Ömer Çelik’ten Uyarı: Suriye’de Provokasyon Tehlikesi!

5 Dakika Okuma

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, son zamanlarda Suriye’de meydana gelen olaylarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Suriye’nin Lazkiye şehri ve çevresindeki saldırıları terör eylemi olarak değerlendirdiklerini belirten Çelik, “Suriye’de mezhepsel bir provokasyon var, tahrik planlanıyor.” şeklinde konuştu.

Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve ulusal birliğini sonuna kadar desteklediklerini ifade eden Çelik, “Suriye Suriyelilerindir derken, herkesi kapsayacak şekilde tüm toplulukların güven içinde olduğu bir yapının ortaya çıkmasını kastediyoruz.” dedi.

Teröristin inancı, düşüncesi ve dini bir kimliği olamayacağını vurgulayan Çelik, “Nusayri terörist ifadesi hatalıdır. Sünni terörist tabiri yanlıştır. Alevi terörist tabiri yanlıştır. Dürzi terörist ifadesi yanlıştır. Türkmen, Arap, Kürt terörist tabiri yanlıştır.” şeklinde konuştu.

İsrail’den sığınma ve korunma talebinde bulunanlara tepki gösteren Çelik, “Bunların hepsi açık bir provokasyondur. Bunları yakından izliyoruz. Bütün bu çağrılar uluslararası müdahale çağrısıdır. Bu terörü gerçekleştirenler İsrail’in buraya müdahalesini sağlamaya çalışmaktadır.” dedi.

Ömer Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar;

“Suriye’nin güvenliği ve istikrarı konusunda en duyarlı ülkenin Türkiye olduğunu, Cumhurbaşkanımızın mesajlarının uluslararası toplantılarda paylaşıldığını biliyoruz.

Lazkiye’de son olarak ortaya çıkan ve Suriye’nin birliğine bütünlüğüne yönelik terörist bir saldırı olduğunu değerlendiriyoruz.

“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYORUZ”

Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Suriye tüm Suriyelilerindir. O çerçevede herhangi bir devletin vekil güçleriyle Suriye’yi herhangi bir uydu devlet haline getirmeye çalışmasını, istikrarsızlaştırmaya yönelik faaliyetlerini tamamen reddediyoruz.

İki konudaki hassasiyetimiz temeldir. Suriye’nin toprak bütünlüğünü sonuna kadar destekliyoruz. Suriye’nin ulusal birliğini sonuna kadar destekliyoruz.

“ULUSLARARASI TOPLUM SURİYE’NİN YANINDA OLMALI”

Hukuka uygun bir tablonun ortaya çıkması önemlidir. Kapsayıcı yönetimin ortaya çıkması değerlidir. Suriye halkı özgür, modern bir yaşam istiyor. Uluslararası toplumun Suriye yönetiminin yanında olması gerekir. Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler çökmüş bir devlet yapısı istiyor. Mezhep ve etnik provokasyonlar kullanılıyor. Suriye Suriyelilerindir derken, herkesi kapsayacak şekilde tüm toplulukların güven içinde olduğu bir yapının ortaya çıkmasını kastediyoruz. Cumhurbaşkanımız bu konudaki hassasiyetlerini, herkesin korunması gerektiğini, azınlıkların haklarının korunması konusunda, kadın hakları konusunda vurgulamıştır.

“SALDIRIYI GERÇEKLEŞTİREN GRUBU HEMEN TESPİT ETTİK”

Bir takım sivil kayıplar yaşandı. Bunun ülkemize yönelik olarak da mezhepsel provokasyon olarak yansıtılmaya çalışıldığını görüyoruz. Duyunca 30 saniye içinde bu terörist saldırıyı gerçekleştiren grubu öğrenince, ardındaki amacın ne olabileceğini hemen tespit ettik.

“NUSAYRİ İSYANI DENMESİ YANLIŞTIR”

Türkiye her gelişmeye hakimdir, kimin kim olduğunu yakından bilmektedir. Bu saldırı Esad rejiminin kalıntısı olan, Esad rejimini diriltmek için kullanılan bir takım güçlerdir.

Burada önemli olan, bazı açıklamalarda ve sosyal medyada kullanılan dilin özenli olmasıdır. Bu terörist saldırıyı gerçekleştirenlerle ilgili bir dil kullanılırken, bu bir Nusayri isyanıdır gibi bir dilin kullanılması son derece yanlıştır.

“TERÖRİST TERÖRİSTTİR, İNANCI, DÜŞÜNCESİ YOKTUR”

Biz bütün toplulukların terörle yan yana anılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu topluluklara kardeşlik anlayışıyla yaklaşıyoruz. Esad’ın katliamları hiçbir şekilde Nusayrilere mal edilemez. Masum insanlar suçlanamaz. DAEŞ’ın katliamları da Sünnilere ve Araplara mal edilemez. YPG terör örgütünün katliamları Kürtlere mal edilemez. Masum insanlar bu suçlamalarla karşı karşıya kalamaz.

Nusayri terörist ifadesi yanlıştır.

Sunni fanatik ifadesi hatalıdır. Alevi fanatik ifadesi hatalıdır. Dürzi fanatik söylemi hatalıdır. Türkmen, Arap, Kürt fanatik söylemi hatalıdır.

Fanatik fanatiktir, bunun inancı, yolu gelişigüzel bir şekilde dini bir kimliği olmaz. yıllardır Batı’ya belirtmeye uğraşıyoruz.

Cumhurbaşkanımızın tüm yurt dışı görüşmelerinde en çok altını çizdiği konulardan biri İslami terör ya da İslamcı terör sözlerinin ne kadar hatalı olduğudur ve kullanılmaması gerektiğidir.

“İSRAİL’DEN KORUNMA İSTEĞİ BİR TAHRİKTİR”

Bazı kişiler ortaya çıkmış apaçık toplulukların güvenliğine yönelik olarak beynelmilel müdahale istiyorlar. Bazıları daha ileri giderek, ne yazık ki memleketimizden de bir birey tarafından bir tahrik gerçekleştirildi. Netanyahu’dan korunma talebinde bulunacaklarını söylüyorlar. Bunların hepsi belirgin bir tahriktir. Bunları yakından izliyoruz. Bütün bu çağrılar milletlerarası müdahale çağrısıdır. Bu terörü yapanlar İsrail’in buraya müdahalesini sağlamaya çalışmaktadır.

“TÜRKİYE’DEKİ PROVOKASYONLARA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Burada açık bir şekilde Türkiye içindeki provokasyonlara da hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Yasa içerisinde kararlı davranacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Hiç kimsenin Türk ile Kürdün kardeşliğinin arasına, hiç kimsenin Sünni ve Alevi’nin kardeşliğinin arasına ayrılık tohumları ekmesine izin vermeyiz. Vatandaşlarımız kendilerini etnik, inançsal olarak farklı adlandırabilir ancak hepimizin kimliği Türkiye Cumhuriyeti’dir. Hepimiz tek bir ulusun fertleriyiz.

Herhangi bir Alevi yaşamını yitirirse o can bizim canımızdır, gelişigüzel bir Sünni yaşamını yitirirse o can bizim canımızdır.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış