 2872 sayılı kanun kapsamında cezalar dahilinde mağdurları çağırarak çok yüksek fiyatlarda ceza keseceklerini belirterek bu kişilerle bu cezalar üzerinden pazarlık yapmaktadır. Pazarlık sonucunda az bir miktarını resmi cezalandırıp geri kalan kısmını ise İBB Kasımpaşa Ek Hizmet Binası Deniz Hizmetleri Müdürü’nün odasında elden çanta ile alıyorlar. İlker Aslan, Dursun Subaşı, Ufuk İnan ve Murat Ongun Beylikdüzü’nden kalan dostluklarını buradaki rüşvet ve yolsuzluk düzeninde de sürdürmektedirler.” ifadesi de sorguda okundu.
Ongun buna dair, “Gizli tanık Meşe isimli şahsın ifadesinde geçen iddialar hakkında belirtmek isterim ki daha önce birkaç kez yinelediğim gibi İBB ve Medya AŞ’nin reklam ihale süreçleri çok açıktır ve defalarca denetlenmiştir. Bu sebeple her seferinde farklı farklı dile getirilen yalan sözlere gerekli tüm yanıtları verdiğimi düşünüyorum. İstanbul Vakfı ya da başkanımızın eşi Dilek Hanım’ın isminin ilk kez reklam işine karıştırıldığını üzülerek öğrendim. Bilgim ve görgüm dahilinde hiç böyle bir şey yoktur. İSTAÇ veya Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ile görev alanım gereği hiçbir ilişkim yoktur, dile getirilen iftiraların da tek bir kanıtı yoktur.” şeklinde savunma yaptı.
KAMU ZARARI İDDİASI
Kültür AŞ ve Medya AŞ’nin usulsüzlüklere paravan yapılarak, 260 milyar 755 milyon 755 bin TL artı KDV kamu zararına neden olunduğu iddiasına ilişkin Ongun, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“4 günlük gözaltı sonrası bu kadar çok iddia içeren, içerisinde çeşitli rakamlar, ihaleler bulunan bir raporu sağlıklı bir şekilde değerlendirmem mümkün olmadığı gibi bahsi geçen ihalelere ait benim direkt sorumluluğum da bulunmamaktadır.
Bununla birlikte Medya AŞ diğer iştirakler gibi defalarca Sayıştay, mülkiye müfettişleri ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri tarafından denetimden geçmiştir. Bu tür bir kamu zararı bugüne kadar tespitdeğerlendirilememiştir. Gerçekleşmişse dahi kesinlikle İBB hakkında yanlış hareket duyurusunda bulunulmuş ve yargılama süreci başlamıştır. Başlamamışsa dahi bu sürecin sorumlusu ve yerim nedeniyle muhatabı ben değilim.”
AÇIK ARTIRMALAR SORULDU
Sorgusunda Ongun’a İBB’nin ortağı olan Kültür AŞ ve Medya AŞ isimli şirketlerin çıkarmış oldukları açık artırmalarla ilgili elde edilen açık artırma belgeleri üzerinden yapılan tetkiklere yönelik bazı sorular yöneltildi.
Ongun, bu sorulara şöyle yanıtladı:
“Bugün alıkonulmamın üçüncü günü, lafımın ise onuncu saatinde bu kadar savı ayrı ayrı değerlendirebilmem doğal olarak hayatın gidişatına uygun değildir. Fakat anladığım kadarıyla savcılık makamı benim özellikle eskiden tanıdığım Emrah Bağdatlı ve Mustafa Nihat Sütlaç’e açık artırma verilmesine yardımcı olduğumu öne sürer nitelikte bildirme beğeniyor.
Emrah Bağdatlı’nın Medya AŞ’den aldığı işlerin 4 seneye yayılı parasal tutarının rastgele bir servet yaratmayacağı açıktır. İki ticari kurum arasında yapılmış bir uzlaşmaya dayanmaktadır. Benim kamu yetkimi kullandığım bir mevzu yoktur.
Medya AŞ’nin açık artırma ve satın alma sorumlusu sayın Fatoş Ayık, 2011 senesinde Medya AŞ kurulurken işe girmiş 3 sicil numaralı bir çalışandır. Reklam bölgelerinden sorumlu İBB görevlisi Emlak Daire Başkanı Kaan Sürmegöz önceki dönemden devam eden devlet memurudur. Ben reklam veya reklam bölgeleriyle ilgili bir düzen oluşturmak istesem muhtemelen AK Parti devrinden kalan bürokrat ve çalışanların yerine diğer bir ekip kurardım fakat bu türlü bir edinimim olmamıştır.
Bana yönelik yasa dışı bütün ithamları sonuna kadar geri çeviriyorum. Medya AŞ’nin gelirinin artması kamu kuruluşunun artması kişisel bir gelir artışı olmamıştır. İş ve süreçlerimizde kamu yararını koruduğumuz için suçlandığımızı düşünüyorum.”
Sorumlusu olduğu İBB ortaklık şirketinin İBB’den almış olduğu açık artırmaların süreci hakkında söz vermesi istenen Ongun, açık artırma yetkisinin kendisinde olmadığını söyleyerek, İBB’nin 30 ortaklık şirketi olduğunu söyledi.
Kendilerinden önceki zamanlarda de daire başkanlıklarının birçok açık artırmasını ortaklık şirketlerinin aldığını gördüklerini ve bunun kamu menfaati izleyen bir uygulama olduğunu söyleyen Ongun, şunları kaydetti:
“Ortaklık şirketleri dolaylı dahi olsa kamu kuruluşu niteliğindedir. İBB gibi çok değerli bir kuruluşun tüm iş ve süreçlerine İstanbullular hesabına en yüksek kalitede yapma zorunluluğu vardır. Ortaklık şirketleri bu işlerin sağlıklı kaliteli ve çalışan hakkını gözeterek yaptırmak üzerine kurmuştur. Şu anda İBB’nin 70 bin civarında toplu sözleşmeli çalışanı vardır.
İmamoğlu zamanından evvel kurulmuş bu sistemle hem istihdam yaratılmış hem de kayıt dışı personel çalıştırılmasının önüne geçilmiştir. Bu öncelikli kamu ve çalışan hesabına bir avantajdır. Ortaklık şirketleri yönetimden aldığı toplu işlerin bir bölüm kısımlarını kendisi hallederken uzmanlık ve insan kaynağı-teknik ekipman gerektiren bir bölüm kısımlarını ise farklı şirketlere açık artırma edebilir.
Medya AŞ bu açık artırmaları yaparken kamu açık artırma kanununa göre açık artırmaya çıkma zorunluluğu bulunmamasına karşın biz idareye geldikten sonra tüm bu bahsettiğim işlerde açık artırmaya çıkılmıştır. Bundan dolayı daha şeffaf daha ehliyetli bir işleyiş için seçtiğimiz bu yolun karşımıza bir suçlama olarak gelmesine anlam veremiyorum.”
Gizli tanık Meşe’nin sözünde geçen konularla ilgili “İstanbul Senin uygulamasıyla elde edilen bilgileri kim veya kimler kullandı? Bu bilgiler kim veya kimlere satıldı?” sorusuna Ongun, İstanbul Senin uygulamasıyla ilgili teknik mevzularda bilgisinin bulunmadığını, verilerin kendisiyle veya “Reklam İstanbul” isimli firmayla paylaşıldığı iddialarının iftira olduğunu söyledi.
16.55 – ADLİYEYE GÖNDERİLECEKLER
Vatan Caddesi civarında polisin güvenlik önlemleri sürüyor
16.45 YETENEKLİ POLAT’IN İFADESİ NETLİK KAZANDI

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat
HTS kayıtlarında saptanan ve terör kabahatlerinden adli/idari süreç kaydı mevcut 116 şahısla neden temas kurduğu sorulan Polat, saptanan 116 kişinin isim bilgilerinin kendisine verilmediğini bildirerek, belediyedeki görevi sebebiyle çok sayıda insanla bağlantıda olmasının normal olduğunu ifade etti.
Gizli tanık Öğe’nin beyanında yer alan 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi himaye etmesi için para nakli sağlandığı ve kendisinin de partiler arası iletişimi sağladığı iddiaları Polat’a soruldu. Polat, para nakli hakkında rastgele bir bilgisinin olmadığını ve partiler arası bağlantıyı sağlama iddiasını kesinlikle reddettiğini belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan Mali Analiz Raporu’nda, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan hakkında süreç gören 2 şüpheliyle arasında para aktarımı olduğunun tespit edildiği hatırlatılan Polat’a, para aktarımlarını yapma hedefi soruldu. Şahıslardan birini Trabzonspor taraftarı olmasından dolayı tanıdığını ve kendisine toplumsal medyada parasal yardım iletileri göndermesi üzerine sadaka niyetine 100 lira gönderdiğini anlatan Polat, diğer kişiyi tam olarak hatırlayamadığını, toplumsal medya üzerinden yardım istemesi üzerine sadaka kastıyla 50 lira göndermiş olabileceğini belirtti.
Polat, yakın zamanda kalp rahatsızlığının olduğunu da söyleyerek “Son olarak iki hafta önce anjiyo oldum ve toplam 6 stentim bulunuyor. Bunun dışında iki damarımın tıkanıklığı mevcut. İki hafta sonrası için buna ait yeni bir anjiyo planlanmıştı. Halihazırda tedavim devam etmekte olup kullanmakta olduğum ilaçlar mevcut. Ayrıca tiroid kanseri geçirmem sebebiyle mütemadi pet çekimleri bedenimde başka alanda kanser çıkıp çıkmadığı takip ve tedavisi yapılmaktadır. Bunların yanında uyku apnem bulunması sebebiyle cihaza bağımlı olarak uyuyan bir hayat şartındayım. Yüksek tansiyon ve şeker rahatsızlığım da mevcuttur.” şeklinde konuştu.
16.25 ELİF İNANÇ YAKALANDI

Elif İnanç emniyete götürüldü
İnanç, Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan ülkeye girişi sırasında yakalanarak, emniyete sevk edildi.
15.09 – MEHMET ALİ ÇALIŞKAN GÖZALTINDA
Reform Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan yakalandı. Çalışkan, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyeti’ne götürüldü.




