Gaziantep’in tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda 43 senedir el emeğiyle üretim yapan 53 yaşındaki zanaatkar Mesut Keklik, ilerleyen teknoloji ve çalışacak yeni personel bulamama derdi sebebiyle sanatın geleceğiyle ilgili endişe duyduklarını belirtti.
Gaziantep Bakırcılar Çarşısı’nda 43 senedir bakır işleyen Mesut Keklik, gençlerin el sanatlarına alakadar olmadığını ifade ederek, “Yeni yetişen kimse yok, personel bulamıyoruz. Çaresizce fabrikasyon imalata yöneliyoruz” diyerek sanatın gittikçe kaybolduğunu vurguladı. Küçük yaşta ağabeyini çalışırken görüp bu sanata başlayan Keklik, bakırcılığa olan sevgisini hiç yitirmediğini söyledi. Keklik, günümüzde kalfa yetişmediğini ve bu durumun ileride el işçiliğinin tamamıyla ortadan kalkmasına yol açabileceğini belirtti. Tarihi ve kültürel mirasın kıymetli bir parçası olan bakırcılık sanatının geleceği, gençlerin bu alana yönlendirilmesiyle olanaklı olacağını söyledi.
Sanatın yok olmasından çekindiğini söyleyen usta Keklik, “Çocukken ağabeyimle birlikte işe gitmeye başladım. Onu çalışırken gördüğümde, ‘Ben de gitmek istiyorum, ben de çalışmak istiyorum’ diyerek başladım bu sanata. Sanatımı seviyorum, sevinerek yapıyorum. Lakin üzülüyorum çünkü yeni yetişen kimse yok, gençler bu işe ilgi göstermiyor. Personel yetişmediği için de çaresizce fabrikasyon imalata yönelmek mecburiyetinde kalıyoruz. Eskiden el işçiliği çok daha yaygındı, artık ise fabrikasyon işlerle karışık olarak satılıyor.
El işçiliğine direnmeye çabalıyoruz fakat bu gittikçe zorlaşıyor. Neticede sanatımızın tükenmekte olduğunu görmek üzücü. İnsan, hayatını adadığı işin yavaş yavaş yok olduğunu gördüğünde elbette üzülür. Oğlumu bu sanata ben yetiştirdim, işi biliyor. Büyük oğlum da sanatın tüm inceliklerini öğrendi, dilerse gelip çalışabilir. Ancak dışarıdan gelen birinin bu işi öğrenmesi zaman alır. En baştan, temel hatlarından başlayarak eğitim alması gerekir ve tastamam yetişmesi en az bir, bir buçuk sene sürer” dedi.
Gençlerin sanata ilgi duymadığını belirten usta Keklik, “Şu anda bir çırağım var, okuluna devam ederken burada da yavaş yavaş öğreniyor. Ama gençlerin bu sanata ilgisiz olması düşündürücü. Gözünün önünde büyüttüğün, emek verdiğin bir şeyin eriyip gittiğini görmek acı verici. Aslında meslek liselerinde bu çeşit el sanatları için de kurslar açılmalı. Elektrikçi, elektronikçi nasıl yetiştiriliyorsa, tornacı gibi meslekler için de eğitim verilerek bu alan desteklenmeli. Uygulamalı eğitimlerle gençler teşvik edilmeli, bu sayede sanatın devamlılığı sağlanmalı” diye konuştu.
