
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, elektronik şiddetin kadınları tehdit, rahatsız ve özel hayatlarını ihlal eden dijital saldırılarla yeni bir boyut kazandığını vurgulayarak, “Kadın-erkek denkliği ve kadınların güçlendirilmesi için elektronik şiddetle mücadele hayati bir öneme sahip. Ülkemiz olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla BM Genel Kurulu’ndan sonra en yüksek katılımlı BM etkinliği olan Kadının Statüsü Komitesi toplantısı kapsamında “Dijital Gelişmeler: Geleceğin Ekonomisini Şekillendiren Kadın Girişimciler” başlıklı bir etkinlik organize edildi. Dijitalleşmenin kadın girişimciliği üzerindeki etkisi ve kadınların dijital dünyadaki varlığını güçlendirmeye yönelik siyasi önerilerin incelendiği Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’ndeki programda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, dijitalleşmenin etkisiyle kadın girişimciliğinin yeni boyutlar kazandığını ve kadınların ekonomik güçlenmesinin temel unsuru haline geldiğini ifade etti.
Dijitalleşmenin yalnızca ekonomileri değil, toplumların yapısını da bütünüyle değiştiren bir güç olduğunu dile getiren Göktaş, “Yapay zeka, büyük veri ve otomasyon, iş alanını baştan düzenliyor. Bu gelişim, önemli ekonomik imkanlar sunarken eşitsizlikleri artırma tehlikesi de barındırıyor. Kadınlar, dijital gelişimdeki riskler sebebiyle imkanlardan eşit şekilde faydalanamıyor” şeklinde konuştu.
“UNESCO verilerine göre, dünya genelinde mühendislik öğrencilerinin yüzde 28’i, yapay zeka araştırmacılarının ise yüzde 12’si kadın”
Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, dijital sektörde kadınların oranının sadece yüzde 24, erkeklerin bu alanda çalışma olasılığının da kadınlardan 2,7 kat daha yüksek olduğuna dikkat çeken Bakan Göktaş, “Bu farkın temel sebebi, STEM alanlarında kadın temsilinin az olması. UNESCO verilerine göre, dünya çapında mühendislik öğrencilerinin yüzde 28’i, yapay zeka araştırmacılarının ise yüzde 12’si kadın. Bu durum, kadın girişimcilerin ve teknolojide kadın liderlerin global ekonomide daha çok yer edinmesi gerektiğini işaret ediyor. Bu nedenle, ülkemiz olarak, kadın girişimciliğini desteklemeyi ekonomik büyümenin sağlam bir adımı olarak değerlendiriyor ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. 2021’den beri yürüttüğümüz ‘Kadınların Kooperatifler Aracılığıyla Güçlendirilmesi Projesi’ ile kadın istihdamını artırıyor ve kooperatiflere destek vererek kadınları güçlendiriyoruz. Ek olarak kadın kooperatiflerinin kırsal kalkınma desteklerinden daha etkin bir biçimde yararlanmaları için eğitim programları uyguluyoruz” dedi.
“Türkiye’nin Mühendis Kızları” projesi ile mühendis olmak isteyen kız öğrencilere burs, staj, iş imkanı, dil eğitimi, sertifika programları ve mentorluk desteği sağladıklarını belirten Göktaş, “Yapay zeka ve bilgi bilimi alanında yetenek kazanarak meslek fırsatlarını artırmaları ve bu alanda öncülük yapmaları için başlattığımız programla kadınlara destek oluyoruz. Ayrıca kadınlara iş garantili mesleki eğitimler sunuyoruz. STEM alanında eğitim alan kız öğrencilere, sanayi şirketlerinde staj ve iş deneyimi fırsatı vererek sanayi alanında güçlü bir pozisyon elde etmelerine yardımcı oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kadın girişimciliğinin desteklenmesi çalışmaları
Kadınların girişimcilikleriyle dünyada tüketici olmanın ötesinde yenilikçi liderler olarak yer almaya başladığına dikkat çeken Göktaş, “Temiz teknoloji alanında kadın girişimcileri destekleyerek öne çıkan iş fikirlerini ödüllendirdik. Kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla çeşitli kurumların çalışmalarını kadingirisimci.gov.tr internet sitesinde topladık. İlave olarak kadınların, dijital becerilerini geliştirerek inovasyonda daha aktif rol almalarına ve iş dünyasında pazarlama fırsatlarından yararlanmalarına katkı sağladık. Böylece kadınların dijital girişimcilik dünyasında yer almasını destekleyerek ekonomik hayatta daha güçlü bir şekilde var olmalarının yolunu açtık” diye konuştu.
Dijitalleşmenin
Göktaş, çağın etkileşimiyle kadınların artık yeni ve tahrip edici şiddet türleriyle karşılaştığını belirterek, “Siber şiddet, kadınları tehdit eden, taciz eden ve özel hayatlarını ihlal eden dijital saldırılarla yepyeni bir boyut kazandı. Bu saldırılar, kadınların emniyetini tehlikeye atarak yaşam alanlarını daraltıyor. Kadınların dijital dünyada güvende olması, sadece fiziksel ve ruhsal hakların korunmasıyla değil, çevrimiçi şiddetin engellenmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu doğrultuda, kadın-erkek eşitliği ve kadınların güçlenmesi için siber şiddetle mücadele hayati bir öneme sahiptir. Türkiye olarak, kadına karşı şiddetle mücadelemizi büyük bir azimle sürdürüyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalarla, kadınların dijital çağda güçlenerek var olmalarına destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Kadınların dijital dönüşüm süreçlerine katılımı
Dijitalleşme ve kadın girişimciliğinin yalnızca ulusal düzeyde değil, küresel çapta da toplumsal ve ekonomik ilerlemenin temel unsurları arasında yer aldığını vurgulayan Göktaş, “Kadınların dijital dünyada daha etkin roller üstlenmesi dünya ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini sağlayacak ve küresel eşitsizlikleri azaltacaktır. Bu alandaki fırsatların değerlendirilmesi, her ülkenin geleceğine yapılan en stratejik ve değerli yatırımlardan biri olarak değerlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
“Kadınların dijital alanda ve girişimcilikte daha fazla yer alması gerekliliktir”
Dijitalleşmenin küresel etkileri dikkate alındığında, uluslararası iş birliğinin büyük önem taşıdığını belirten Göktaş, “Hükümetler, sivil toplum örgütleri, özel sektör ve akademi arasında kurulan iş birlikleri kadınların dijital dönüşüm süreçlerine katılımını artıracaktır. Bilgi ve deneyim paylaşımıyla küresel çözümler üretilecektir. Kadınların dijital alanda ve girişimcilikte daha fazla yer alması, yalnızca ekonomik değil, toplumsal değişim açısından da bir gerekliliktir. Herkesin bu dönüşümde eşit olanaklara sahip olması, toplumların daha adil ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmasını sağlayacaktır. Bu doğrultuda, tüm paydaşların ortak çabası zorunludur. Dijital dönüşümde kadınların güçlü bir şekilde yer alması ve liderlik etmesi, Pekin Deklarasyonu’na olan bağlılığımızın ve kadınların geleceğini şekillendirme sorumluluğumuzun bir yansımasıdır” dedi.
Yan etkinliğe, Tacikistan Başbakan Yardımcısı Dilrabo Mansuri, Endonezya Kadının Güçlendirilmesi ve Çocuk Koruma Bakanı Arifatul Choiri Fauzi, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunlarından Sorumlu Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Sırbistan Kadın Erkek Eşitliği, Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Kadınların Ekonomik ve Siyasi Olarak Güçlendirilmesinden Sorumlu Devlet Bakanı Tatjana Majura, Katar Sosyal Kalkınma ve Aile Bakanlığı Aile İşleri Müsteşar Yardımcısı Shaika Jassim Al Thani ile Güney Afrika Tshwane Teknoloji Üniversitesi Araştırma İnovasyon ve İşbirliklerinden Sorumlu Rektör Yardımcısı Vathi Papu Zamxaka da konuşmacı olarak iştirak etti. – NEW YORK