Acun Ilıcalı’dan Galatasaray’a Canlı Yayında Bomba Açıklamalar!

8 Dakika Okuma

Fenerbahçe İkinci Başkanı Acun Ilıcalı, TV100 canlı yayınında göze çarpan açıklamalarda bulundu. Ersin Sistem’e konuşan Ilıcalı, sarı-lacivertli kulüpteki yöneticilik deneyimi, gerçekleşen transferler ve şampiyonluk yarışındaki ebedi rakipleri Galatasaray hakkında çarpıcı sözler söyledi.

“TOPLULUK OLARAK BÜTÜNLEŞTİK”

Acun Ilıcalı’nın açıklamaları şu şekilde;

“Yoğun bir gündemden geçiyoruz. Futbol takımımız sezona yavaş başlasa da şu an iyi bir konumda. Topluluk olarak bütünleştik. Coşkuluyuz. Muzaffer olmak istiyoruz. Mesaisi, dikkati benim umduğumdan çok oldu. Kendi seçimimiz olduğu için sızlanmak uygun olmaz.

“ÖMRÜMDE HER ŞEY DEĞİŞTİ”

Ömrümde her şey değişti, yaşam tarzım değişti. Genelde havada geçerdi benim ömrüm. Bu beklemediğim bir vaziyetti fakat onur duyuyorum. Yaşam biçimim büsbütün değişti. Yeni bir dönem yaşıyorum, zorlu bir devir. Farklı bir dönemdeyim.

“BENİM İÇİN ONUR”

Çocukken hayranı olduğum, çok maçına gittiğim, yanında yer aldığım grubumun bir yöneticisi olmak benim için bir onur. Benim çocukluğum o kadar çok Fenerbahçe hatırası ile dolu ki… Artık o takımın soyunma odasındayım, basın sözcüsüyüm, transfer görüşmesi yapıyorum. Benim için onur bunlar. Çok memnunum bu yüzden.

“BU KADAR GÜZEL OLACAĞINI BİLMİYORDUM”

Ömrümde hiç bulunmadığım bir ortam içerisindeydim. 20 yıldan fazla tek yetkiliyim kendi işimde, tabi ki danışarak. Fakat burada yetkili yalnızca ben değilim. Bu da bir sistemin içine uyum sağlamamı gerektiriyor. Birinci deneyimlerimi yaşıyorum fakat bu kadar iyi bir yönetimle karşılaşacağımı bilmiyordum. Tanıdığım isimler vardı fakat yeni tanıştığım insanlar da oldu. Yönetim kurulu toplantımız vardı geçen. Çok hoş bir ambiyans vardı. Çok keyifli günler geçiriyorum Fenerbahçe’de

“GÖNLÜ FENERBAHÇE İÇİN ÇARPAN BİRİYDİ”

Bir parantez açmak istiyorum burada, benim için çok değerli bir isim Mehmet Dereli vefat etti. Gönlü Fenerbahçe için çarpan biriydi. 5 sene önce yakınlaşmıştık, kötü bir hastalığa yakalandı. Fenerbahçe için o fedakarlıklarını hiç unutmayacağım. Ruhsal olarak da etkilendim onu kaybedince. Toplantı odamıza onun adını verdik. Çok yakın birini kaybetmek çok acı. Mehmet Ağabeye bir kez daha rahmet diliyorum.

“HERKES PERŞEMBEYE ODAKLANDI”

Hayal kırıklığı yaşadık, bahtsızdık. Kendi hatamızdan yediğimiz bir gol, oyunun akışını değiştirdi. Futbolda her zaman istediğiniz olmuyor. O yüzden üzgünüm. Kaçırdığımız fırsatlar var. Rangers da kıymetli ve güçlü bir takım. Avantaj sağlayınca bunu kullanmasını bildi. Çok fena bir skor oldu bizim için. Futbolda bu var. Perşembe rövanş var. Ben ümitliyim. Takımımızın kalitesine güveniyorum. İyi ve güçlü bir takımız biz. Rangers’tan daha güçlüyüz. Fakat ikinci maçta erken gol atarsak çok şey değişir dedim fakat hocamızın farklı bir planı var. Görüştük, Mourinho da galip gelmek çok istiyor. Türkiye’de en ileri giden Avrupa’da Fenerbahçe oldu. Bizim açımızdan Avrupa’daki istikrarımız bence kıymetli. Yine iyi bir konuma geldik. Tekrar martta oynuyoruz. Gurur verici. Herkes perşembeye odaklandı şu anda.”

“UMUDUMUZ AZ DERDİM”

Kendi futbol bilgimle şöyle açıklayayım, İtalyan ekibine 2-0 yenilsek umudumuz az derdim. Fakat bu İngiliz ekolünden bir ekip. İskoç takımları sonuç olarak kapanayım düşüncesinde değil. Bu bizim için bir avantaj olabilir. Başta onların kapanacağını düşünmüyorum. Onun da bizim için fırsat olacağını düşünüyorum.

“DJIKU’NUN ATILMASINI ANLAYAMADI”

Türkiye’ye bakışı, bence Türkiye’ye hayran oldu diyebilirim. Ülkemizi çok seviyor. Keyfi yerinde, bizimle olmaktan mutlu. Gelmeden önce Galatasaray ile yaptığımız maçı izlemişti. Djiku’nun neden atıldığını anlamamıştı. O zaman da söylemiştik hakemler konusunda sıkıntı olduğunu söyledi. Ondan sonraki görüşmemizde şaşırdığını söyledi. Hakem performanslarının kötü olduğunu ve hazır olması gerektiğini söyledik.

Oldukça hayret etti; şaşkın bakışlarla izlediği bir gerçeklik söz konusu. Pek de haksız görmüyorum. Türk futbolunda hakemlerle alakalı önemli soru işaretleri mevcut. Onun haricinde, Türkiye’ye zamanla uyum sağlıyor.

“HAKEMLERLE İLGİLİ PROBLEM YAŞAMAYAN NEREDEYSE YOK”

Hakemlerle ilgili sıkıntı yaşamayan teknik direktör azdır. Hakemlerle problem yaşamak ayrı bir şey, problemin genel olduğuna inanmamız farklı bir durum. Mourinho, İngiltere’de herhangi bir takım için kayırma gördüğünü iddia etti mi? Türkiye’de hakemlerin büyük çoğunluğuyla ilgili bir sorun olduğu aşikar.

“MOURINHO ETKİSİ DEDİĞİMİZ İŞTE BU”

Dzeko ilk golcümüzdü, En-Nesyri geldi. En-Nesyri’nin ilk golcü olacağı tahmin edildi. Dzeko ile uyum yakalayınca birlikte kullanmak istedi hocamız. Bu nedenle sistemi değiştirmek mecburiyetinde kaldı. O sistemi değiştirdikten sonra ekip daha yeterli performans sergiledi, yükselişe geçti. O yüzden Mourinho farkı. Sağduyulu her insanın saygı duyması gereken, büyük bir koleksiyona yakın sayıda kupası var; bu başarılara şans eseri diyebilecek biri var mı aramızda? Başlangıçta geldi, gözlemledi, inceledi, Türkiye Süper Ligi’ni çözdü. Türkiye’de taktiği değiştirdi.

“ARZU ETTİĞİMİZ TRANSFERLERİN TAMAMINI GERÇEKLEŞTİRDİK”

Sezon arası transferleri gayet olumlu oldu bence. Arzu ettiğimiz transferlerin tamamını gerçekleştirdik. Taraftarımız net bir şekilde bilsin; hedefledik, bunların olmasını istedik, bu isimlerin gelmesini istedik. Tam isabet transferler yaptığımızı düşünüyorum. Bu dönem beni yordu. Talisca için 30’a yakın video konferans yapmışımdır. Çok zorlu bir süreç oldu. Skriniar mevzusunda Ali Koç tecrübesini sonuna kadar hissettim. Skriniar transferi başkanımızın başarısıdır. PSG’nin başkanı ile Ali Koç’un dostluğu farklı bir boyut; o transferde kulübü pratik bir şekilde organize eden ve transferi kısa sürede hayata geçiren liderimizdir. 1.5-2 günde tamamladık o transferi oldukça kolay bir şekilde.

“NAPOLI, MAXIMIN’I GÜNLER BOYUNCA İSTEDİ”

Diego Carlos, son derece değerli bir transfer. Daha fazlasını da almıştık aslında. İyi oynuyor diye övdüğüm Maximin’e İtalyan devi talip oldu. Bu oyuncu Türkiye’de değil miydi, transfer teklifi aldı, aldığı takım Napoli. Osimhen’in eski takımı yani. Napoli, günlerce bize baskı uyguladı ve ne gerekiyorsa yapalım dediler. Ciddi bir meblağ teklif ettiler. Onun gideceğini düşünerek Mimovic’i transfer ettik. Mario ve Okan’dan bana geldiler. Başkanımıza ilettim ve o da inandı. O transferi de sonuçlandırdık. O transferde de uçağı yoldan çevirdik! Çocuk durumu öğrenince, “Ne Fenerbahçe mi!” dedi. Bu nedenle onur duyuyorum. Başka bir takıma gidiyordu. Fenerbahçe varsa ben gitmem dedi. O süreç de keyifli geçti. Başarılı transferler gerçekleştirdik.

“TUTA’DA PROBLEM ÇIKINCA CARLOS’U ALDIK”

Tuta ile görüştük. Eşi yeni doğum yapmıştı. Bu yüzden gelmek istemedi. Ancak alternatifler mevcuttu. Skriniar onlardan biriydi. Carlos ve Tuta da vardı. Tuta’da problem yaşanınca Carlos’u aldık.

CENK TOSUN TRANSFERİ

Evet, doğru. Ayrılıyor diyemem, teklif var. Cenk, nitelikli bir futbolcu ve oldukça iyi bir insan. Cengiz Ünder’in Amerika’da çok müspet işler yapacağına inanıyorum. Üzülerek, razı olmak durumunda kaldık. Cenk’te de benzer bir durum söz konusu. Sezon sonuna kadar kiralık olabilir.

“YUSUF 20 MİLYON AVRO OLDU”

Yusuf Akçiçek için ağızdan çıkan görüşme yaptık. Anderlecht maçından sonra bir haber geldi İngiltere’den, “Bugün 20 milyon oldu” diye. Satmayı düşünmüyoruz.

“HOCA 3 İSTEDİ, BİZ 5 ALDIK”

En-Nesyri’yi desteklediğim için eleştiriler aldım. Ondan sonra başkanımız Oğuz Aydın için aynı eleştirileri aldı. Bunlar futbolun bir parçası fakat mahcup olmadığımız için çok mutluyum. Transferlerimiz ilk 11’e sığmıyor. Amrabat, Oğuz Aydın, Kostic. Çok yerinde transferler yaptık. En beğenilmeyen Maximin’i Napoli istedi. Kışın da aynı şekilde. Hocamız 3 istedi, biz 5 aldık. Hocamız da neden böyle istiyor, o da kulübü düşünüyor. Talisca sezon başında kamp yapmadı. 1-1.5 ay da oynamamıştı. Talisca’dan çok umutluyuz.”

JOSE MOURINHO’NUN PFDK’YA SEVKİ

Açıkçası bu son sevki hiç anlayamadım. Kendisinin İngilizce telaffuz ettiği bir cümle,

“BARIŞ ALPER BİR SONRAKİ GÜN SAHAYA ÇIKTI”

Derbi akabinde de canlı yayına katılmıştım. Bazı konuları izah etmek mecburiyetindeyim. Eray Bey benimle alakalı beyanda bulunmuş, onlara cevap vermek zorundayım. Şayet şunu deselerdi, “Mourinho, nezaketsiz bir ifade kullandı, bu söz uygun değil, kendisine yakışmadı” deselerdi bunun bir karşılığı olurdu. Ancak Galatasaray camiası, olayları farklı bir boyuta taşıma gayretinde. O zaman bu doğru olmuyor! Barış Alper için çok mahzun oldum. Gelişmeleri bekliyorum. Galatasaraylı bir yorumcu, Manaj için ülkeden kovulsun vesaire dedi. Yunus hepimiz içeride ağlıyoruz dedi, tahminen sezonun geri kalanında oynayamayacak dedi. Barış Alper, bir hafta sonra sahaya çıktı. Zaten hadise berbat, senin bunu başka bir yere taşımana lüzum yok. O vakit manası olmuyor.

IRKÇILIK DEĞERLENDİRMESİ

Mourinho, “Maymun gibi zıpladı” dediğinde ırkçılık yapmıyor. Bu şahsın ırkçılıkla hiçbir bağlantısı olmadığını hiç mi fark etmediniz! Böyle bir şey yok. 4 maç men cezası aldı. Ne yaptı, hakem odasına gitti. Türk hakeme yakınmada bulunmuş. Diğer bir hakem tehdit edildiğinde bunları yazmıyor mu? Kadir Sağlam, raporuna geçirmiş. “Perişan ederdiniz” bir hakaret değil orada. Lakin karşı taraftaki hakem, kendisiyle alakalı söylenenleri rapor etmiyor, o hakem rapor ediyor. Oradan ceza geliyor. O bir sonraki sevk nedenini de anlayamadık.

“HALK GALATASARAY YÖNETİMİYLE ALAY ETTİ”

Eray Bey’e teşekkür ederim, kendisi de açıklamalarında olayı farklı bir noktaya çekmeyi seviyor. Herhangi bir yerden bir hikaye üretmeyi seviyor. Siz Türkler demiş Mourinho, Mourinho’nun bu şekilde bir ifadesi var mı, siz hiç duydunuz mu? Ben hiçbir zaman böyle bir sözünü duymadım. Buradan da mı ırkçılık çıkarılacak! Maymun denildi, Drogba çıktı! Bunun daha ötesi yok! O gün de Avrupa’ya taşımayın diye ikaz ettim, insanlar Galatasaray yönetimiyle dalga geçti. Hiç destek gördün mü sen? Bir kişi destek oldu mu? Futbolcular destek çıktı, bir kişi ırkçı dedi mi? O zaman bu tutmuyor! Bu şahıs, “Siz Türkler hiç” demiyor. Futbolu biz de eleştiriyoruz. Biz de mi ırkçıyız? Siz Türkler demiyor, bizi küçümsemiyor. Futboldaki tuhaflıklara itiraz ediyor! Yabancı VAR geldi ya, demek ki problem var ki yabancı VAR geldi. Biz sahada da istiyoruz artık. Bununla alakalı eleştiride bulunmuş. Bunu da algılayamadım.

“GALATASARAY YABANCI HAKEM KONUSUNDA NE ARZU EDİYOR?”

Yabancı VAR’ı evvel biz istedik dediler karşı taraftan. Saygı duyuyorum. Bizim imkanımız olsa zaten eylülde getirirdik. Yabancı VAR’la alakalı bir izahat var Galatasaray’dan, yabancı VAR adalet için değil imtiyaz için diyorlar. Hırsız diyorlar, ben bunu anlıyorum. Yabancı VAR, ayrıcalık istemek için varmış bizim için. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Fenerbahçe – Rizespor maçında iki tartışmalı olay var. Kırmızı kart gören oyuncu hakeme bir şey söylediği için kırmızı kart gördüğünü kabul etti. Tartışılacak bir konu yok. Onu dikkate alma. İkinci olay penaltı durumu. Herkes penaltı dedi buna da, güreşiyorlar, Şampiyonlar Ligi’nde de verdiler. Galatasaray, bu iki durum üzerine açıklama yapıyor. Hakem hatası olabilir. Bu açıklamanın yapıldığı maçta, ikisi de doğru karar. Yabancı VAR’ı da istemiyoruz diyorlar! Beşiktaş ve Trabzonspor’un ne istediğini biliyorum. Galatasaray, yabancı hakem konusunda ne arzu ediyor?

“VAR’DA YABANCI İSTEYEN ORADA YERLİ Mİ İSTER?”

Bir futbol kulübü, yabancı VAR isteyip, yabancı hakem konusunda yerli hakem mi isteyecek? VAR’daki hakemi yabancı isteyen, yerli mi görevlendirmek ister orada? Bu açıklamayı yapan ekip, yabancı VAR istemişsin, hırsız diyorsun. Ben çözemedim. Yabancı VAR’ı mı biz getirdik, benim aklım almıyor! Sen talep etmiştin! Ne sorulsa karşı çıkma var, ne istediği belli değil. Neden, vaziyete göre pozisyon alıyorlar.

“YERLİ VAR’LA 8, YABANCI İLE 4”

Federasyon geç reaksiyon gösterdi. 8 puan fark oluştu yerli VAR’la. Ondan sonra geldi yabancı VAR. Yabancı VAR geldi, puan farkı şu anda dört. Ecnebi

Maçlara yabancı gözlemciler atanmazsa ve Türk gözlemcilerle devam edilirse, bu durum onların baskı altında oldukları yönünde bir düşünceye yol açacağı için büyük bir endişe duyuyoruz!

“VAZİYET O DENLİ İNSAFSIZCA”

Eray Bey’in takımı henüz bir yenilgi almadı! Bu çok gülünç; bu kadar sarı kart verilmediğini söylüyorum, bize bu kadar kart gösterildiğini ifade ediyorlar. Mesele kart görmek değil. Önemli olan, diğer bir konuda kart verilmemesi. Bu kadar kart görülmediğini söylüyorum, lakin burada bize de bir kart gösterilmedi. Durum o denli insafsızca ki…

“BENİM AKLIMDA KURNAZLIK YOK”

Galatasaray idarecileri hiç aleyhlerine bir hata olduğunu dile getirdi mi? Ben Trabzonspor karşılaşması sonrasında konuştum. Benim aklımda kurnazlık yok. Aklımızda ne varsa onu söylüyoruz. Biz lehimize bir kusur istemiyoruz. Sadece adalet talep ediyoruz. Yerli hakemlerin baskı altında olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle yabancı hakem istiyoruz. Yabancı bir hakem atandı, mükemmel bir maç yönetti ve gitti. Herkes açıklama yaptı. Trabzonspor, Beşiktaş, biz istiyoruz.

“KUPA MAÇI İÇİN DE YABANCI GÖZLEMCİ TALEP EDİYORUZ”

Ev sahibi olduğumuz maça da (Galatasaray kupa) ve Beşiktaş maçına da yabancı gözlemci talep ediyoruz. Tek isteğimiz adalet.

“GEÇEN SENE YERLİ HAKEM BİZİ 10 KİŞİ BIRAKTI”

  • Türk gözlemcilerle şampiyon olamayacağımızı mı söylüyorsunuz?

Şunu vurguluyoruz; tek bir yanlış karar şampiyonu belirleyebilir. Yerli bir gözlemci, Rams Park’taki mücadelede bizi 20. dakikada 10 kişi bıraktı. Maçın 20. dakikasında kırmızı kart gösteriyor, en kritik müsabakada 70 dakika boyunca 10 kişi oynamak zorunda kaldım. Arda Kardeşler, bizden sonra görevine devam etti. Akabinde ilk derbi maçı Galatasaray – Beşiktaş maçı oldu. Ne yaptı? 8 sarı ve 2 kırmızı kartı göstermedi. Tıpkı gözlemci. 11 gözlemci de birebir şeyi vurguluyor. Nasıl güvenelim artık? Bunun bir mantığı var mı, neden güvenelim?

“DERBİDE TARTIŞMALI TEK VAKA ALEYHİMİZE”

Derbideki tek tartışmalı pozisyon (Mario Lemina) var. Benim için önemi yok. Mariborlu olduğu için bu olayı gündemde tutanların, Fenerbahçeli veya Galatasaraylı olduğu bilinmeyen gözlemcilerin maç yönetmesi konusunda neden sessiz kaldıklarını merak ediyorum? Neden bilmiyoruz? Mariborlu gözlemci dürüstçe açıkladı, Maribor müsabakasını yönetmeyecek. Neden Türkiye’deki gözlemcilerin desteklediği gruplara bakılmıyor?

“GÖZLEMCİ Mİ BULAMAYACAĞIZ?”

90 milyona yaklaşmış bir ülkede gözlemci mi bulamayacağız? Buna karşı çıkıp, Mariborlu gözlemci diyerek bu durumu bir krize dönüştürüp, 3 gün boyunca ülkeyi meşgul edenler, Fenerbahçeli gözlemci diyorlar, yönetmesin! Bu türlü bir durum istemiyoruz! Bu gözlemciler öncelikle geri çekilsin.

“BURADAN GÖZLEMCİYİ Mİ AYARLADIK?”

Boşnak bir gözlemci gelseydi, Dzeko’nun milletinden olsaydı ne söyleyecektik? Aslında bu hassasiyet gösterilmişti. Bununla ilgili konuşmak bile abestir. Ben Maribor’un sahibiyim, gözlemci de Mariborlu; kulübü altı ay önce devraldım, buradan gözlemciyi mi ayarladık! Ne ilgisi olabilir? Bunu Twitter’da gördüm.

“YALNIZCA OKAN BURUK BEYENMEDİ”

Başından beri tutumumuz net. Yabancı bir gözlemci getirildi ve herkes isteğimiz doğrultusunda açıklama yaptı. Federasyonun bir şeyi deneyip, başarılı olduktan sonra yine uygulamak istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Yalnızca Okan Hoca beğenmedi. Onun yorumu, bir şey diyemem.

“TUTUMUMUZ BAŞINDAN BERİ AÇIK”

Aynı maçta bir Galatasaraylı oyuncuya, Osimhen’e sordular ve gözlemcinin çok uygun olduğunu söyledi. Maçta oynayan kişi takdir etti. Okan Hoca beğenmedi. Onun görüşü, ancak onun dışında olumsuz yorumda bulunan olmadı. Trabzonspor ve Beşiktaş da beğendi ve birebir gözlemciyi talep etti. Türk futbolunun geneli memnun kaldı. Bunlar zaten üst düzey gözlemciler. Bizim görüşümüz, şampiyonluk yarışı veren ekiplerin dönem sonuna kadar olan maçlarını yabancı gözlemcilerin yönetmesi. Biz yabancı gözlemci arzuluyoruz, bu bizim başından beri tavrımız!

“GEL BAKALIM DESEN, GELMİYORLAR”

Eray Bey’in kayırıldığı iddia ediliyor. Gözlemciler kayırıyorsa, yabancı gözlemci neden istemiyorlar, bunu sormak isterim. Bu sene çok gülünç bir durum yaşandı; gözlemci hatalarıyla ilgili İbrahim Bey bir açıklama yaptı ve yabancı bir gözlemcinin gelip incelemesini önerdi. Bunları sıralıyorlar; şu verilmedi, bu verilmedi…

Gelmediler, ne desek nafile! Hangi gerekçeyle verilmedi, dayanağı neydi? Bunları savunup, geri çekileceğinize, yabancı bir hakem tetkik etsin dediler, biz de tıpatıp aynı şeyi söyledik. İbrahim Bey ile görüşmeye başladık. Günü, hakemi ve tarihi saptadık. Her şey ortada. Ben de izahat yaptım. Burada bir hata var mı, bir yanlışlık görüyor musun? İsimler karşılıklı konuşuldu. Bu gizli bir eylem miydi, ben bu mevzuyla ilgili genel bir bilgi aktardım. Basın mensupları bana sorduğu için açıklama yaptım. Benim dememle caydılar. Ben neden peşinen ilan etmişim, bunda ne var ki? Önceden belirttim. Sizin de olumlu karşılık vereceğinizi size yakın gazetecilerden duyduk. Bunu nasıl izah edersin, ben darıldım yokum diyor. Hiçbir şekilde gelme ihtimalleri yok! Acun Ilıcalı kanal kanal dolaşıyor dedi Eray Bey, ben onun üzerine yayına bağlandım. Ondan önce 1-1.5 saat önce bir programa katılmışım. Kanal kanal geziyor diyorlar.”

“BEN 9’U 15’E ÇIKARAMAM”

Galatasaray maçından sonra burada ne zaman 5 sarı kart gördüler diye sordum? Burada (Rams Park) dedim, Eray Bey burada gösterilen sarı kartlardan bahsediyorum. Tüm bahsettiklerim orayla ilgili. Ben 9’u 15 yapamam. Rams Park’ta görmediniz demek istiyorum.”

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış