İstanbul’daki Belgrad Ormanı’nda yitip gittikten 4 gün sonra bulunan Ece Gürel, vücut ısısının düşmesi sonucu hayatını yitirdi.
Genç kadının sağlık kuruluşuna getirildiği anda kalp krizi geçirdiği, sonrasında iç kanama sebebiyle vefat ettiği belirtildi. Adli Tıp incelemesinde Gürel’in vücudunda herhangi bir darp izine rastlanmadı.
EN SON GÖRÜŞTÜĞÜ ARKADAŞI O ANLARI AKTARDI
Ece Gürel’in ölümü sonrasında, ailesinin gündeme getirdiği iş yerinde psikolojik baskı iddialarına bir yenisi daha eklendi. Gürel’in son mesajlaştığı arkadaşı da benzer açıklamalarda bulundu.
Sabah gazetesinde Ece Gürel’le kaybolduğu gün haberleştiği arkadaşı Özge A.Ö.’nün ifadesine yer verildi.
Özge A.Ö. ifadesinde, Ece Gürel ile daha önceden ve olay günü sık sık konuştuğunu belirtti. Yaptıkları son görüşmede Gürel’in kendisine çalıştığı yerde yaşadığı problemleri anlattığını söyleyen Özge A.Ö. “Kaybolmadan iki gün önce iş yerinde bir evrak imzalatmışlar, çok morali bozuktu. Bana “İş tanımımda olmayan işler yaptırmak istediler. Tuvaletleri sen temizleyeceksin, kahveleri sen servis yapacaksın dediler. Ayrılmam için evrak imzaladım” şeklinde anlattı. Ben onu rahatlatmak istedim. Ancak ailesinden de bu evrağı niye imzaladın diye baskı yapanlar olmuş. Doğal olarak morali çok bozulmuştu.” dedi.

“KAYBOLDUM YAZINCA ANLAM VEREMEDİM”
Gürel’in kendisine ilk olarak Atatürk Arboretumu’na gideceğini söylediğini fakat daha sonra karar değiştirdiğini ve Belgrad Ormanı’na gittiğini dile getiren Özge A.Ö. “Bana ‘ormana gitmek, hava almak istiyorum’ dedi. Orada daha önce birlikte gittiğimiz yerlerden bana fotoğraflar yolladı. Suyun toplandığı yere gitmek istiyordu. Bir zaman sonra ‘kayboldum, oturdum ruhum geride kaldı’ diye mesaj attı. Ben de mecazi anlam yükledim. Gerçekten kaybolduğunu ailesiyle konuşunca anladım.” dedi.
Ece Gürel’in astronomiye merakı olduğunu, dersler aldığını söyleyen arkadaşı, büyücülük eğitimi ya da okuluyla ilgili bir bilgisi olmadığını ifade etti.
Gürel, bir avukatlık bürosunda sekreter olarak görev yapıyorduPSİKOLOJİK BASKI İDDİALARI
Ece Gürel, bir avukatlık bürosunda sekreter olarak görev yapıyordu.
Gürel’in kaybolmasının ardından iş yerinde arkadaşları tarafından psikolojik baskıya maruz kaldığı, istifa etmek zorunda bırakıldığı, sonrasında tekrar işe başlamak istediği fakat olumsuz yanıt aldığı öne sürüldü.
Gürel’in yakınlarından Yusuf Beştepe yaptığı açıklamalarda, genç kadının iş yerinden ayrıldığını ancak daha sonra geri dönmek istediğini şu şekilde iddia etti:
“Hafta başında Ece’ye ‘Çalışacak mısın sen?’ diyorlar. O da ‘Ben çalışacağım, son kararımı söyledim, ayrılmayacağım’ diyor. Pazartesi günü de tamam diyorlar. Cuma gününe kadar çalıştırıyorlar; Cuma günü de mesai bitiminde Ece’yi odaya çağırıyorlar. ‘Sen madem bu sözü verdin imzalayacaksın’ diyorlar. Ece’ye baskı yapıyorlar ve imzalıyor.”
Yusuf Çeştepe, iddialarına şöyle devam etti:
“Cuma günü Ece’yi işten çıkarıyorlar, sözleşme imzalattırıyorlar, tazminatını almayacaksın şeklinde. 4-5 tane avukatla aynı odaya sokuyorlar. Orada ne gibi bir psikolojik baskı yedi, neler yaşadı, nasıl bir psikolojik baskı uygulandı bilmiyoruz. 1 haftalık 10 günlük bir süreç mi onu da bilmiyoruz. Kar yağmaya başladığında Ece’nin iş yerinde sorunu başlıyor.”
İş yerinden alınan bilgilerde ise, Gürel’in istifa etmediği, çalıştığı belirtildi.
Ece Gürel’in 2 Mart günü, Mecidiyeköy’den metroya bindiği, Hacıosman durağında indikten sonra otobüsle Belgrad Ormanı’na gittiği biliniyor.
Daha sonra bazı eşyaları bulundu fakat genç kadınla iletişim kesildi.
Bölgeye gönderilen olay yeri inceleme ekipleri, cep telefonu, mont ve çanta gibi bazı kişisel eşyaları bulmuştu.


