İBB Sarsılıyor: İmamoğlu ve 90 Kişiye Terör ve Yolsuzluk Soruşturması Şoku!

33 Dakika Okuma

18.59 – ÇAĞLAYAN’DA 30 CUMHURİYET SAVCISI VAZİFELENDİRİLDİ

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde kapsamlı güvenlik önlemleri alındı.

Adliye çevresinde çok sayıda polis memuru ve TOMA yer alıyor.

İmamoğlu’nun da içlerinde bulunduğu 90 şahıs, adliyeye doğru ilerliyor.

Zanlıların ifadesi için 30 cumhuriyet savcısı görevlendirildi.

18.53 – İMAMOĞLU ADLİYEYE YÖNLENDİRİLDİ

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden 14 araç ayrıldı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki zanlılar adliyeye götürüldü.

Saat 18.53 civarında toplamda 14 araçla adliyeye sevkiyatlar gerçekleşti.

17.05 ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI RESUL EMRAH ŞAHAN İDDİALARI REDDETTİ

İBB soruşturmasında gözaltına alınan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın emniyetteki söylemi yaklaşık 2 saat sürdü. Şahan söyleminde bugüne dek hakkında işlem yapılmadığını, PKK/KCK terör örgütü dahilinde aktif olarak faaliyet gösteren yakını bulunmadığını dile getirdi.

Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış’ı bilip bilmediği soruldu. Şahan, “İfademe başvurulan soruşturma kapsamında bana yöneltmiş olduğunuz suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben herhangi bir terör örgütü yöneticisinin direktif ve talimatı ile hareket etmedim ve etmem. Benden yanlış çıkmaz. Başta el koyma ve arama kararı ve bu karara dayanarak yapılan hukuka aykırı el koyma işlemlerine karşı yapmış olduğumuz başvuru ve itirazlara henüz cevap verilmemiştir. Bu çerçevede hukuka aykırı bir biçimde el konulan dijital materyallerin hukuka aykırı niteliğini bir kez daha belirtmek istiyorum. Ben herhangi bir yanlış yapmadım. Hakkımdaki asılsız kanıtlara dayanan dayanaksız suçlamaları reddediyorum. Bana soru olarak yönelttiğiniz ithamlara karşı detaylı savunmalarımda soruşturma savcısına ayrıntılı cevap vereceğim. Burada da lüzumlu gördüğüm sorulara yanıt vereceğim.” şeklinde konuştu.

“İl ve ilçe belediyelerinin başkan yardımcıları ve belediye meclis üyelerinden 18 kişinin terör kayıtlarının bulunması, bu şahısların 2024’teki yerel seçimlerden önce HDP’den, CHP’ye üye olarak geçmeleri ve karar verici mekanizmalarda yer almalarının sağlanması” iddialarına dair, “İfade seyrinin devamındaki sorular da yöneltildikten ve tarafıma isnat edilen tüm suçlamalara vakıf olduktan sonra, savunmanın bütünlüğü çerçevesinde detaylı bir biçimde beyanda bulunacağım.” şeklinde konuştu.

Şahan, 2018-2025 yıllarına ilişkin HTS kayıtları doğrultusunda, terör suçlarından hakkında adli ve idari işlem bulunan 90 kişiyle irtibatı bulunmasına dair soruya ise “Bana sormuş olduğunuz bu soruya dayanak gösterilen HTS bilgileri tarafıma gösterilmedi. Baz istasyonu verilerinin doğruluğunu teyit edebileceğim bir bilgi elimde bulunmamaktadır. Kamuoyuna yansıyan birçok soruşturma sürecinde yaşandığı gibi, HTS teknik bilgilerinin güvenilirliği, yorumlama tekniği sebebiyle, olumsuz manalar çıkarılması konusunda ciddi kuşku ve endişelerim bulunmaktadır. Bu sebeple bu soruya ait ayrıntılı savunmamı savcılık ifadem sırasında vereceğim.” ifadesini kullandı.

GİZLİ TANIKLARIN SÖYLEMLERİ SORULDU

Şahan’a, saklı tanık “İlke”nin, “2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için sağlanan para akışı Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Uzman Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu Islahat Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER isimli dernek üzerinden alımlara da Uzman Polat’ın aracı olduğu bahsiyle ilgili kamuoyunda haberler yansıdı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı şahıslar bulunuyordu. Bu şahıslar işe alındı.” sözlerisoruldu.

Saklı tanık “Meşe”nin de “Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediyesi yapısının bir bölümüdür. İBB’de ilk misyonuna BİMTAŞ AŞ’de başlamıştır. Emrah Şahan 2020’de Marksist düşüncede bir solcu, aynı zamanda bu gibi topluluklara destek sağlayan bir şahıstı. BİMTAŞ Genel Müdürlüğü zamanında bu çeşit düzenlemelerin, İPA ve BİMTAŞ’ta yer almasına imkan vermiştir. Kendisi radikal sol fikirli bir şahıs olup PKK taraftarı olduğunu da biliyorum. BİMTAŞ’tan sonra İstanbul Planlama Ajansının (İPA) başına geçti. İPA’yı yeni bir rüşvet mekanizması oluşturmak için kurdular. Resul Emrah Şahan buradaki personel alımlarında yoğun olarak PKK destekçisi şahısları işe aldı. İPA’nın ilk kuruluşu kendisi tarafından yapılmıştır. İPA’nın ilk günden itibaren uyguladığı bütün projelerin stratejik yol haritası kendisi tarafından hazırlanmıştır. Ardından büyük bir imaj değişikliğine giderek Şişli Belediye Başkan adayı olmuş ve en son yapılan seçimlerde Şişli Belediye Başkanı olmuştur.” şeklindeki ifadesine Şahan’ın cevap vermesi talep edildi.

Yine “İfade sürecinin devamındaki sorular da sorulduktan ve tarafıma yöneltilen tüm suçlamaları öğrendikten sonra savunmanın bütünü çerçevesinde detaylı bir şekilde beyanda bulunacağım.” şeklinde yanıt veren Şahan, ayrıca şunları ifade etti:

“Saklı şahit beyanlarını, hem IPA ile ilgili hem de diğer tüm alanlarla ilgili kabul etmiyorum. Belediye başkanı olarak yegane gayem Şişli’nin gerçek sorunlarıyla ilgilenmek, bu şehrin, bu ülkenin gerçek problemlerine yönelik çözümlerde yoğun çaba göstererek bir nebze katkıda bulunmaktır. İmar Enstitüsü hem entelektüel çalışmalar, araştırmalar yapmak için kurulmuş tarafsız bir düşünce kuruluşudur. Azad Barış ile 2019 döneminde HDP resmi yetkilisi iken İBB’de yaptığı resmi görüşmelerde tanıştım. Daha sonra Azad’ın eşiyle akraba olduğumuz (kan bağı değil), eşinin teyzesi Ankara’da eğitimimde çok destek sağlayan, benim için çok değerli bir öğretmendir. O vesileyle tekrar görüştük. Benim adı geçen terör örgütleri veya mensuplarıyla ne bir tanışıklığım ne bir alakam ne de bir bilgim vardır. Bahsedilen örgütlerin kısaltmalarının ne anlama geldiğini bile bilmem. Yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum. Daha ayrıntılı ifadememi savcılıkta vereceğim.”

17.03 – MURAT ONGUN’UN İFADESİNE ULAŞILDI

Z9Hz3187Hk 8 Z8IGPRCGw

Soruşturma kapsamında gözaltında bulunan İBB Başkan Danışmanı ve İBB Medya AŞ İdare Heyeti Başkanı Murat Ongun’un da emniyette verdiği ifadeye erişildi.

Ongun’un 131 sayfalık ifadesi 12 saat sürdü.

İfade başında etkin pişmanlık hükümleri için bilgilendirilen ve sonrasında “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltilen Ongun, “Herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemiyorum.” cevabını verdi.

Ongun, aylık kazancının 350 bin lira olduğunu belirtti.

Ongun, “İBB tarafından ürün/hizmet alımı veya satımı amacıyla gerçekleştirilen ihalelere katıldınız mı veya herhangi bir ihale sürecinde bulundunuz mu?” sorusuna, “İBB Başkan Danışmanı hiçbir ihaleye katılmaz. İhale süreçlerinde de bulunmaz. Medya AŞ İdare Heyeti Başkanı olarak katıldığım herhangi bir ihale yoktur. Çünkü idare heyeti başkanları ihale yetkilisi değildir. Sadece Medya AŞ’ye gelir getiren az sayıda ihale bana imzaya gelir.” yanıtını verdi.

Sorgusunda Ongun’a, kendisiyle aynı soruşturma kapsamında şüpheli konumunda bulunan 99 zanlının fotoğrafları gösterilerek, tanıyıp tanımadığı soruldu.

Ongun, kendisini danışmanı olarak tanıtan ve operasyondan iki hafta önce yurt dışına çıktığı belirlenen zanlı Emrah Bağdatlı’yı 2009’dan beri bir arkadaşının ortağı olması sebebiyle tanıdığını, herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını iddia etti.

Bir tanığın açık hava reklam alanlarının Kültür AŞ üzerinden kiralanması sürecinde yolsuzluk yapıldığına dair iddiası sorulan Ongun, iddiaların asılsızolduğunu belirtti.

Ongun’a bir tanığın şu sözleri aktarıldı:

“İBB kolluk kuvvetleri bazen kent genelinde izinli veya izinsiz reklam panolarını keserek sökerek yeni bir süreç başlatır. Böylece yeni ihaleler veya mukaveleler imzalamaya zemin oluşturur. Bu durumda çıkar elde edilir. Murat Kapki (şüpheli), Eco Reklam ve Ecevit Advertcity gibi reklam şirketleriyle bağlantılı bir isimdir. Yanında çalışan Bekir Özmen ve İsmail Yırtıcı gibi kişilerle birlikte reklam alanında çalışmaktadır. Murat Kapki, İBB Başkanlığına Ekrem İmamoğlu seçildikten sonra önemli bir servet elde etmiştir. Kent merkezindeki yaya geçitleri ve stratejik noktalardaki reklam yerlerini pazarlaması dikkat çekicidir. Normalde bu tür yerler için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha düşük ücretlerle Murat Kapki bu işleri alarak hayatın olağan akışına ters şekilde kazançlar sağlamıştır… Hüseyin Köksal (şüpheli), Beylikdüzü’nde tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanıdır. İmamoğlu’nun seçim sponsorluğunu yapmasıyla birlikte Urban Medya gibi şirketlerle ilişkileri gelişmiştir ve bu kirli ilişkiler içinde rüşvet çemberiyle işlerini yürütmektedir. İlbak ailesi de Kültür AŞ’nin İstanbul’daki billboard ihalelerini alarak ilgi çekmektedir. İlbakların şirketi 1990’larda küçük bir ajansken birdenbire büyük bir holdinge dönüşmüştür. Şu an bildiğim kadarıyla Amerika’da 10 alışveriş merkezleri bulunmaktadır. İlbakların da Ekrem İmamoğlu’na yakın olduklarından dolayı belediyeden yasal olmayan ve uygunsuz şekilde ihale ve işler aldıkları bu sektördeki herkes tarafından bilinir. Subaşı ailesi de aynı şekilde İmamoğlu’yla yakınlığı olan bir ailedir. Eyüp Subaşı (şüpheli), oğlu Muhammed Subaşı açık hava reklam sektöründe aktif rol almaktadır. Bu kişilerin Taşçı ailesinden Kabil Taşçı (şüpheli) gibi küçük üreticilerle yakın ilişkileri bulunmaktadır. Kabil Taşçı’ya sahte fatura düzenleterek yasal olmayan yollardan para kazandırmaktadırlar. Bildiğim kadarıyla yasal olmayan yollardan kazanılan bu paraların bir bölümüyle fon oluşturularak seçim döneminde Ekrem İmamoğlu’nun afişleri, miting düzenlemeleri, seçim otobüslerinin temini ve giydirme işlemleri finanse edilmektedir. Hatta seçim döneminde harçlık adı altında sokakta vatandaşlara bu paralar verilerek oy kazandırılmaya çalışılmaktadır. Sahte fatura düzenleme yöntemiyle İmamoğlu’nun kurduğu bu düzenin çok büyük paralar götürdükleri bilinmektedir. Bu bahsettiğim geçersiz fatura düzenleyen kişi veya şirketlere alt tedarikçi olarak fatura düzenleyen GYN düzen yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. isimli kişi ve şirketlerdir. Bu düzenin başında İmamoğlu’nun yönlendirmesiyle Murat Ongun ve Serdar Taşçı bulunmaktadır.”

“İÇERİĞİ GERÇEĞE UYGUN OLMAYAN İDDİALARI KABUL ETMİYORUM”

Ongun, tanık ifadesine karşı, “Tanığın adı bana söylenmediği için hangi düşmanlıkla yapılmış bir iftira olduğunu söyleyemiyorum. Benimle birlikte sözde düzenin başında olduğu iddia edilen Serdar Taşçı isimli şahsı tanımam. Bu ismi ilk kez burada duydum. Yine iddialarda adı geçen GYN düzen yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. isimli şahısları tanımam. İddialarda adı geçen şahısların ve firmaların İBB’yle ticari ilişkileri olabilir. Bunları bilmem söz konusu değildir. İddialar doğrulanmaya muhtaçtır. İçeriği doğru olmayan iddiaları kabul etmiyorum.” savunmasını yaptı.

Bir tanığın “Açık hava reklam işleriyle ilgili Serdal Taşkın, Ekrem İmamoğlu’nun ekibinde yer alan Murat Ongun, Murat Kapki, Hüseyin Köksal, Necati Özkan, Fatih Keleş isimli şahıslarla haftada en az iki gün bir araya gelip Beylikdüzü’nde toplanırlardı. Bu toplantılarda açık hava reklam işleriyle ilgili iş, ihale ve yasa dışı konular konuşulurdu. Toplantı sonrası Ongun ve Taşkın ellerinde içi para olduğunu düşündüğüm çantalarla çıkarlardı.” iddiasını ise Ongun ifadesinde yalanladı.

Reklam ihaleleri yönettiği iddiasına ilişkin Ongun, “Sayın İmamoğlu’nun en yakınındaki kişi olarak ismimin ihalelerle anılmasını istemiyordum. Bunun somut örneği billboard ihalesidir. Bu ihaleyi Medya AŞ yapabilecekken, Kültür AŞ’ye anlattığıvesilesiyle süreci yapılmıştır. Düzensizlik ve suiistimal yapacak olsam, kendi yönettiğim ihaleyi başka bir ortaklık firmasına vermem hayatın olağan akışına aykırıdır.” yanıtını verdi.

Ongun, bir tanığın CHP Kongresi’ne dair “… Yanlarında delegelere vermek için getirdikleri çanta dolusu nakit vardı. Seçimi Özgür Özel kazansın diye delegelere para dağıttılar. Buna bizzat tanık oldum. Keza kongrede kimi delegelere siyasi rüşvetler de verildi…” iddiası üzerine, “CHP Kongresi ile ilgili iddialar sindirilmeden ortaya atılan iftiralardır.” şeklinde konuştu.

“BAĞDATLI’YA AİT İDDİALAR GERÇEK DIŞI”

Ongun’a, soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir tanığın, “…Emrah Bağdatlı, Murat Ongun’un en yakın dostudur. İmamoğlu İBB Başkanı olunca Murat Ongun’un yönetimindeki Medya AŞ’den işler ona verildi. Advertcity reklam şirketi İmamoğlu İBB Başkanı olduktan sonra kuruldu. Görünürde Murat Kapki ve Ahmet Köksal sahibidir. Ancak esas sahipleri İmamoğlu, Kapki ve Köksal’dır. Şirketin eski müdürü Ahu Gülbay, şirketin yapısını ve yaptıklarını öğrenince kendisini işten çıkardılar. Şirketin ticaret sicilindeki adı BVA Reklam ve Danışmanlıktır. Ticaret sicili numarası ise 238247-5’tir. Şirketin belediyeden yüksek miktarlarda ihale aldığı, fakat asıl işinin sahte faturalar düzenleyerek yasa dışı parayı şirkete soktuğunu Servet anlatmıştır, ayrıca Hüseyin Köksal’a ait Karsal örme isimli şirket ile Advercity isimli şirketler adına düzenlenen faturalarla kayıt dışı paraları sisteme soktuklarını öğrendim. Servet ile yaptığım görüşmelerin bazılarını ses kaydına aldım. Bunları dosyaya sunacağım. Para sayma görüntüleri yayınlanınca Servet bu paraların Kültür AŞ’den aldığı paralar olduğunu, Servet itirafçı olacağını söyledi. Ancak sözünde bunları yalanladı. Hala Hüseyin Köksal’ın yanında çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Ancak bu yapının birçok kirli işine kendisi vakıftır.” şeklindeki beyanı soruldu.

ONGUN: DÜŞMANLIKLA YAPILAN İFTİRA

Ongun, bunun üzerine, “Tanığın kimliği bana bildirilmediği için hangi kinle yapılmış bir iftira olduğunu söyleyemiyorum. ‘Emrah Bağdatlı Murat Ongun’un en yakın arkadaşıdır. İmamoğlu İBB başkanı olunca Murat Ongun’un yönetimindeki Medya AŞ’den kendisine işler verildi’ şeklindeki iddialara dair şunu belirtmek isterim ki, savcılığınızın 17 Şubat 2025 tarihli Medya AŞ’ye gönderdiği ‘İhale alan şirketlere ait belgeleri talep’ yazısına kurumumuz tarafından istenilen zamanda yanıt verilmiştir. Bu yazılar resmi belgede mevcuttur. Medya AŞ tarafından yapılan bilgilendirmede 2019, 2020, 2021, 2022 yıllarında ihale almaya hak kazanan Emrah Bağdatlı’nın dört yılda 7 milyon lira civarında ihale aldığı anlaşılmıştır. Savcılık yazısında sorulan Emrah Bağdatlı’ya ait olan ‘Karpuz’ adındaki şirketin ise İBB ve ortaklıklarından hiçbir ihale almadığı görülmüştür. Dolayısıyla yöneticisi olduğum Medya AŞ şirketinin Emrah Bağdatlı’nın aşırı zenginleşmesine sebep olduğu iddiası asılsızdır.” karşılığını verdi.

Gizli tanık Meşe’nin, “Birinci yöntem olarak dönemin reklam müdürü olan Kaan Sürmegöz aracılığıyla yapılan yolsuzluklardır. Reklam vermek isteyen kişi ya da şahıslar Kaan Sürmegöz’e gelirler. Sürmegöz Murat Ongun’dan ilgili reklam çalışmasıyla ilgili görüş alır. Murat Ongun olumlu görüş vermeden İBB sınırları içinde bir reklam çalışması yapmak mümkün değildir. İlgili yönetmeliklerde 15 bin lira olan bir alanı 10 katı bazı durumlarda 20 katı fiyatlar talep ediyorlardı. Örnek olarak yönetmeliklere göre belediyeye yatırılması gereken 100 bin liralık bir reklam alanı için Kaan Sürmegöz 1 milyon lira talep ediyordu. Murat Ongun’dan onay aldıktan sonra Ongun reklam verilmesini uygun görürse 1 milyon liralık rakamı 500 bin liraya indirip resmi vergilerde geçerli 100 bin lirayı belediyeye yatırıp ortadaki 400 bin lirayı dört farklı formülle diğer alanlara aktarıyorlardı. Sistem birde ortadaki 400 bin lirayı fark, nakliye ya da hediye saat ve benzeri masraflar için Murat Ongunve yakın çevresinin sarfiyatlarına aktarılıyordu. Üçüncü sistem olarak her ne kadar Murat Ongun ile Dilek İmamoğlu’nun irtibatları uygun görülmese de Dilek İmamoğlu’nun kendi hayatını idame ettirmesi için İstanbul Vakfı, Dilek İmamoğlu’nun kontrolüne bırakılmıştır. Bu üçüncü sistemde Murat Ongun saf dışı kalıp geriye kalan örneklemdeki 400 bin lira civarı bir meblağ İstanbul Vakfı’na aktarılmaktadır. İstanbul Vakfı’nın o zamanki Genel Müdürü Perihan Yücel tarafından temin edilen bu yardımlar Dilek İmamoğlu’nun etkinlik giderleri, yaşamındaki harcamaları veya ihale olmaksızın iş alındığı için vakıftan tedarikçi firmalardan arta kalan meblağlar kullanılarak o dönemki Dilek İmamoğlu’nun özel kalem müdürü Sibel Yıldızbaş tarafından Perihan Yücel ile eşgüdüm halinde gerekli harcamalar yapılırdı. Dördüncü olarak İBB Reklam Müdürlüğü’ne uğramadan direkt Medya AŞ’ye reklam vermek isteyen birey ya da şahısların masraf birinci muhatabı Elif Güven’dir. Daha büyük şahıslarda Pınar Türker’e müracaat edilerek yine Murat Ongun’un değerlendirilmesi olumlu gelirse 100 bin liralık reklam alanı için Medya AŞ’ye 500 bin lira ilgili kişilerce ödenirdi, Medya AŞ sonrasında kalan parayı tedarikçi firmalar vasıtasıyla kendilerine almaktadır. Çevre Koruma Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde İlker Aslan’ın yönetiminde bulunduğu Ufuk İnan, Fatih Keleş, Murat Ongun ve Dursun Subaşı tarafından birçok usulsüzlük yapılmaktadır, ihale ve direkt alım işlerindeki yolsuzlukları İSTAÇ üzerinden gerçekleştirmektedirler. Deniz Hizmetleri Müdürlüğü aracılığıyla ise 2872 sayılı kanun kapsamında cezalar kapsamında mağdurları davet ederek çok yüksek fiyatlarda ceza yazacaklarını beyan ederek bu şahıslarla bu cezalar üzerinden pazarlık yapmaktadır. Pazarlık neticesinde ufak bir miktarını resmi olarak cezalandırıp geri kalan kısmını ise İBB Kasımpaşa Ek Hizmet Binası Deniz Hizmetleri Müdürü’nün odasında elden evrak çantası ile alıyorlar. İlker Aslan, Dursun Subaşı, Ufuk İnan ve Murat Ongun Beylikdüzü’nden gelen dostluklarını buradaki rüşvet ve yolsuzluk düzeninde de sürdürmektedirler.” ifadesi de soruşturmada dile getirildi.

Ongun buna dair, “Gizli tanık Meşe adlı şahsın ifadesinde yer alan iddialar hakkında şunu belirtmek isterim ki daha önce defalarca yinelediğim gibi İBB ve Medya AŞ’nin reklam ihale usulleri çok açıktır ve düzenli olarak denetlenmiştir. Bu nedenle her seferinde farklı şekillerde dile getirilen asılsız sözlere gerekli tüm yanıtları verdiğimi düşünüyorum. İstanbul Vakfı ya da başkanımızın eşi Dilek Hanım’ın adının ilk defa reklam işine karıştırıldığını üzülerek öğrendim. Bilgim ve tecrübem dahilinde hiç böyle bir durum söz konusu değildir. İSTAÇ veya Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ile görev alanım gereği hiçbir alakam yoktur, dillendirilen iftiraların da tek bir kanıtı bulunmamaktadır.” şeklinde savunma yaptı.

KAMU ZARARI İDDİASI

Kültür AŞ ve Medya AŞ’nin düzensizliklere kılıf yapılarak, 260 milyar 755 milyon 755 bin lira artı KDV kamu zararına yol açıldığı iddiasına dair Ongun, savunmasında şu sözleri kullandı:

“4 günlük nezaret sonrası bu denli çok sayıda iddia içeren, içinde çeşitli rakamlar, ihaleler bulunan bir raporu sağlıklı bir biçimde değerlendirmem mümkün olmadığı gibi bahse konu ihalelere ilişkin benim doğrudan sorumluluğum da bulunmamaktadır.

Bununla birlikte Medya AŞ öteki iştirakler gibi sık sık Sayıştay, mülkiye müfettişleri ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri tarafından kontrolden geçirilmiştir. Bu tür bir kamu zararı bugüne kadar tespit edilmemiştir. Şayet edilmişse de kesinlikle İBB hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve dava süreci başlamıştır. Başlamamışsa da bu sürecin görevim ve pozisyon gereği muhatabı ben değilim.”

İHALELER SORULDU

Sorgusunda Ongun’a İBB’nin iştiraki olan Kültür AŞ ve Medya AŞ isimli şirketlerin gerçekleştirmiş oldukları ihalelerle alakalı sağlanan ihale evrakları üzerinden yapılan incelemelere yönelik bazı sorular yöneltildi.

Ongun, bu suallere şöyle cevap verdi:

“Bugün gözaltına alınmamın üçüncü günü, beyanımınİddiaların her birini bu denli derinlemesine, on saati aşkın bir müddette inceleyebilmem, doğal olarak hayatın rutin akışına aykırıdır. Ancak anladığım kadarıyla, savcılık makamı, özellikle daha önceden de tanıdığım Emrah Bağdatlı ve Mustafa Nihat Sütlaç’a ihale verilmesine destek olduğumu ileri süren türden bir bilgilendirme yapıldığını düşünüyor.

Emrah Bağdatlı’nın Medya A.Ş.’den aldığı işlerin dört yıla yayılan kıymetli tutarının, rastgele bir servet yaratmayacağı aşikardır. Bu, iki ticari kurum arasında yapılmış bir kontrata dayanmaktadır. Benim kamu yetkimi kullandığım bir durum mevcut değildir.

Medya A.Ş.’nin ihale ve satın alma sorumlusu olan sayın Fatoş Ayık, 2011 senesinde Medya A.Ş. kurulurken işe başlamış ve 3 sicil numaralı bir çalışandır. Reklam alanlarından sorumlu İBB yetkilisi Emlak Daire Başkanı Kaan Sürmegöz, bir önceki dönemden görevine devam eden bir devlet memurudur. Eğer ben reklam ya da reklam alanlarıyla ilgili bir düzenleme yapmak isteseydim, muhtemelen AK Parti döneminden kalan bürokrat ve çalışanların yerine başka bir grup kurardım, fakat bu çeşit bir girişimim olmamıştır.

Şahsıma yöneltilen tüm yasa dışı suçlamaları kesin bir dille reddediyorum. Medya A.Ş.’nin gelirinde yaşanan artış, kamusal bir kuruluşun gelir artışıdır ve şahsi bir gelir artışı değildir. İş ve süreçlerimizde kamu çıkarını koruduğumuz için suçlandığı kanaatindeyim.”

Yetkilisi olduğu İBB iştirak şirketinin, İBB’den aldığı ihalelerin süreci hakkında açıklama yapması istenen Ongun, ihale yetkisinin kendisinde olmadığını vurgulayarak, İBB’nin 30 iştirak şirketi olduğunu belirtti.

Kendilerinden önceki zamanlarda da daire başkanlıklarının birçok ihalesini iştirak şirketlerinin aldığını gözlemlediklerini ve bunun kamu menfaatini gözeten bir uygulama olduğunu ifade eden Ongun, şunları ekledi:

“İştirak şirketleri, dolaylı olarak kamusal kuruluş niteliği taşır. İBB gibi son derece değerli bir kurumun tüm iş ve süreçlerini İstanbullular adına en yüksek kalitede yapma sorumluluğu vardır. İştirak şirketleri bu işlerin sağlıklı, kaliteli ve çalışan haklarını gözeterek yapılmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Şu anda İBB’nin yaklaşık 70 bin civarında toplu sözleşmeli personeli bulunmaktadır.

İmamoğlu döneminden önce oluşturulan bu sistemle, hem istihdam yaratılmış hem de kayıt dışı personel çalıştırılmasının önüne geçilmiştir. Bu, öncelikli olarak kamu ve emekçi adına bir avantajdır. İştirak şirketleri, yönetimden aldığı büyük işlerin bazı bölümlerini kendileri yürütürken, uzmanlık, insan kaynağı ve teknik donanım gerektiren bazı bölümlerini ise farklı şirketlere ihale edebilir.

Medya A.Ş., bu ihaleleri yaparken kamu ihale kanununa göre ihaleye çıkma zorunluluğu bulunmamasına rağmen, biz göreve geldikten sonra tüm bu bahsettiğim işlerde ihaleye çıkılmıştır. Bu nedenle daha şeffaf, daha ehil bir işleyiş için seçtiğimiz bu yolun karşımıza bir suçlama olarak çıkmasına anlam veremiyorum.”

Gizli tanık Meşe’nin ifadesinde geçen konularla ilgili “İstanbul Senin uygulamasıyla elde edilen verileri kim veya kimler kullandı? Bu veriler kim ya da kimlere satıldı?” sorusuna Ongun, İstanbul Senin uygulamasıyla ilgili teknik konularda bilgisinin olmadığını, verilerin kendisiyle veya “Reklam İstanbul” isimli şirketle paylaşıldığı iddialarının iftira olduğunu iddia etti.

16.55 – ADLİYEYE GÖNDERİLECEKLER

qHFBM7DLO0yuKx DwLdkHA Vatan Caddesi çevresinde emniyetin güvenlik önlemleri sürüyor

İBB soruşturmasında ifadeler tamamlandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte gözaltına alınan şüphelilerin adliyeye gönderilmesi bekleniyor.

16.45 UZMAN POLAT’IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yetenekli Polat

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Uzman Polat’ın emniyette verdiği ifadeye ulaşıldı. Polat, 2 saat süresince 8 sayfalık ifade verdi. Eski HDP Eş Genel Başkanı Yardımcısı Özgür Barış ile yaklaşık 4 yıl önce arkadaşlarınınOlduğu bir kafe ortamında tanıştığını ifade eden Polat, “Kendisi Ezidisilik üzerine akademik incelemeleri olması ve benim de dinler tarihi hususunda doktora yapmış olmam hasebiyle bu mevzular hakkında fikir teatisinde bulunduk. Bunun haricinde gelişigüzel bir toplumsal buluşma olmadı. Konumum sebebiyle bu tür birey ve kuruluşlarla bağlantılı olabilirim fakat bu şahısla bağlantı kurmadım.” şeklinde konuştu.

Telefon kayıtlarında saptanan ve terör hatalarından adli/idari işlem kaydı bulunan 116 şahısla neden bağlantı kurduğu sorulan Polat, saptanan 116 şahsın isim bilgilerinin kendisine verilmediğini belirterek, belediyedeki görevi nedeniyle çok sayıda insanla temasta olmasının alışılagelmiş olduğunu söyledi.

Saklı tanık Unsur’un ifadesinde yer alan 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için para trafiği yapıldığı ve kendisinin de partiler arası ilişkiyi kurduğu iddiaları Polat’a soruldu. Polat, para trafiği hakkında rastgele bir bilgiye sahip olmadığını ve partiler arası ilişkiyi sağlama iddiasını kesinlikle reddettiğini belirtti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Hataları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan Mali İnceleme Raporu’nda, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan hakkında işlem gören 2 zanlıyla arasında para transferi olduğunun belirlendiği hatırlatılan Polat’a, para transferlerini yapma amacı soruldu. Şahıslardan birini Trabzonspor taraftarı olması sebebiyle tanıdığını ve kendisine toplumsal medyada maddi yardım mesajları atması üzerine zekat kasdıyla 100 lira gönderdiğini anlatan Polat, diğer kişiyi tam olarak hatırlayamadığını, toplumsal medya üzerinden yardım talep etmesi üzerine zekat kasdıyla 50 lira göndermiş olabileceğini belirtti.

Polat, yakın zamanda kalp rahatsızlığının olduğunu da söyleyerek “Son olarak iki hafta önce anjiyo oldum ve toplam 6 stentim bulunmaktadır. Bunun dışında iki damarımın tıkanıklığı bulunmaktadır. İki hafta sonrası için buna ait yeni bir anjiyo planlanmıştı. Şu anda tedavim devam etmekte olup kullanmakta olduğum ilaçlar bulunmaktadır. Tekrar tiroid kanseri geçirmem sebebiyle olağan pet taramaları bedenimde diğer noktada kanser çıkıp çıkmadığı takibi ve tedavisi yapılmaktadır. Bunların yanında uyku apnem bulunması sebebiyle aygıta bağlı olarak uyuyan bir yaşam şartındayım. Hipertansiyon ve şeker rahatsızlığım da bulunmaktadır.” diye konuştu.

16.25 ELİF İNANÇ YAKALANDI

5gtmFZlK70WtSFZS9wQybg Elif İnanç emniyete götürüldü

Hakkında yakalama kararı bulunan Medya A.Ş. yöneticisi Elif İnanç, yakalandı.

İnanç, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yurda girişi sırasında yakalanarak, emniyete götürüldü.

15.09 – MEHMET ALİ ÇALIŞKAN YAKALANDI

İBB’ye yönelik operasyonun suç unsuru ayağında bir kişi daha yakalandı.

Reform Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan yakalandı. Çalışkan, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyeti’ne götürüldü.

15.00 – İMAMOĞLU’NUN ANLATIM SÜRECİ SONLANDI

LRw2oU5zLku8qiQ Il vOA İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu

İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun Terörle Mücadele Şubesi’ndeki anlatım süreci sonlandı.

İmamoğlu’nun buradaki ifadesi yaklaşık 5 saat sürdü.

Ekrem İmamoğlu’nun 18 sayfa ifade verdiği belirtildi.

10.00 – İMAMOĞLU, TEM ŞUBE’DE İFADE VERİYOR

qH b16VVSUahEHG7Rw4 Tw

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yakalandığı soruşturmanın terörle ilgili suçlamalarına yönelik Terörle Mücadele Şubesi’nde ifade vermeye başladı.

İmamoğlu hakkındaki ikinci soruşturma kent mutabakatıyla alakalı.

Kent mutabakatı, 2024 yerel seçimlerinde daha çok CHP ve DEM Parti’ninbir araya gelerek daha ziyade ortak aday belirleme sürecini ele alıyordu.

Bu tahkikat kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Hünerli Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

Zanlılara, İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve BİMTAŞ içerisinde terör örgütü üyeleri/ sempatizanlarının işe alındığı ve PKK/KCK terör örgütüne yardım etme ithamı yöneltildi.

İLK İFADE MALİ ŞUBEDE: İTHAMLARI KABUL ETMEDİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tahkikat kapsamında ilk ifadesini dün Mali Şube’de verdi.

İfade tutanağına göre, sualler dün akşam saat 15.45’te yöneltilmeye başlandı.

Tutanağa göre bu tahkikatta, İmamoğlu’na “Suç işlemek maksadıyla teşkilat kurmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fesat karıştırmak ve nitelikli dolandırıcılık” ithamı yöneltildi.

İfadenin başlangıcında, İmamoğlu’na, “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden istifade etmek istiyor musunuz?” sorusu yöneltildi, İmamoğlu bu soruya, “Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden istifade etmek istemiyorum.” cevabını verdi.

Elde edilen bilgiye göre, ifadesi esnasında, İmamoğlu’na öncelikle belediyelerin ihalelerine katılıp katılmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, “İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve geçmişteki belediye başkanları, geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar lider olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalelere imza atar ne de neticelerini takip etmeye vakti vardır.” karşılığını verdi.

İmamoğlu’na ifadesi esnasında bütün zanlıların fotoğrafları tek tek gösterildi ve bu şahısları tanıyıp tanımadığı soruldu. İmamoğlu, bu soruya, “Şu anda cevap vermek durumunda olduğum çeşitli suallerin içeriğini anlamış bulunmaktayım. Esasen burada bulunmamın tek sebebi hakkımda başlatılan bir siyasi müdahale ve gayret modelidir. Bu çaba biçimi ne yazık ki bir yargı tacizi biçiminde tarafıma yıllardır sürdürülmektedir.” yanıtını verdi.

İfade tutanağına göre çoğu reklam ajansı olan 33 şirket, yolsuzluk tahkikatı kapsamına alındı. İfade esnasında İmamoğlu, bu şirketlerle alakalı soruya, gerekli açıklamaları Cumhuriyet Başsavcısı’na yapacağını belirterek cevap verdi.

İfade tutanağına göre, anonim bir tanık, İmamoğlu’nun oğlunun sınıf arkadaşına belediyelerden ehemmiyetli ihale verildiğini iddia etti ve bu konu soruldu. İmamoğlu, bu iddia için, detaylı açıklamayı savcılığa yapacağını belirtmekle yetindi.

İmamoğlu’na gizli tanığın beyanları üzerine yöneltilen iddialar şu şekilde yer aldı:

– Barış Kılıç’ın iletişim koordinatörüdür. Ancak Kültür A.Ş.’nin verdiği bütün ihaleler Barış’tan geçer.

– İstanbul Büyükşehir Belediyesinde konser ve kültürel etkinlikler Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. üzerinden yapılır. Murat Ongun Medya A.Ş.’nin lideridir. Kültür A.Ş.’nin ise fiilen lideridir. Onun bilgisi ve talimatı olmadan bu iki iştirakten hiçbir iş hiçbir ihale birine verilemez.

– A….isimli bir firma vardır. Belediye’nin açık hava reklamcılığını yapar. Bu firma kamuoyuna CHP’de para kuleleri halinde yansıyan ve İl Başkanlığı binası alımı sürecinde ismi gündeme gelmiştir. Şoförü de resimlerde yer almaktadır..

– 2019 mahalli seçimlerinden sonra “İstanbul Senin” isimli bir uygulama geliştirildi. Bu uygulamada İstanbullulara ait bütün bilgiler bir araya toplandı. Daha sonra Reklam İstanbul isimli firma bu uygulamadaki bütün bilgileri kullanmaya ve satmaya başladı. 31 Mart 2024 seçimlerinde dahi bu bilgiler ilçe lider adayları ile büyükşehir belediye ile paylaşıldı. İlçe
adaylarına satıldı.

“BU SORUYU MUHATAP ALMIYORUM”

İmamoğlu, bu gizli tanığın iddialarının tamamına, “Bu soruyumuhatap kabul etmiyorum. Tüm suçlamaları kesinlikle reddederim.” yanıtını verdi.

Kapalı tanık anlatımlarında, ayrıca, belediyenin tanıtım verdiği kuruluşların, belediye yöneticilerine çıkar sağlamadan çalışma yapmadığını, çıkar sağlamayan firmanın çalışma alamadığını, genellikle şüpheli Murat Ongun’un dostlarının çalışma aldığını da ekledi.

İmamoğlu’nun bir başka tanığın tezleri de soruldu. Bu tanık çok sayıda soruşturmada şüpheli olarak görünen tanıtım kuruluşları ve birtakım ticari organizasyonların belediyede oluşturdukları çalışma düzeni için, ” Özellikle 2019 yılından sonra Ekrem İMAMOĞLU zamanında Kültür A.Ş.tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden belirlenip şartname ihalenin verileceği kuruluşa göre düzenlendi.” iddiasını dile getirdi.

Tanık ayrıca, ““…birçok tehdit, küfür, baskı ve maddi manevi itibar kaybı gibi zorluklara yakalandım. Hak sahibi olduğum birçok açık hava tanıtım alanlarında konumlanan panolarım ve nesnelerim tahrip edildi, zarar verildi ve çalındı.” savında da bulundu.

İmamoğlu, bu tanık ve diğer tanıkların genellikle, belediyeden tanıtım kuruluşlarına verilen ihalelerine dair anlattığınız tezlere yönelik sorulara, “Bu soruyu muhatap kabul etmiyorum. Tüm suçlamaları kesinlikle reddederim.” karşılığını vermekle yetindi.

İfade tutanağına göre, İmamoğlu’na birtakım inşaat işleri detaylı şekilde soruldu ve etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen bireylerin tezlerine dair bilgi istendi. Bu tezler içinde bir şikayetçi, “inşaatın sorunsuz sürebilmesi ve proje bittiğinde oturma izni alınabilmesi için 2 daire bedeli ve 13 adet bağımsız bölümün Ekrem İmamoğlu’nun eski ortağının şirketine devrinin o zamanki belediye başkan yardımcısı tarafından istendiğini, 13 adet daireyi devrettiğini belirterek Cumhuriyet Başsavcılığında şikayetçi olduğunu” ileri sürdü.

İmamoğlu, bu konudaki soruya MASAK raporunu görmeden ayrıntılı yanıt vermek istemediğini belirtti. İmamoğlu’na, “Kültür AŞ bünyesinde ihale edilen İBB mülkiyetinde ve kullanımında bulunan yerlere konulacak açık hava tanıtım ünitelerinin 10 yıl süresince yönetime verilmesi ihalesi,

– Billboardların sayısının azaltılarak kira kazancı yüksek olan dev pano sayısının artırılması bu şekilde devam eden anlaşmanın dolayısıyla kamu zararı,

– Üst geçitlerin her iki tarafına 2 şer adet kullanmak suretiyle 150 adet pano yerleştirildiği, ayrıca indirim konusu yapılan 9 adet panonun da tanıtım alanı olarak kullanıldığı, şartnameye , sözleşme koşullarına uygun olmayan 150 adet tanıtım panosu teslim alınmak suretiyle kamu zararına neden olunduğu ve alt kiracı özel şirkete usulsüz kar sağlandığı, iddiaları da soruldu.

İmamoğlu’na yöneltilen sorular arasında, aile inşaat şirketlerinin eylemleri de var.

Bu konuda, İmamoğlu’na, İmamoğlu inşaat tarafından bir tanıtım ajansına satılan mülkler soruldu. İmamoğlu, bu soruya ayrıntılı yanıt vermedi ve “Sorunun dayanağı MASAK raporu tarafıma sunulmadığı için bu aşamada ayrıntılı bir bilgi verememekle birlikte bahse konu husus tamamen bir anonim şirketin yasal satışından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi ve belgeler sonradan yasal mercilere iletilecektir. Kaldı ki, İmamoğlu İnşaat 36 yıllık ailemize ait bir şirket olup belediye başkanı seçildikten sonra şirkette imza yetkim dahi bulunmamaktadır. Profesyonel olarak yönetilen bir şirkettir. Şahsımla alakalı tüm malvarlığı 3628 sayılı yasa gereğince ilgili resmi merciler ve kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Bununla alakalı bir suçlama varsa peşinen reddettiğimi belirtirim.” demekle yetindi.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış