
Kaybolmaya başlayan zanaatlar arasında bulunan kalaycılığın günümüzdeki son temsilcilerinden Muzaffer Öztürk, Samsun’da senelerdir ufak dükkanında metal kapları parlatıyor.

Eleman yetişmemesi ve günlük olarak az sayıda kabın gelmesiyle kalaycılığı yaşatmak için çabaladığını ifade eden Öztürk, bakıra olan rağbetin azalmasıyla çok sevdiği zanaatının sona ereceğini belirtti.

“KALAYCILIK BİTME NOKTASINA GELDİ”
Zanaatını sevdiğini ancak kalaycılık sona yaklaştığı için üzüntülü olduğunu söyleyen Muzaffer Öztürk, “45 seneden fazla zamandır kalaycılık yapıyorum. Bu zanaat artık tarih oldu. İlk başladığım zamanlarda iyi bir meslekti ancak bitme noktasına geldi. Çelik, demir, alüminyum gibi mutfak eşyaları çıktı, bakıra olan ilgi epey azaldı. Mesleğimi çok beğeniyorum. 1980 – 1990 döneminde işlere yetişmekte zorlanıyorduk. 1990’dan sonra bakırın kullanımı azaldıkça işlerimiz azaldı. İşlerin güzel olduğu zamanlarda günde 40 adet kalaylanacak eşya geliyordu. Şimdi ise o günleri özlüyoruz. Bir eşyayı kalaylama süresi, eşyaya göre değişiklik gösteriyor. Küçük kaplar kısa, büyük kaplar ise uzun sürüyor. Kalaylanan bir eşya en az 1,5 sene dayanır. Yaşlılar, bakırda yapılan yemeklerin hem lezzetli hem de sağlıklı olduğunu söylüyor. Bu sebeple kap getirenlerin çoğu yaşlılardan oluşuyor. Gençler bakır kapları atıyor. Samsun’da benden başka birkaç kişi daha kalaycılık yapıyor. Onlar da devamlı çalışmıyorlar. Ben de emekli maaşım olduğu için kalaycılığa hayat verebiliyorum. Bu zanaatın gelecekte devam edeceğini düşünmüyorum” dedi.

45 senedir Sanat Sokağı’nda kalay yapan Öztürk, hala bakıra değer veren az sayıdaki bireylerden gelecek kapları dükkanında bekliyor.


