İmralı’dan Silah Bırakma Çağrısı: Özel’den Meclis Odaklı Süreç Vurgusu

8 Dakika Okuma

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde haftalık grup toplantısını düzenledi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında güncel konulara ilişkin bir açıklama yaptı.

Özel, hükümete sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili maddede değişiklik yapma çağrısında bulundu.

“GELİN BU MADDEYİ DÜZELTELİM”

Konya’da hayatını kaybeden Rana bebeği hatırlatan Özel, “Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin tekrar hem hayvanseverleri, hayvan hakları kuruluşlarını, veteriner hekimleri davet edelim şu Meclis’te bu maddeyi düzeltelim” şeklinde konuştu.

İMRALI’NIN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI

CHP lideri Özel, konuşmasında İmralı’daki terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yaptığı “Silah bırakın” çağrısına da değindi.

Süreci parlamento zemininde takip etmeye devam edeceklerini ifade eden Özel, “Kimse bizden ne terörün bitmesinin önünde engel olmamızı beklesin, ne de diğerinin planına ortak olmamızı beklesin” şeklinde konuştu.

SURİYE’DE İMZALANAN ANLAŞMA

Özel, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Özel’e Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Ferhad Abdi Şahin arasında imzalanan ve Suriye topraklarının bütünlüğünü vurgulayan anlaşma da soruldu.

Konuyu temkinli bir iyimserlikle izlediklerini belirten Özel, “Önemli olan kanın durmasıdır” dedi.

w0DoCUlUC0 k0PnYtZSLSA CHP lideri Özgür Özel

CHP Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

SAHİPSİZ SOKAK HAYVANLARI

“Konya’da 2 yaşındaki Rana bebek sokak köpeklerinin saldırısı sonucu vahim bir şekilde can verdi. Bugün de sabah Erzurum’da 10 yaşındaki Muratımız saldırıya uğradı. O da yaralı.

Normalde bu iki olay CHP’li belediyelerde yaşansa ve bir şey söylemeye kalksak siyasetin içinde kaybolur giderdi. Belediye hangi belediye olursa olsun, bu yasa yürürlükte olduğu sürece ve bu şekilde uygulandığı sürece bu tür olayların yaşanması kaçınılmaz.

Bu yasanın sokaktaki hayvan sayısını artıracağını söyledik. Saldırgan ırkların tespitinin zorlaşacağını söyledik. Çıkardıkları ilk yasa al, götür, öldürdü. Vicdanı olan kimse razı gelmeyeceği için ‘öldür’ kısmını kaldırdılar. Bu yasa al, götür ve ne yaparsan yap dediği için hem de bu kadar büyük ekonomik kriz varken, hayvan barınağı gerekliyken bunun da önünde engel. Yeni kısırlaştırma için köpekler toplanamıyor ve sokaktaki hayvan sayısı artıyor.

Bu yasa ne hayvana ne insana huzur verecek bir yasa değil. Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin tekrar hem hayvanseverleri, hayvan hakları kuruluşlarını, veteriner hekimleri davet edelim şu Meclis’te bu maddeyi düzeltelim.

KARTALKAYA YANGIN FACİASI

Bugün 49’uncu gün. Hala bilirkişi raporu yok. Heyete ‘korsan’ dendi, görevlendirme belgesi ve yaptıkları raporu gösterdik. Adalet Bakanı’nın bilgisi ve Bolu’daki görevlendirdiği kişiler aracılığıyla bir rapor korsanca adaletten kaçırılmış, yerine başka bir raporun ikame edilmesi de geçen 49 gün boyunca mümkün olmamıştır. Ortadan kaybolan raporu işlerine gelmediği için reddedenler, ne diyecekler hep birlikte göreceğiz.

BRÜKSEL ZİYARETİ VE AB İLE İLİŞKİLER

Avrupa Parlamentosu’nda sosyalistler ve demokratlar grubu tarafından davet edildik. Yaptığımız konuşma büyük bir dikkatle takip edildi. Suriye’den, Gazze’ye, Gazze’den Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşa kadar tüm sorunları konuştuk. Çok yerinde değerlendirmelerde bulunduğumuz belirtildi.

Temel mesaj Türkiye ile AB’nin ilişkilerinin her iki tarafın da yararına olduğu. Onlara şunu hatırlattım; ‘Demiyor musunuz; keşke NATO’nun ikinci en büyük ordusu tam üyemiz olsun.’ Türkiye’nin kriterleri yerine getirmediği bir noktada tam üye olmasını kimse bekleyemez. Yanlışın büyüğü Türkiye’nin değil, 22 yıldır Türkiye’yiidare eden iktidarın.

Avrupa Birliği’nin de yanılgıya düştüğünü belirttik. Onlara da hatırlattık ve ‘Türkiye’yi çağdaş dünyadan tecrit etmeyin. Türkiye’yi Trump’a, Putin’e yöneltmeyin. Dışişleri Bakanı’nı Paris’e çağırmamanız yanlıştı, Londra’ya davet edilmesi doğruydu’ dedim.

SAĞLIKTA ŞİDDET

Türkiye’deki sağlık personeli hak ettikleri değeri görmemektedir. 70 binden fazla sağlık çalışanı şiddete maruz kalmıştır. Sağlık çalışanları salgın ve depremde cansiperane bir şekilde çalıştılar. Son beş senede 15 binden fazla hekim, yurt dışına gitti. Giden uzman gitsin, asistanla devam ederim demesi ile yetişmiş 15 bin gencimizi Avrupa ülkelerine kaptırdık. Hadi asistanlarla devam et bakalım. Ülkemizde hekim açığı var. 14 Mart’ta aile hekimleri tekrar iş bırakma eylemi gerçekleştirecekler. Bu bir feryattır. Bu feryadın duyulması gerekmektedir.

TÜİK’E ELEŞTİRİ

TÜİK enflasyonu açıkladı. ‘Bu oran gerçek mi?’ diye soruyorlar. Türkiye’nin yüzde 85’i açıklanandan daha yüksektir diyor. AK Partililerin yüzde 68’i, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına inanmamaktadır. Tayyip bey bir anket yaptırın da TÜİK’in açıkladığı enflasyona inanan var mı görelim.

ÖZER HAKKINDAKİ İDDİANAME

Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, 20 Şubat’a kadar iddianame bekledi. Dört günde 300 kişiye iddianame yazmakla tanınan savcı, bir kişinin iddianamesini dört ayda zor tamamladı. 20 Şubat’ta iddianame yayınlandı, mahkeme tarihi olarak da 23 Mayıs’ı vermişler… Allah’tan korkun.

BELEDİYELERE YÖNELİK SORUŞTURMALAR

Belediye başkanlarımızı saçma sapan iddialarla içeride tutmaya devam ediyorlar. Beykoz Belediye Başkanımız, ihtiyaç sahiplerine yardım için alınan peynirin hesabını veriyor. ‘Hoş geldin bebek’ paketi sebebiyle soru soruyorlar, tutuklama uyguluyorlar. 67 bin lira para hareketi tespit etmişler… Alaattin Köseler ise ‘Ben almadım’ diyor. İncelediklerinde görüyorlar ki giden değil, gelen para.

SURİYE’DE YAŞANANLAR

Suriye’de oluşturulan sahte bahar havası sona erdiğinde, saldırıların tekrar başladığına tanık olduk. Lazkiye ve çevresindeki Aleviler hedef alındılar. Aslında bugünlerin geleceği, Hatay’daki akrabalarının aylardır duydukları endişelerden, onların fikir önderlerinin seslerini duyurma çabalarından belliydi.

Türkiye, adım adım yaklaşan bir katliama ağlayan vatandaşlarının sesini maalesef duymadı. Gölge bakanlar atadık. ‘İyiye gidecek’ dediler ama yapılması gereken doğruyu yapmadılar. O doğru neydi? Suriye’yi gerçek anlamda temsil eden bir geçiş hükümetinin kurulması gerekiyordu. Yapılması gerekenleri yapmadıkları için orada büyük bir katliam yaşandı.

Öncelikle sayıları gizlediler. Daha sonra yayınlanan resimlerin eski olduğunu söylediler. Ancak sonunda ortaya çıktı; ‘Uyardık, soruşturma başlattık’ diyorlar. Esad’ın yaptıklarını doğrudan bir gruba, Arap Alevilerine yüklemek, onları kötü karakter olarak göstermek hangi vicdana sığar?

“GELECEĞE DÖNÜK TERÖR ÖRGÜTÜ İCAT EDİYORLAR”

DEM Parti’nin heyetini parti genel merkezimizde misafir ettik. Kürt meselesinde tutarlı bir geçmişe sahip bir parti olarak, duruşundan herkesin emin olduğu bir siyasi parti CHP’dir. Kürt sorunu, demokratikleşme ile çözüme kavuşturulmalıdır. Bu Meclis çatısı altında çözülmelidir. Hem Alevilerin, hem Kürtlerin, hem de ifade özgürlüğüne ait tüm problemlerini çözecek bir demokratikleşme paketine ihtiyaç olduğunu söylüyoruz.

Bir yandan belediyelere kayyum atayacaksınız, hem de öbür taraftan başka açılımlar gerçekleştireceksiniz. ‘PKK’lıları belediyelere dolduracak’ diyorlardı, görünüşe göre PKK terör örgütü olmaktan çıkacak, geleceğe yönelik terör örgütleri uyduruyorlar.

“KURTULMUŞ’UN KELAMLARINDAN MEMNUNİYET DUYDUM”

Sayın Kurtulmuş’a bir teklifte bulunmuştum. ‘Gelin bütün partileri, Türkiye’nin tüm sorunlarını çözecek, önünü açacak ve Türkiye’nin zenginleşmesini de sağlayacak demokrasi yürüyüşünü başlatalım.’ Zamanı gelince devreye gireceğini ve bu konuda adımlar atacağını ifade etmesinden memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim.

“SÜRECİ PARLAMENTO ZEMİNİNDE TAKİP EDİYORUZ”

Şahsi pazarlıklar olur mu, alışveriş yaparlar mı, oradan bazıları etkilenir, aldatılır mı? Bunların hepsi bir kenara; bu millet gerçek, sivil, demokratik bir anayasa yapma yetkisi verene kadar, mevcut anayasaya dahi riayet etmeyenlerle anayasa masasına oturmayız. Biz süreci parlamento zemininde takip etmeye devam ediyoruz. Kimseden ne terörün bitirilmesinin önünde engel olmamızı, ne de başkasının planına ortak olmamızı beklemesin.

İstanbul’u kazananı, kendisini dört kez mağlup edeni, bir kez daha bu fırsatı vermemek için onu kuşatmaya çalışan, onu kuşatmak için masum insanlara terörist damgası vurmaya çalışan ve kendi belediyelerindeki akıl almaz yolsuzluklar bir yana, leke tutmayan CHP’ye elindeki kiri bulaştırmaya çalışan zihniyete karşı; biz yılmadık, susturulmadık. 23 Mart Türkiye’nin baharıdır.”

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış