Balıkesir Mühimmat Fabrikası Patlaması Davası: Adalet Arayışı Başlıyor

6 Dakika Okuma

Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamaya, tutuklu bulunan sanıklar Cem Y, Serkan B. ve Hulusi Yağız A, tutuksuz yargılanan sanık Murad B, olayda hayatını yitirenlerin aileleri, yaralılar ve avukatlar katılım gösterdi.

Yargılamada sanıkların kimlik bilgileri teyit edildi. İddianame çerçevesinde hazırlanan raporda esas kusurlu bulunan Cem Y, fabrikada operasyon yöneticisi olarak sözleşmeli çalıştığını ve herhangi bir şekilde yönetim adına yetkisinin olmadığını iddia etti.

Olay tarihinde ilgili bölümün sorumlusunun patlamada yaşamını kaybeden Hasret Özçakır olduğunu söyleyen sanık, “İlgili alan birçok kez denetimlerden geçmiştir. Son denetim ilgili bakanlık tarafından Ağustos 2024’te yapılmıştır. Bu denetimlerde özellikle orada bulunan malzeme miktarıyla ilgili bir aykırılık belirtilmemiştir.” şeklinde konuştu.

Ürünlerin paketlenerek bir palet üzerinde tamamlandığını ve nakliye alanına alındığını belirten sanık, “Bu ürünler sipariş üzerine üretildiği için de beklemeden gönderilir. Bunlar patlayıcı ürünler olduğu için ilgili izinler alınır alınmaz gönderilir. Depolama yapılmaz.” ifadesini kullandı.

Olaydan birkaç gün önce bir makinenin sigortasıyla ilgili sorun yaşandığını ve müdahale edildiğini aktaran sanık, makinelerin sadece arıza durumunda değil, düzenli olarak rutin bakımlarının yapıldığını kaydetti.

YILDIRIM DÜŞTÜ UYARISI GELDİ

Patlamada fabrika içerisindeki konuttan çıkmak üzere olduğunu ifade eden Cem Y, “Büyük bir patlama yaşandıktan sonra yangın alarmı aktif oldu ve ‘yıldırım düştü’ uyarısı geldi. Oraya doğru koştum.” dedi.

Cem Y, görev tanımı gereği ilgili alandaki tüm makine ve teçhizatın kontrolü, iş güvenliği ve sorunsuz çalışmasından sorumlu olduğunu, hazırlanan raporda olayın makine kaynaklı gerçekleşme olasılığının düşük olduğunun belirtildiğini hatırlatarak, “Ben üzerime düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğimi, kusurlu olmadığımı düşünüyorum ve beraatime karar verilmesini talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Sanık Serkan B. de olay tarihinde şirket sorumlu müdürü ve İş Güvenliği Müdürlüğüne bağlı uzman olarak görev yaptığını, servisle fabrikaya girmek üzereyken patlamayı duyduklarını ve araçtan indiklerini söyledi. Sanık, yangın aracıyla bölgeye ulaştıklarını ve kimya deposunda yanan kimyasallara müdahale ettiklerini belirterek, “İkinci patlama olasılığı yüksekti ancak arkadaşlarımla hiç tereddüt etmeden müdahalede bulunduk.” dedi. Sanık, yapılan denetimlerde de tesisle ilgili bir aykırılık bildirilmediğini sözlerine ekledi.

Fabrikada iş sağlığı ve güvenliği müdürü olarak çalışan Hulusi Yağız A. ise fabrikada yüksek güvenlikli çalışma ortamı olduğunu, çalışanlarla sürekli toplantılar yapıldığını, onlara eğitimler verildiğini ifade ederek hayata geçirdikleri bazı uygulamalarla iş sağlığı ve güvenliği ile bakım konularında bildirilen aykırılıklara derhal müdahale edildiğini öne sürdü.

Bilirkişi heyeti raporunda yer alan patlamanın meydana gelmesine yol açabilecek sebeplere değinen sanık, olaydan önce bir çalışanın kurutma odasından aldığı kabı daha önce paketlenmiş kapsüllerin üzerine koyup daha sonra mühendisin odasına götürmesi işleminin teknik olarak olmaması gereken bir durum olduğunu dile getirdi.

Olay günü fabrikada bulunmadığı sırada aniden sarsıldıklarını anlatan sanık, “Bir patlama olduğunu düşündüm ancak bizim fabrika olduğu aklıma gelmedi.” şeklinde konuştu.

Telefon geldikten sonra hemen fabrikaya giderek toplanma noktasından çalışanları köye doğru uzaklaştırdıklarını söyleyen sanık, ikinci patlama olasılığına karşı itfaiye ve jandarmayla sağlam kapsülleri dışarı taşıdıklarını sözlerine ekledi.

Tutuksuz sanık Murad B. ise fabrikada daha önce mühimmat müdürü olarak görev yaptığını ancak yapılan değişiklikle olaydan önce mühendislik müdürlüğüne geçtiğini ifade etti.

“Boxer” kapsül bölümünün sorumlusunun Hasret Özçakır olduğunu belirten sanık, patlama anında fabrikada bulunmadığını belirtti.

etti.

OLASI PATLAMA NEDENLERİ: 3 İHTİMAL

Sanık, uzman kurulunun patlamaya yol açabilecek olası nedenler olarak saptadığı 3 ihtimalin de patlamaya neden olabileceğini ifade ederek, “Patlama için yüksek bir güce ihtiyaç var. Mutlaka dışarıdan bir etki, unsur gerekli. Ne yazık ki kameralarda bu görünmüyor.” şeklinde konuştu.

Olayda yaşamını yitiren kimya mühendisi Hasret Özçakır’ın annesi Nagehan Özçakır, davacı olduklarını dile getirerek, “Kızım öldükten sonra biz de yaşamıyoruz. Adeta ölüyüz.” ifadelerini kullandı.

Vefat eden Çetin Karamüftüoğlu’nun annesi Fidan Yılmaz da oğlunun olaydan önceki gün 16 saat çalıştığını belirterek, “Türk adaletinden sorumlunun bulunmasını talep ediyorum.” diye konuştu. Duruşmada 9 fabrika personeli de tanık olarak dinlendi.

Çalışanlardan Hamide İ, iş arkadaşlarıyla görüştükten sonra makinesinin başına geçtiğini söyleyerek, “Bir anda kendimi betonların arasında buldum. Arkadaşım betonları çekerek beni kurtardı. Alnım kanıyordu. Alnımı tutarak dışarı doğru koştum. Oradaki kişiler bizi arabaya aldılar. Patlamanın nedenini bilmiyorum.” şeklinde konuştu.

Güvenlik görevlisi Selçuk Ç. de işçi içeriye girdikten hemen sonra yüksek şiddetli bir patlama sesi duyulduğunu ve camların kırıldığını belirtti.

Asuman K. ise patlama olduğunda ses duymadığını, kulaklarında yoğun bir ses hissettiğini ve elektrik çarptığını sandığını dile getirdi.

Mahkeme heyeti, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir heyetten olaya ilişkin yeniden bilirkişi raporu alınmasına, Hulusi Yağız A’nın yurt dışına çıkış yasağıyla birlikte serbest bırakılmasına, Cem Y. ve Serkan B’nin ise tutukluluklarının devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan ve tahliye kararına tepki gösteren bazı müşteki ve avukatları, davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

İDDİANAME

Balıkesir’in merkez Karesi ilçesinde 24 Aralık 2024’te patlayıcı madde üretilen mühimmat fabrikasının kapsül üretimi yapılan bölümünde meydana gelen patlama ve göçük nedeniyle 11 kişi yaşamını yitirmiş, 7 kişi yaralanmıştı. Yaşanan olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Cem Y, Serkan B. ve Hulusi Yağız A. tutuklanmış, Murad B. ise adli denetim şartıyla serbest bırakılmıştı.

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, 4 sanık hakkında “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

İddianamedeki bilirkişi raporunda, patlamanın sebebinin tam olarak belirlenemeyen bir nedenden dolayı üretimi bitmiş ürünlerin depolandığı ve patlama çukuruna denk gelen kısımda meydana geldiğinin tespit edildiği belirtilmişti.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış