Tan vaktinden başlayarak ocağın ateşlenip kullanıma hazır duruma getirilmesi ve somunun hazırlanmasına kadar yüksek bir beceri gerektiren tandır ekmeği, kadın zanaatkârların maharetli ellerinden Ramazan sofralarına veriliyor.
Maziye dayanan bir gelenek olan ve Erzincan’da kırsal bölgelerde hala kullanılan ocaklar, çeşitli hoş tatların hazırlanmasında rol oynuyor. Anadolu’da asırlardır icra edildiği malum olan ocaklarda, kadınlar tarafından evvelden mayalanıp sabahın seher vaktinde meydana getirilen hamurlarla Türk kültüründe önemli bir yeri olan tandır somunu hazırlanıyor. Kadınlar tandır somunu imal ederek hem UNESCO’nun maddi olmayan kültür mirası listesine eklenen lavaşı canlı tutuyor hem de somun ihtiyacını karşılıyor.
Erzincan İnönü Semtinde yer alan bir fırında kadın zanaatkârlar Ramazan ayı vesilesiyle sabahın erken saatlerinden itibaren ocakları tutuşturarak hazırlıklara başlıyor. Yoğunluk olmasından dolayı da dönemli olarak mesai yapan kadınlar uzun senelerdir geçimlerini ocaktan elde ediyor.
Tandır somunu yaparak hayatını kazanan kadın, Ramazan’da işlerinin daha yorucu olduğunu ifade ederek, “Senelerdir ocakta çalışıyoruz. Sabah erkenden gelip hamurumuzu yoğuruyoruz. İçine de tuz maya su ekliyoruz. Hiçbir katkı maddesi yok. Kullanıma hazır hale gelene kadar bir yandan da ocağımızı yakıyoruz. Sonrasında da somunumuzu pişiriyoruz. Ramazan’da da işler oldukça zorlu. Erken gelip marketlere daha erken yolluyoruz. Oruçlu olarak çalışmak da zor oluyor ama elimizden geldiğince halkı memnun etmeye gayret ediyoruz” dedi.


