Avrupa devletlerinin silah alımı son 5 senede %155 oranında çoğaldı. Türkiye’nin silah satımı ise %103’lük bir yükseliş kaydetti.
Dördüncü senesine ulaşan Ukrayna Savaşı, küresel silah endüstrisini derinden etkiledi. Stockholm Milletlerarası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün raporuna göre, Rusya korkusu Avrupa devletlerinde silahlanma rekabetini hızlandırdı.
2015-2019 seneleri arasında Avrupa’nın küresel silah alımındaki payı %11 idi. 2020-2024 döneminde bu sayı %28’e yükseldi.
AVRUPA’NIN AMERİKAN SİLAHLARINA OLAN BAĞLILIĞI
Bahsi geçen rapor, Avrupa devletlerinin Amerikan silahlarına olan gereksinimini de açıkça gösterdi.
Son 5 senede Avrupa’nın silah alımı %155 artarken, bu silahların %64’ü Amerika Birleşik Devletleri tarafından temin edildi.
UKRAYNA’NIN SİLAH ALIMI
Ukrayna’nın ise 2020-2024 döneminde silah alımı takriben 100 kat çoğaldı. Kiev yönetimi, toplam küresel silah alımının yaklaşık %9’unu gerçekleştirerek, Avrupa’nın en büyük alıcısı durumuna geldi.
Ukrayna’nın aldığı silahların %45’i ABD, %12’si ise Almanya tarafından sağlandı.
Savaşın başladığı 2022 senesinden bu yana en az 35 devletin Ukrayna’ya silah gönderdiği belirtildi.
ABD 107 DEVLETE SİLAH SATTI
Amerikan şirketlerinin küresel silah satımındaki payı ise, 2015-2019 döneminde %35 iken, son 5 senede %43’e yükseldi.
Bu süreçte Amerika Birleşik Devletleri, toplamda 107 devlete silah satarak, bu alanda birinci sıradaki pozisyonunu korudu.
AMERİKAN SİLAHLARINI KİM ALDI?
Amerikan silahlarının %35’ini Avrupa devletleri alırken, Orta Doğu devletleri ise %33’le ikinci sıraya düştü.
Rusya ise bir önceki dönemde ikinci sıradayken, 2020-2024 döneminde %21’den %8’e inerek üçüncü sıraya geriledi.
Fransa ise son 5 senede dünyanın en büyük ikinci silah tedarikçisi durumuna geldi.
Dördüncü sırada ise %6’lık bir oranla Çin yer edindi.
TÜRKİYE’NİN SİLAH SATIMI YÜKSELDİ
Türkiye’nin de bu dönemde silah satımı %103 oranında arttı.
Gazze’deki savaşa rağmen İsrail’in silah alımı ise büyük oranda değişmedi.
İsrail’e silah tedariğinin %66’sını Amerika Birleşik Devletleri sağlarken, Almanya’nın da %33’le ikinci sırada bulunması dikkat çekti.
