Eskişehir’de bulunan bir firmada operasyon yöneticisi olarak görev yapan şahıs, şirket bünyesindeki araçların tankından yakıt çalınması üzerine düzenlenen raporu şirket yetkililerine iletti. Hırsızlıkla ilgili soruşturma başlatan firma yetkilileri, daha önce de aynı durumun yaşandığını ve operasyon yöneticisinin bundan haberdar olmasına rağmen durumu kendilerine bildirmediğini fark etti.
Durumu bildirmediği için 4 yıldır görev yaptığı iş yerinden tazminatsız olarak çıkarılan çalışan, kıdem, ihbar ve manevi tazminatlarının ödenmesi istemiyle Eskişehir 2. İş Mahkemesi’nde dava açtı. Çalışanın, işverene zarar verecek doğrudan bir eyleminin olmadığına dikkat çeken mahkeme, iş sözleşmesinin sonlandırılmasına neden olan davranışın, haklı fesih kapsamında olmadığına karar verdi. Mahkeme, kıdem ve ihbar tazminatının davacıya ödenmesine hükmetti.
“BAĞLILIK YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRI”
Karara itiraz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi, işvereni haklı bularak, yerel mahkeme kararını bozdu.
Daha önce gerçekleşen hırsızlık olayının ardından davacının, işverenin yerine geçerek olayla ve faille ilgili kararlar aldığı tespit edilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Disiplin soruşturması sonucunun da gösterdiği üzere, işverenin bu durumu hoş görmesinin mümkün olmadığı, davacı çalışanın söz konusu davranışıyla bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinin açık olduğu ve feshin haklı nedene dayandığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile birinci derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.”
Temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğuna karar vererek, kararı onayladı.


