Psikoaktif bir sıvı olan ayahuasca, kadim zamanlardan beri Amazon ormanlarında yaşayan birçok yerli topluluğun dini, tıbbi, sosyal ve sanatsal yaşamlarında önemli bir konuma sahiptir. Ayahuascayı bireyin manevi evrene ilişkin idrakını genişletmenin bir yolu olarak kabul eden şamanlar, onu sihir, öngörü, hastalıkların belirlenmesi ve tedavisi, avlanma gibi çeşitli amaçlar doğrultusunda kullanmışlardır. Güney Amerika’nın bazı yerli halkları tarafından yüzyıllar boyunca dini törenlerde kullanılan halüsinojenik (sanrılara yol açan) bir karışım olan ayahuascanın, antidepresanlara yanıt vermeyen durumlara karşı iyileştirici bir kapasite taşıdığı belirlenmiştir.
Ancak yerli halk için ayahuasca, saygıyla ve uygun koşullar altında alınması gereken çok etkili bir sıvıdır, aksi takdirde gelişigüzel kullanımı aydınlatıcı olmaktan ziyade tehlikeli ve çoğu zaman kafa karıştırıcı bir deneyime dönüşebilir.
AYAHUASCA SERBEST Mİ?
Kullanımının büyük ihtimalle yağmur ormanlarının ahalisi arasında ortaya çıkmasına rağmen, ayahuascanın günümüzde Brezilya başta olmak üzere Güney Amerika’daki büyük şehir merkezlerinin çoğunda ve ayrıca Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, İspanya, İtalya ve hatta Japonya’da kullanıldığı belirtilmektedir. Barındırdığı dimetiltriptamin (DMT) sebebiyle birçok ülkede tıbbi gereklilikler haricinde kullanımı kanun dışıdır.
