
Meksika’nın Guadalajara şehri civarında dehşet verici bir keşif, bir sivil arama grubu aracılığıyla yapıldı. Yetkililerin, bölgeye aylardır baskın düzenlemesine rağmen söz konusu mezarları ortaya çıkarmaması, büyük bir tepkiye neden oldu.
Washington Post’un haberine göre, ihbarlar bir Facebook sayfasında aylardır paylaşılıyordu. Gönderilerde Guadalajara dışında, bir köyde saklı kalmış bir toplu mezarın varlığı belirtiliyordu.
Meksika, uzun yıllardır kayıp vakalarıyla mücadele ediyor ve 110 binden fazla kişinin kayıp olduğu ifade ediliyor. Kayıp yakınları, cesetlerle dolu yüzlerce mezarı gün yüzüne çıkardı.
Yeni bulunan bu yerin de bir diğer mezarlık olduğu düşünülüyor.

ÜÇ ADET YERALTI FIRINI KAZDILAR
Jalisco eyaletinde kayıp kişileri arayan ekibin lideri Indira Navarro ve çok sayıda kurban yakını, isimsiz ihbarların ardından 5 Mart’ta La Estanzuela dışındaki terk edilmiş bir çiftliğe giderek çevreyi araştırmaya koyuldu.
Üç adet yeraltı fırını kazan ekip, burada yüzlerce yanmış kemik parçası buldu. Bu parçaların kafataslarına, parmaklara ve dişlere ait olduğu belirlendi. Burası, Meksikalılar tarafından “imha kampı” olarak adlandırılıyor.
Ancak Meksikalıları şaşkına çeviren görüntü, ayakkabılardı. Washington Post’un bildirdiğine göre, burada yığınla ayakkabı bulunuyordu. Bu sayının 200’den fazla olduğu belirtildi.
Meksika Yüksek Mahkemesi’nin eski başkanı Jose Ramon Cossio, “Bu durum, hiç şüphesiz Auschwitz’deki koşulları anımsatıyor” şeklinde konuştu.

SUÇ ÖRGÜTLERİ GÜÇLENDİ
Bu şoke edici keşif, Meksika toplumunda büyük yankı uyandırdı ve haberlere konu oldu. Vatandaşlar, Katolik Kilisesi ve avukatlar bu duruma tepki gösterdi.
Meksika, ordunun ABD’nin desteğiyle kendi özel ordularını kuran suç örgütlerine karşı operasyon başlattığı 2008 yılından bu yana şiddet olaylarıyla sarsılıyor.
Meksika’da birçok imha kampı daha bulundu ve neredeyse her hafta toplu mezarlar ortaya çıkıyor. Ancak Jalisco’daki bu alan, ayrı bir dehşet uyandırdı.
Bu kamp, suç örgütlerinin Meksika ekonomisi üzerindeki etkisinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Bu örgütler, sadece ABD’ye uyuşturucu sevkiyatı yapmakla kalmıyor; aynı zamanda işletmelerden haraç alıyor, göçmen kaçakçılarını “vergilendiriyor” ve akaryakıttan oduna kadar geniş bir kaçak mal ağını yönetiyor.

“İŞVERENLERLE” GÖRÜŞMEYE GİTMİŞLERDİ
Kampın bulunmasının ardından, bazı kişiler Indira Navarro ve Meksika medyasına, orada yaşananlarla ilgili detaylı bilgiler verdi.
Guadalajara bölgesine işverenleriyle görüşeceklerini düşünerek geldiklerini, ancak bunun yerine çiftliğe götürüldüklerini ve askeri bir eğitimden geçmeye zorlandıklarını ifade ettiler.
İddialara göre, emirlere uymayan veya başarısız olan bazı kişiler öldürüldü ve cesetleri parçalara ayrıldı. Diğerleri ise susuzluktan veya dayaktan hayatını kaybetti.
Yeni katılanların, çukurları kazmaya ve daha sonra tuğla ve taşlardan geçici fırınlar inşa etmeye zorlandıkları belirtildi.
Bazı anlatımlara göre, kamptaki kişilerin birçoğu zorla alıkonulurken, bir kısmı da suç örgütü için gönüllü olarak çalışmaya başlamıştı.

YETKİLİLERİN BİLGİSİ OLMASI TEPKİYİ ARTIRDI
Suç örgütleri, Meksika’da büyük işverenler haline gelerek büyüdüler.
Çalışanları öldürüldüğü veya hapse girdiği için iş güçlerini sürekli olarak yenilemeleri gerekiyor.
Meksikalı ve İtalyan araştırmacılar tarafından 2023’te yayınlanan bir araştırmada, “Çöküşlerini engellemek için haftada 350 ila 370 kişiyi işe almak zorundalar” ifadesi yer aldı.
Kampın bu kadar büyük bir öfkeye yol açmasının bir sebebi de, yetkililerin durumdan haberdar olmasıydı.

Yetkililer, ulusal muhafızların geçtiğimiz Eylül ayında çiftliğe baskın düzenleyerek 10 kişiyi gözaltına aldığını, kaçırılan iki kişiyi kurtardığını ve bir cesedin naylona sarılı halde bulunduğunu belirtiyor.
Eyalet başsavcısı Salvador Gonzalez de los Santos, o sırada 10 devlet personelinin alanda ekskavatörler ve köpeklerle arama yaptığını, ancak başka cesetlere rastlamadıklarını söyledi.
Çiftliğin çok büyük olması nedeniyle “tüm alanı inceleyemediler” dedi.



