İstanbul’da bir hafta boyunca çöl zerreciklerinin etkisi sezilecek.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, İstanbul’un bugünden başlayarak bir hafta boyunca Kuzey Afrika’dan gelen çöl zerreciklerinin etkisi altında kalacağını belirtti.
Toros, ilkbahar aylarının gelmesiyle Sahra Çölü, Kuzey Afrika ve kimi zaman Arap Yarımadası’nda atmosfere karışan zerreciklerin hava akımlarıyla diğer yerlere taşındığını ifade etti.
Bu durumun alışılmış bir tabiat olayı olduğunu vurgulayan Toros, özellikle ısınan çöl alanlarından havalanan zerreciklerin, rüzgar akımlarıyla Avrupa ve Türkiye’ye kadar ulaşabildiğini söyledi.
HAVA NİTELİĞİNİ KÖTÜ YÖNDE ETKİLİYOR
Toros, yüksek basınç sistemleri ve rüzgar akımlarıyla taşınan bu zerreciklerin, hava niteliğinde değişimlere yol açarken, atmosferin tonunda da belirgin bir farklılaşmaya sebep olabileceğini dile getirdi.
İstanbul’un bugünden itibaren Kuzey Afrika’dan gelen çöl zerreciğinin etkisine gireceğini kaydeden Toros, “Sayısal hava kestirim modellerine göre, İstanbul’da bir hafta boyunca çöl zerreciğinin etkisi sürecek. Çöl zerreciklerini taşıtların üstünde ve yüzeylerde görebiliriz. Çöl zerreciği olayları, bölgesel yağış gibi yalnızca ufak yerlerle sınırlı kalmaz. Halihazırda çöl zerrecikleri Güney Avrupa ve Doğu Avrupa’yı sarmış durumda. Aynı biçimde, Türkiye’nin büyük bir bölümünde de etkili olacak.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Toros, çöl zerreciğinin atmosferde farklı kademelerde bulunabileceğini belirterek, “Bazen yer seviyesinde daha az hissedilirken bazen de özellikle güneşin doğuşu ve batışı sırasında havanın sarımsı, turuncu ve kırmızı tonlarında görülmesine yol açabilir. Gökyüzünün daha sisli ve kızılımsı görünmesi çöl zerreciğinin etkili olduğunu gösterir. Bazı günlerde bu etki daha belirgin hale gelebilir.” dedi.

“FAALİYETLERİ AZALTIN”
Çöl zerreciklerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerine de değinen Toros, bu zerreciklerin içeriğinde ince kum, kil ve mineral parçacıkları bulunduğunu kaydetti.
Toros, parçacıkların atmosfere karışarak hava niteliğini düşürdüğünü, bu sebeple özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan bireylerin dikkatli olması gerektiğini belirtti.
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hava niteliği gözlem istasyonlarının verilerine göre, PM10 ve PM 2.5 seviyelerinde artış gözlemleniyor.” diye konuşan Prof. Dr. Toros, “Çöl zerrecikleri, özellikle astım ve bronşit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan bireylerde olumsuz etkilere sebep olabilir.” şeklinde konuştu.
Yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olan kişilerin, dışarıda uzun süre vakit geçirmemeleri ve gerekli önlemleri almalarını vurgulayan Prof. Dr. Toros, “Yoğun çöl zerreciği zamanlarında açık havada yapılacak faaliyetlerin azaltılmasında fayda var. Özellikle spor yapanlar ve dış alanda çalışanlar, bu süreçte hava niteliğine dikkat etmeli. Çöl zerreciğinin yoğun olduğu günlerde dış ortamda uzun müddet kalınması, göz ve cilt hassasiyetine, solunum sıkıntılarına yol açabilir.” şeklinde konuştu.
DOĞAL GÜBRE GÖREVİ GÖRÜYOR
Prof. Dr. Toros, çöl zerreciklerinin olumsuz etkilerinin yanı sıra doğaya yararlı bazı yönleri de olduğunu belirterek, bu zerreciklerin özellikle ilkbahar aylarında zirai ekosistemler için değerli bir besin kaynağı olduğunu söyledi.
Sahra Çölü’nden gelen zerreciklerin fosfor ve demir gibi mineraller açısından oldukça zengin olduğunu anlatan Toros, ilkbahar aylarında bitkilerin en çok ihtiyaç duyduğu dönemde bu zerreciklerin bir nevi doğal gübre görevi gördüğünü, toprak üzerine çöken bu mineral yüklü zerreciklerin bitkilerin besin gereksinimini karşılamalarına yardımcı olduğunu kaydetti.


