54 Yaşındaki Kadın Kanserle Mücadeleyi Kazandı ve Lastik Tamirinde Zafer Kazandı.

5 Dakika Okuma
eeaFo WqtkWz9zSDOmiOog

Edirne’de bir meslek edinmek için gittiği sanayi bölgesinde 1992 senesinde bir lastikçide satış personeli olarak çalışmaya başlayan ve uzun zaman lastik doğrama işinde çalışan Remziye Cankıran, 2010’da işini kaybetti.

Cankıran, işini kaybetmesinin ardından sanayide oto elektrikçisi olan eşinin de desteğiyle kendi atölyesini açmaya karar verdi. İlk iki sene sadece lastik satışı yapan Cankıran, sektördeki rekabetin artmasıyla kolları sıvayarak onarım işine de başladı. 2013’te sökme takma cihazı, tamir aletleri, lift ve dengeleme aletleri alan Cankıran, 2016’ya kadar tek başına işletmesini idare etti. 2016 yılında meme kanserine yakalanan Cankıran, bu sebeple işletmesine yardımcı personel alarak yoluna devam etti. Bir yandan kemoterapi tedavisi gören Cankıran, işinin motivasyonu ile iki yıllık tedaviyle kanseri alt etti. Hala işinin başında lastik söküp takan Cankıran, kadınlara örnek oluyor.

FHGH W7b10e4SPhuF33qmQ

“İLK ELDE ETTİĞİM İŞ BUYDU”

Lastik işinin, aklında olan bir sektör olmadığını, zorunluluktan başladığını belirten Cankıran, “1992’de girdim alana, o dönem işe ihtiyacım vardı. İlk bulduğum iş de lastik dükkanındaydı. Bir yerde çalışıyorsam, geçimini sağladığınız yere verim vermem gerektiğine inanan bireylerdenim. O yüzden de işe galiba biraz fazla tutundum ki 1992’den 1994 senesine kadar pazarlama olarak yükseldim. Daha sonra 1994 senesinde evlendim. 1992’den 2010 senesine kadar Edirne’de farklı lastik departmanlarında çalıştım. 2010 senesinde yine mecburiyetten ötürü çalıştığım iş yeri dükkanını satışa çıkardı, doğal olarak biz de işsiz kaldık. O andan sonra başka bir meslek yapamayacağım için kendi atölyemi açtım ve hikayem o şekilde başladı. Sadece lastik satışı olarak açtım dükkanımı, montajı ve bakımı diğer arkadaşlara yönlendirdim. Ancak fark ettim ki 2012’de tüm lastik tamircileri aynı zamanda sıfır lastik de satıyor. Dedim o zaman bu böyle olmaz, kaideleri eşitlemem lazım. ‘Rekabetse dürüst bir rekabet olsun, şartlar eşit olsun’ dedim. Kendi servisimi kurdum. Sökme takma cihazı aldım, tamir aletleri aldım, liftlerimi, dengeleme aletlerimi aldım” diye konuştu.

ETsmqUwCCk2XQKAd 8IpPw

“BAŞARI KİMSEYE ALTIN TEPSİDE VERİLMİYOR”

Cankıran, 2010 senesinde dükkanını eksik sermayeyle açtığını anlatarak, “2010 senesinde aslında dükkanımı açarken sıfır sermaye değil eksi 45 sermayeyle açtım. Borcum vardı, çalışmam lazımdı ancak çalışabileceğim bir iş yoktu. Kendi bildiğim işi yapmalıydım. Toptancılarımın bana olan itimadıyla eksi sermayeyle dükkan açtım. Çok büyük bir risk aldım fakat yaşam böyle bir şey. Başarı kimseye altın tepside verilmiyor, siz uğraşırsanız geliyor. O şekilde devam ettim” şeklinde konuştu.

O z6WDtivk v0MQr7 RwvA

“İŞİM DİM DİK DURMAM İÇİN BANA GÜÇ VERDİ”

Cankıran, 2016 senesinde kansere yakalanana kadar dükkanında tek başına bakım yaptığını belirterek, “2016 senesinde bir rahatsızlık geçirdim, meme kanserine yakalandım ancak çok şükür ki işim vardı, beni iyi etti. Çünkü çalışmam için bir sebep vardı, ayakta durmam için bana enerji verdi. O kemoterapi zamanlarında işe devam ettim. Bir operasyon geçirdiğim için sol kolumdaki lenfler de rahatsızlık ilerlemesin diye alındı. Doğal olarak ağır kaldırmam yasaklandı. Ondan sonra çalışan çalıştırmaya başladım. Bir iki eleman çalıştı, çıraklık eğitimine kaydettirdim. Daha sonra oğlum yanıma

geldim, şu anda oğlumla beraber hala devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

AqCy9put6EuPZsJudeJ1MA

“KÜÇÜMSEYEREK DÜKKANA GİRMEYENLER OLDU”

Sanayide çalışmanın en başta zorluklar içerdiğini ifade eden Cankıran, “İlk 10 sene kapalı bir cezaevi gibiydi çünkü dışarıya çıkamıyordunuz. İnsanlar sizi görüyor, duraksıyor, yanınızda konuşmuyorlardı. ‘Bir kadın bu işi nasıl yapar’ diye düşünüyorlardı. Bu tarz garip bakışlara maruz kaldım. ‘Bir kadın var’ diye küçümseyip mağazaya hiç adım atmayanlar dahi oldu. Onlar bunu yaptıkça ben daha da motive oldum, kendimi daha çok geliştirdim. Yaklaşık 30 senem burada geçti, tırnaklarımı hiçbir zaman ojeli görmezsiniz. 30 senedir hiç oje kullanmadım” dedi.

sL0n NON10qC3iJj5bLzZw

“SANAYİ ESNAFI BANA CİDDİ DESTEK VERDİ”

Aynı cinsiyetten olan kişilere iş hayatıyla ilgili önerilerde bulunan Cankıran, “Öncelikle kendilerine saygıları olsun, sonrasında işlerine saygıları olsun. Bir insanın kendisine hürmeti varsa, işine hürmeti vardır. İşine hürmeti varsa, topluma hürmeti vardır. 30 sene önce bu sanayiye geldiğimde bazı şeylerden vazgeçtim.

gzl9hTTmP0WJ2yBAQ3qKGA

Kimse beni bu sanayide etekle göremez. Topuklu ayakkabıyla göremez, abartılı makyajla göremez. Çünkü benim çalıştığım çevre buna uygun değil. Onlardan biri olduğumu gösterdiğim için onlar da beni bu kadar kabul ettiler. 2016’da kansere yakalandığım zaman bu sanayi esnafı bana o kadar büyük bir destek sundu ki; bana hiçbir zaman kendimi hasta hissettirmediler. Bir kez olsun bana gelip de ‘Neyin var’ diye sormadılar” şeklinde konuştu.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış