İliç Maden Faciası: Göz Göre Göre mi Geldi?

5 Dakika Okuma

İliç maden faciasında meydana gelen toprak kaymasına ilişkin, 5’i tutuklu bulunan 43 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanıklar, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına yol açmak” ve “Taksirle çevreyi kirletmek” suçlarından yargılanıyor.

Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmanın üçüncü gününde, tutuklu sanık Iaın Ronald Guılle ile tutuksuz sanıklar Ali Erdi S, Aykut A. ve Funda A. ve avukatlar ile müşteki yakınları hazır bulundu.

“ÇATLAKLAR GÖRÜLDÜKTEN SONRA DA YÜKLEME DEVAM ETTİ”

INR tasarım mühendisi sanık Ali Erdi S., savunmasında suçlamaları reddetti.

Ocak 2024’te elde edilen bir görüntüyü salonda gösteren Ali Erdi S., toprağın içinde ilerleyemeyen suyun, yığının yüksek bölgelerinde aktığını ifade etti.

Ali Erdi S., Haziran 2023’te yığın içerisinde çözülmeler, patlamalar ve çatlaklar oluştuğunu fotoğraflardan gördüklerini dile getirdi. Ocak 2024’te çekilen drone görüntüsünde de aynı çatlağın görülebildiğini söyleyen Ali Erdi S., buna rağmen yükleme çalışmalarına devam edildiğini belirtti.

Faciada 9 çalışan yaşamını yitirdi.

Ali Erdi S., “9 Şubat 2024’te hazırlanan ve akışın yönlendirilmesini amaçlayan raporda, cevherin kullanım süresinin dolduğu ve sulanmasına gerek olmadığı belirtilmiş. Bu rapor faydalı olabilecekken, karar almakta geç kalınmış.” şeklinde konuştu ve sözlerine şöyle devam etti:

“Toprak kaymasının 10 metre/saniye hıza ulaştığı raporda belirtilmiş ki bu çok yüksek bir hız. Bu akıntıda suyun etkisini göz ardı etmemeliyiz. Asıl sorun su, suyun yönetimi ve takibinin yapılmamasıdır. Şirketin yapması gereken kontrollerden bizler sorumlu tutuluyoruz.

Çatlaklar tespit edilmesine rağmen gerekli önlemler alınsaydı, bu felaket yaşanmayabilirdi ve belki de yığının kendisi kurtarılabilirdi. Biz sadece temel oluşturma işini yaptık, yığın projesinin geri kalanında bir rolümüz yok. Anagold’un ana tasarımcısı GRE firmasıdır. INR’nin işletme sürecinde bir görevi veya sorumluluğu bulunmamaktadır.”

Şirketle yapılan sözleşmede sorumlu tarafın GRE olduğu açıkça belirtildiğini ifade eden INR tasarım mühendisi sanık Aykut A., “GRE’nin yaptıklarını denetleyecek olan su yapı kontrol firmasıdır, INR olarak biz değiliz. Biz GRE’nin yaptığı çalışmaları ve projeleri, bakanlığın istediği yönetmeliklere uygun olarak hazırlayan firmayız. Bir denetim faaliyetimiz olmadığını belirtmek isterim. Yığın süreci, bizim dahil olmadığımız ve tasarım gerektiren bir süreçtir.” dedi.

Çalışanların çektiği çatlak fotoğrafları delil olarak kaydedilmişti.

“ÇOK KALİTELİ BİR MADEN AMA YÖNETİCİLERİ AYNI KALİTEDE DEĞİL”

Aykut A., uzmanlık alanının toprak kaymaları olduğunu belirterek “Olaydan sonraki gün çekilen görüntülerde, yığındaki boruların ortaya çıkması gerekirdi ama çıkmamıştı. Bu nedenle bu olay yüzeyden değil, daha derinden kaynaklanıyor. Yüzeyi ben tasarladım ama üzerindeki cevheri değil. Tasarım projelerini hazırlama yetkisi bizde değil.” şeklinde konuştu.

Bu projelerin GRE firması tarafından yapıldığını da sözlerine ekleyen Aykut A., kendisinin sahada herhangi bir görevi veya sorumluluğu olmadığını vurguladı. Çatlakların 100 gün öncesinden başladığını belirten Aykut A., “Arkadaşlar böyle bir durumun olacağını tahmin edememiş olabilirler, ancak böyle bir toprak kayması çatlağı varken önlem alınmaması kabul edilemez. Maden çok kaliteli bir maden ama yöneticileri aynı kalitede değil. Maden doğru şekilde analiz edilseydi bu olay yaşanmazdı. Bana verilen sözleşme kapsamında sorumluluklarımı yerine getirdim.” dedi.

etajUHsbPk6F2J3 jCLcNA Çatlakların aylar önce tespit edildiği belirtildi.

“AYLAR ÖNCE TESPİT EDİLMİŞ”

INR tasarım mühendisi sanık Funda A. ise projeyi yasal düzenlemelere uygun hale getirdiklerini iddia etti.

Buradaki görevinin ve yaptığı işin, projeyi Türkçeye çevirmek olduğunu söyleyen Funda A, şu şekilde savunma yaptı:

“Mevzuat gereği burada sorumlu mühendisim, imzayı attığımda sorumluluğum başladı ancak sonrasında yetkililer sırayla imzalayıp projeyi onayladılar. Bizim projelerimizde cevherin nereye serileceği, ne kadar solüsyon verileceği, konteynerin nereye konulacağı gibi planlar yer almaz. Bizim projelerimiz bu tür detayları içermez. Biz projenin en başını ve en son atık halini görürüz. Ortadaki süreci hesaplayamayız.

Bizim hesaplarımız bu tür tahminleri yapamaz. Yığının membrandan kaydığı söyleniyor ancak membrandan kaymamış, membrana en yakın 10 metre derinlikten kaymış. Bu durum Anagold’un raporlarında da mevcut. Bizim projelerimiz temel oluşturma projeleridir. 2023’ün aralık ve ocak aylarında bir firma durumdan, yıkılabileceğinden bahsetmiş ancak önlemler alınmamış. Olaydan aylar önce çatlaklar tespit edilmiş, kimse önlem almamış. Aralık 2023’te bir firma ‘yüksek su seviyesi var’ diye uyarılarda bulunmuş, görevler vermiş ancak kimse bu görevlere bakmamış.”

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış