
Yeni türe, ‘Pülümür emceği’ adı takılırken, bilimsel adı da 2023 senesinde vefat eden Prof. Dr. Zafer Kaya’nın anısına ‘Onosma zaferkayae’ şeklinde belirlendi.
MEÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Binzet, 2023 yılının Haziran ayında Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerini içine alan saha çalışması gerçekleştirdi.

EMZİK OTU ADIYLA DA BİLİNMEKTEDİR
Tunceli’nin Pülümür ilçesinde yürüttüğü çalışma esnasında Prof. Dr. Binzet, Pülümür-Erzincan karayoluna yakın Hivar Köyü’nün kuzey kısımlarında, halk arasında ’emzik otu, emcek, mıjmıjok’ gibi isimlerle tanınan ve bilimsel adı Onosma olan cinse ait yeni bir bitki türü keşfetti.
KEŞİF FİNLANDİYA KÖKENLİ DERGİDE YAYINLANDI
Yaklaşık 27 yıldır Onosma cinsi üzerinde uzmanlaşan Prof. Dr. Binzet tarafından bulunan türün, detaylı sistematik incelemeler ve herbaryumlardaki diğer Onosma türleriyle yapılan karşılaştırmalar neticesinde, morfolojik farklılıklar ile diğer türlerden ayrıldığı tespit edildi. Bu yeni türe, ‘Pülümür emceği’ ismi verilirken, bilimsel adı Bitki Sistematiği alanına değerli katkılar sunan ve 12 Mart 2023’te yaşamını yitiren Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Kaya’ya ithafen ‘Onosma zaferkayae’ olarak belirlendi. Buluş, Annales Botanici Fennici adlı Finlandiya kökenli taksonomik botanik dergisinde basılarak, bilim camiasına tanıtıldı.

”108 TÜRÜN YAKLAŞIK YÜZDE 60’I ÜLKEMİZE ÖZGÜDÜR”
Prof. Dr. Rıza Binzet, en büyük çeşitlilik merkezleri sırasıyla Türkiye, İran ve Orta Asya olan cinse ilişkin gazetecilere açıklamada bulundu.
1998’den beri Onosma cinsi üzerine çalıştığını ifade eden Binzet, Türkiye’de yaklaşık 375 türün yayıldığını belirterek, şu şekilde konuştu:
“Bunların da yaklaşık 108’i son rastladığımız bitkiyle birlikte onosma cinsine aittir. Dünyada en az 270 civarında tür yayılım göstermektedir. Bunların 108’inin ülkemizde doğal yayılışı bulunmaktadır ve bu 108 türün de yaklaşık yüzde 60’ı sadece ülkemize özgüdür, yani endemik türlerimizdir. Dolayısıyla yalnızca ülkemizde yayılım göstermektedir.
İkinci sırada, bizi izleyen ülke olarak İran bulunmaktadır. İran’da, son zamanlarda özellikle Zagros dağlarında yapılan çalışmalarla bu sayı 72’ye ulaşmış durumdadır; onlarda da 34 endemik tür bulunmaktadır. Üzerinde çalıştığımız cinsin İran-Turan fitocoğrafik bölgesinde baskın olduğunu, buradan dünyaya yayıldığını, gen merkezinin aslında ülkemiz ve İran olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Bu yönüyle son derece kıymetlidir.”

”ZAFER HOCAYA ARMAĞAN ETTİM”
Binzet, sözlerine şu şekilde devam etti:
“2023 senesinde Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne yaptığım bir incelemede daha önce karşılaşmadığım ya da ilk baktığımda farklı olarak algıladığım bir popülasyona rastladım. Özellikle Tunceli’nin Pülümür ilçesi ile Erzincan arasında Hivar Köyü civarında. Numuneyi, uygun koşullarda topraktan derledik. Numune üzerinde yaptığımız çalışmalarda, numunenin daha önceki türlerden farklı olduğunu fark ettik. Yaptığımız sistematik analizler ve diğer herbaryum numunelerini karşılaştırdığımızda türün yeni olduğuna karar verdik.
Karardan sonra üzerinde detaylı sistematik çalışmalar yürüttük ve türün bilimsel adına ‘Onosma zaferkayae’ vermeyi uygun bulduk. Prof. Dr. Zafer Kaya, 2023 senesinde kaybettiğimiz çok değerli bir hocamızdı. O da bitki sistematikçisiydi. Önemli çalışmaları vardı. Hem onu anmak hem de ölümsüzleştirmek istediğim için Zafer hocaya armağan ettim.”

Topladıkları popülasyondaki en iyi numuneyi seçerek onu ‘şahit numune’ yaptıklarını belirten Binzet, “Yani ‘tip numune’ yapıyoruz. Bu bizim holotipimiz oluyor. Ben bitkiyi tanımlarken, bu numuneden yararlanarak ortaya çıkarmış oluyorum. Onun için bu numune önemli ve bunu Mersin Üniversitesi Araştırma Herbaryumu’nda muhafaza edeceğiz” diyerek sözlerini bitirdi.


